Bir tanesi перевод на португальский
3,806 параллельный перевод
En azından bir tanesi bir kadının hayatını kurtardı.
Pelo menos um deles salvou a vida de uma mulher.
- Bir tanesi tam sağır değil.
Um deles não é totalmente surdo.
Bir tanesi kulağıma kaçtı.
Tenho um metido no ouvido.
Bir tanesi mi kapı olmaz?
Não há uma porta?
Joker, bir tanesi kuyruğumda!
Joker, tenho um atrás de mim!
Easy, bir tanesi tam önümüzden geçiyor.
Easy, temos um a passar à nossa frente.
Bir tanesi muhtemelen bir daha düzgün yürüyemeyecek.
Um tipo que tenho duvidas que volte a andar normalmente de novo.
Bilmem, belki de bir tanesi tuvalete fazla kağıt atmıştır.
- Eu não sei, talvez um deles tenha colocado muitas toalhas de papel na sanita.
Bir tanesi robot olmayan insanlar için. Bir tanesi de robot olmayan robotlar için.
Um para as pessoas que não são robôs e outro para os robôs que não são robôs.
Bir tanesi araba için.
Aqui tens um para o carro.
Bir tanesi de çocuk için, okul çantasının üstüne yapıştır.
E outro para o miúdo, mete-o na mochila dele.
Sevdiği pek çok sözlerden bir tanesi.
Um dos seus ditados preferidos, entre muitos :
- Adını anacağım bir tanesi değil ne de bu evde anılmasına izin vereceğim
- Eu nao diria que qualquer... Nem eles chamá-lo aqui.
Kediler kralı sizin 9 canınızdan sadece bir tanesi
Rei dos gatos, apenas uma de suas nove vidas.
Bütün resimlerin üstünden geçtim ve bir tanesi bana bir şey hissettirdi.
Passei as fotografias todas e uma delas fez-me sentir qualquer coisa.
Tüm filmlerin battı, bir tanesi bile su yüzüne çıkamadı.
Todos os teus filmes se afundaram, nem um se manteve à tona.
- Evet bu durumu açıklayan cümlelerden bir tanesi.
- É uma forma de ver as coisas.
Çoğu insanın kan grubu A, B, AB, O, yada çeşitlendirilmiş olanlardan bir tanesi.
A maioria das pessoas são A, B, AB, O, ou um dos variados subconjuntos.
Biz kaçakların peşine gideriz. Bir tanesi bizi buraya getirdi.
Perseguimos fugitivos, e um deles trouxe-nos até aqui.
Bir tanesi hakkında karar vermeden önce biraz daha gezmek isterim.
Gostaria de ver mais zonas, antes de me centrar numa.
Eminim bir tanesi çıkacaktır.
Garanto-te que um deles vai combinar.
Bir tanesi geçmeyi başardı, 2-6-5 yönünde.
Um deles passou, direcção dois-seis-cinco.
Bir tanesi de yumrukla adam sermek!
Um deles é bater em alguém que lixa tudo!
Ve bunu bir tanesi ne biliyor musun?
E sabes o qual é uma delas?
Doğum günümün, benim için çok zor olduğunu biliyorlar. Bir tanesi bile hatırlamadı.
Eles sabem como o meu aniversário é difícil e nem sequer se lembraram.
Bir tanesi geçen yaz öldü, diğeri sensin.
Um deles morreu no Verão passado. O outro é você. Não.
Ablixa'ya ek olarak kullanabileceğimiz ilaçlar. Bir tanesi, Ablixa depresyonunuzu iyileştirirken uyurgezerliğe engel olmak için mesela.
Outra medicação que possamos acrescentar à Ablixa, uma que consiga combater o sonambulismo enquanto que a Ablixa a ajuda a lidar com a depressão.
Adamlarından bir tanesi, silahlarını teslim etmemiş.
Um dos teus servos não entregou as armas.
Maalesef olumsuz yan etkilerden bir tanesi kısa süreli bilinç kaybı.
E depois... Um efeito colateral indesejável é um período de inconsciência, seguida por uma completa perda de memória.
