Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Z ] / Zavallı babam

Zavallı babam перевод на испанский

115 параллельный перевод
Zavallı babam! Daha hızlı gitmeliyiz.
Pobre papá. ¡ Debemos correr más!
Bu imkansız yolculuk bana yaşlı zavallı babamın neye dönüştüğünü gösterdi.
Este viaje imposible me ha demostrado que papa chochea.
Zavallı babam.
Pobre papá.
Bir işim yok, herkes bana karşı, zavallı babam bir hücrede oturuyor... ama harika bir gün. İlginç değil mi?
Yo, sin trabajo, todo el mundo contra mí, mi padre encerrado en una celda y hace un día maravilloso.
Zavallı babam da ölmeden önce böyle diyordu.
¡ Eso es lo que dijo mi pobre padre antes de morir!
Bu zavallı babam.
Es el pobre papá.
Ruhu şad olsun. Zavallı babamın inancı benden daha fazla değildi.
Ojalá mi pobre padre, que en paz descanse, hubiera tenido menos fe.
- Zavallı babam, o halde yine yalnız kaldı.
- Pobre papá, solo otra vez.
Zavallı babam belki de ölürken ben ne kadar da fenayım.
Soy malvada porque mi padre podría estar muriéndose.
Zavallı babam götürmüştü beni oraya.
Mi padre me llevó una vez.
Zavallı babam.
Mi pobre papaíto.
Zavallı babam.
Mi pobre papíto.
Sana alışmaya başlamıştım ve zavallı babam sana çok düşkündü.
. Me había acostumbrado a ti y mi pobre padre te había tomado cariño.
Ayrıldım çünkü zavallı babamın bana verebildikleri yetmiyordu.
Yo me largué del pueblo porque no me convencía lo que mi padre me daba.
Zavallı babam!
¡ Pobrecito papá!
Zavallı babam.
¡ Pobre!
- Zavallı babam!
- ¡ Pobre papá!
Zavallı babam ve dedelerim Barnesdale'de yaşadılar.
Mi pobre padre y sus antepasados vivieron en Barnesdale.
Güneşin altında oturup zavallı babamın yeni numaralarına nasıl çalıştığını izlerdim.
Me recuerdo sentada en el sol, viendo a papá practicando su nuevo número.
Zavallı babam, Doktor.
Mi pobre padre, doctor.
Zavallı babam, pek iyi görünmüyorsun.
Pobre padre, no te ves muy bien.
Zavallı babam, çölden buraya transfer edildi ve ilk iş gezisinde Chicago'ya geri dönüyor.
Oye, oye, Bren, Bren. Vas por el camino equivocado. Debes darle a mamá en su punto débil.
Efendim zavallı babam kalb krizi geçirdi de. Aman allahım.
Señor, mi padre tuvo un ataque al corazón - - ¡ Oh mi Dios!
Arkadaşım Ellen ve Pete'le orada kendimi gerizekalı gibi hissettim. Ama sonra zavallı babamı düşündüm ve koyverdim gitti.
Me sentí como un Rey allí afuera junto a mi amiga Ellen y a Pete, pensé en mi pobre padre, y arrojé el disco.
Ayrıca bütün turnuvalara katılıp kupa üstüne kupa kazandım. Zavallı babam kileri kupa odası yapmak zorunda kaldı
Jugando en competencias locales y torneos... ganando copa tras copa, hasta que mi padre tuvo que convertir la despensa en cuarto de trofeos.
Zavallı babam!
¡ Nuestro pobre padre!
- Zavallı babam. Onunla çıkmaktan çok zevk alıyor.
Sé lo mucho que disfrutaba saliendo con ella.
Çünkü zavallı babamın gece saat ikiyle sabah altı arasında izleyeceği bir spor yoktu.
Después de todo, antes de que llegara, el pobre papá no tenía deportes que ver entre las 2 : 00 y las 6 : 00 a.m.
Zavallı babam orada yatıyor.
Mi pobre padre, allí.
Benim zavallı babam...
Mi pobre papa...
- Zavallı babam. Ha, ha. - O değil, Dr. Crane.
- No es él, Dr. Crane, es usted.
Yüce Tanrım, Kutsal Babamız biz zavallı fani kullarını o yüce makamında oturup izlerken. lütfen zaaflarımızı bağışla.
Dios, Padre nuestro... sentado en lo más alto mirándonos a nosotros pobres mortales... perdónanos nuestras flaquezas.
Zavallı babam.
¡ Pobre papá!
Benim zavallı, sevgili, merhum, açgözlü babam bile.
Mi difunto, pobre y codicioso padre.
Sevgili babamız cennetinde bu zavallı Pedro için de bir yer ayır.
Padre nuestro... que estás en los cielos... hazle un campito... en tu Reino... a este pobre Pedro.
Zavallı babam!
¡ Pobre padre!
Babamı bilirsin. Denizler kadar büyük bir yüreği vardır. Ama zavallı ihtiyar kafasında beyin yok.
Papá tiene un corazón tan grande como una pradera pero no tiene cerebro en su vieja cabeza.
Zavallı babam.
Pobre padre.
Trenle gelmelerini söyledim ama babam o zavallı eski arabayla gelmekte direndi.
Les dije que cogieran el tren, pero papá insistió en conducir el viejo cacharro. Hay otra cosa.
Bendeniz, trampetçi Oskar,... zavallı annemi mezara trampet çalarak yollamakla kalmadım. Aynı zamanda zavallı amcamı, ve tahminen babam olan, Jan Bronski'yi,... Polonya postanesine sürükleyerek,... ölümüne neden oldum.
También fui yo quién llevó... a mi pobre tío y presunto padre, Jan Bronski... a la oficina de Correos polaca... siendo así la causa de su muerte.
Büyük babam, zavallı adam bir otobüs tarafından ezildi.
A mi abuelo, el pobre, lo atropelló un autobús.
Bahar ekimi sırasındaydı ve babam onu sabana koşmuştu. Çünkü zavallı yaşlı Tobby'nin ateşi vardı ve kulakları işitmiyordu.
Fue en la plantación de primavera y papá la habia atado al arado porque el pobre Toby cogió unas fiebres y se quedó sordo...
Bunu babam, mekanı cennet olsun, zavallı yaşlı anneme vermişti!
Mi padre se Ia dio a mi madre, que en paz descanse, Ia pobre.
Görünüşe göre zavallı yaşlı babam kayıp elementin sadece tarayıcıların metabolizmasında bulunduğunu söylemeyi unutmuş.
Parece que al pobre papá se le olvidó mencionar, que el elemento faltante, sólo se encuentra, en las secreciones corporales... del metabolismo de los exploradores.
Sen kimsin ki, Benim zavallı emekli babamı aşağılıyorsun?
¿ Quién es para insultar a mi padre felizmente jubilado?
Bana zavallı, merhum babamı hatırlatıyor, tıpkı onun gibi.
Me recuerda a mi difunto padre. Es tal cual.
- Zavallı babam, tam bir cehennem gibi.
Un día infernal.
Babam zavallı adamı çok kötü benzetti.
Papá le dio una paliza al tipo.
Babam zavallının tekiydi.
Él era un fracasado.
Özür dilerim. Benim zavallı büyük babam nasıl olmuş da... Bram Stoker'ın kitabında kibir karakterden esinlenmiş olabilir.
Cómo mi pobre abuelo pudo haber inspirado un personaje del libro de Bram Stoker jamás lo sabré.
Babam o zavallı hindiyi öldürecek.
¡ Papá va a asesinar a ese pobre pavo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]