Hass.. ktir, Orada başka bir tanesi daha var.
Puta merda, há outro.
Oh, o kendine özgü bir kadın ve de iyi bir tanesi, Hastings.
Ela é independente e uma boa pessoa, Hastings.
Dört tane.Pahalı peruklar.Bir tanesi kumral ve bir tanesi dalgalı.
Quatro. Bastante dispendiosas. Uma era ruiva.
Bir tanesi şapşallık.
Desleixo, para começar.
- Beni aradığınızda, ben... - Bir tanesi daha gelmesin.
- Quando me ligaste, eu...
Bir tanesi kraliçe olacaktı. Hiçbiri olmadı.
Uma delas devia ser rainha, agora nenhuma delas é.
Bak bakalım denize açılmadan önünü kesebiliyorlar mı. Gemide üç adam var Bir tanesi vuruldu.
Tentem interceptá-Ios antes que cheguem ao mar... quatro homens num barco... um deles foi baleado.
Özellikle bir tanesi var ki...
Uma em especial.
Zengin asyalı işadamları bir tanesi için binlerce ödeme yapıyorlar.
Homens de negócio asiáticos ricos pagam milhares por uma de traje.
Zengin Asyalı işadamları bir tanesi için binlerce ödeme yapıyor.
Homens de negócio asiáticos ricos pagam milhares por uma de traje.
Bu Mike'ın oyunlarından bir tanesi.
É só outro truque do Mike.
Bir tanesi 50 dakika içinde Londra'ya dönecek.
Há um de volta para Londres dentro de 50 minutos.
Yağmurda eriyen bir kar tanesi gibi eriyeceksin.
Ficas derretida como neve na chuva.
İşte bir tanesi.
Aqui está um deles.
Çiftlikteyken yarım hektarlık mısır tarlasını kar tanesi şeklinde bir labirente çevirdiğim olmuştu.
Na quinta, peguei num hectare de milho e fiz dele um labirinto.
Sizin bir kum tanesi üzerinde bile hakkınız yok.
Vocês não têm direitos, nem mesmo a um grão de areia.
Kaç tanesi hayatlarını yine böyle yaşamak ister kendine bir sor kaç tanesi benimki bir hayatı ister?
Pergunta-te a ti mesma quantas coisas farias da mesma forma novamente. E quantas iriam viver as suas vidas como eu.
Ya Bay Bıyık cehennemden sağ çıkan kar tanesi gibi bir mucize yaratırsa?
E se por algum milagre aqui o Sr. Bigode vença?
Ve yaşlı kraliçe düşündü, onu bir teste tabi tutacaktı yatağın altına bir bezelye tanesi koydu.
"A idosa rainha pensou para consigo :" "'Vamos fazer-lhe um teste e colocar uma ervilha no fundo dos colchões'. "
Eğer bu eklemlerden 3 tanesi kırılırsa, bir daha asla yürüyemezsin.
Três das quais estão esmagadas, o que faz com que nunca mais voltes a andar.
Bir uzlaşma işe yaramaz, 2.999 milyon tanesi yarar.
Um acordo a menos, 2.999.000 faz.
Bir tane ve 1 tanesi tamir edilirken giymek için bir tane ekstra olması yeterli.
Uma pessoa pode ter uma e mais outra, para quando manda a outra ser arranjada.
tanesi 2 pezo 17
bir tanem 228
bir tek 20
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane daha 473
bir tane 117
bir tane daha ister misin 28
bir teklifim var 32
bir tane yeter 18
bir tanem 228
bir tek 20
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane daha 473
bir tane 117
bir tane daha ister misin 28
bir teklifim var 32
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane var 76
bir tane daha alabilir miyim 22
bir terslik var 61
bir tavşan 19
bir tane daha ver 30
bir tur daha 25
bir tane bile yok 21
bir tane kaldı 23
bir tane mi 25
bir tane var 76
bir tane daha alabilir miyim 22
bir terslik var 61
bir tavşan 19
bir tane daha ver 30
bir tur daha 25
bir tane bile yok 21
bir tane kaldı 23