Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / Onu söyle

Onu söyle перевод на португальский

2,659 параллельный перевод
Tedaviye nasıl tepki veriyor, sen onu söyle.
Não me interessa a punção. O que me interessa é saber como ele reage ao tratamento.
Bu araba kimin, sen onu söyle.
De quem é este carro?
Evet, ne istersen onu söyle.
Sim, pede o que quiseres.
Tarzı doğru mu yanlış mı onu söyle.
Diz-me apenas se achas que é o tom certo.
- Yalan mı, onu söyle. - Doğru, doğru.
- É verdade.
Nasıl hayır diyebilirim, onu söyle.
Então como posso dizer "não"?
Gerçek heyecana hazır mısın, onu söyle.
Estás preparada para excitação a sério?
Her halükarda, yarın o şapelde, Ayağa kalk, Ne istiyorsan onu söyle.
De qualquer forma, amanhã na capela, diz o que te apetecer.
Ne istiyorsan onu söyle.
Diz o que te apetecer.
Ne istersen onu söyle. Sana hiçbir şey yaptığım yok.
Diz o que quiseres, não te vou desafiar.
Bir yer söyle. Beni hiç beklemediği bir yer. Onu habersiz yakalayabileceğim bir yer.
Diz-me um lugar, um só lugar onde o possa surpreender, onde não esteja à minha espera.
Kardeşine söyle. Yarın işe gelmezse onu kovacağım.
Ouve, diz ao teu irmão que se ele não aparecer amanhã, vou ter de o demitir.
Lütfen Pepi, onu bul ve Madrid'ten ayrılmalarını söyle.
Por favor, Pepi. Encontra-o e pede-lhe que não fique em Madrid.
Pauline de söyle o da gitmek zorunda onu özleyecek olsan da.
Pede ao Paulino que vá também. - Mesmo que sofras com a separação.
Bir sürü insan onu şöyle görüyor alt tarafı bir çocuk yıldız
Muita gente pensa que ele não passa de um jovem popular.
Söyle bakalım nasıl buldun onu?
E como o encontraste?
Yarın sabah saat 9 da amcasının onu almaya geleceğini söyle ona, anlamadı bu durumu.
Desculpe, diga-lhe que amanhã às 9h00 o tio vem buscá-lo, caso ele não tenha percebido.
Sana acı çektirenin ne olduğunu söyle böylece onu uzaklaştırabilirim.
Diz-me, onde está a tua dor, para que a possa tirar.
Onu şöyle tutun.
Não tenha medo.
Arkadaşımı öldüren şu bıçaklıya söyle onu.
Diz ao que matou o meu amigo que se o vir aqui de novo,
Tamam, onu aradığımı söyle.
Diz que a estou à procura dela.
Onu yarın oturumda göreceğimi söyle.
Diga a ela que a verei amanhã, na audiência.
Bay Cohn'u FBI'dan önce bulduğundan emin ol ve daha sonra onu direk olarak bize getirmesini söyle.
Assegura-te que encontre o Sr. Cohn antes do FBI e que o traga directamente a nós.
Göt kardeşine onu beklediğimizi söyle.
Diz ao teu irmão que estamos à sua espera.
Şöyle diyeyim, işin içinde cinsel birşey var mı yok mu onu araştırmıyoruz. Onun peşinde değiliz.
Certo, bem, não estamos a investigar, uma possível comportamento sexual errado entre guardas e reclusas na penitenciária de Bixell.
Liseden eski bir dostunun onu aradığını söyle.
Diga-lhe que um velho amigo de liceu o procura.
Onu görünce söyle 30 dakika daha bekler giderim
Se o vires, diz-lhe que esperarei mais 30 minutos. E é tudo, tenho de ir.
Onu eğlendirmek için genç bir kızın olduğunu söyle.
Diz que ele está escalado para entreter uma debutante.
Onunla görüşmek istediğini söyle. ... sonra da öldür onu.
Diz-lhe que queres encontrar-te com ele, e depois mata-o.
Onu görürsen kira gününün geçtiğini söyle.
Hei, se o encontrares, diz-lhe que tem a renda em atraso.
25. Adamım, eğer onu görürsen elimde çok iyi kalite bir mal olduğunu söyle, olur mu?
Hei meu, se tu o vires, diz-lhe que tenho umas merdas muito boas, ok?
Chloe'ye ne yaptın bilmiyorum ama onu gördüğünde indirim rafındakileri etiketlemesini söyle.
Está bem... não sei o que é fizeste com a Chloe, mas quando a vir, diz-lhe para colocar os preços na prateleira.
Şefe söyle Holland'ın arabasını bulduk fakat Holland yok. Evet, muhtemelen onu kullanmış.
Diga ao chefe que encontramos o carro da Holland, mas não a ela.
Şimdi onu ara ve Alexandra Yee'nin bizimle işbirliği yaptığını ve söylediklerini göz önüne alarak sabah ilk iş onunla konuşmak istediğimizi söyle.
Podes chamá-lo e dizer que a Alexandra Yee cooperou connosco e baseado no que ela disse queremos falar com ele logo pela manhã.
Ve bir hasta senden söylememen gereken bir bilgi istiyorsa, onu ya oyala ya da ona bilmediğini söyle.
Quando um doente pedir informações que não podes dar, empata. Ou diz que não sabes.
O yüzden sen söyle, bu ölümsüz hayatında hiç onu savunacak kadar bir şey umurunda oldu mu?
Por isso diz-me... alguma vez na tua interminável vida te preocupaste mesmo com alguma coisa que te levasse a enfrentá-los?
Onu telefonda duydum, Kelly şöyle, Kelly böyle derken.
Eu ouvi-o ao telefone. Kelly isto, Kelly aquilo!
Kardeşim Bran'ı görürsen onu özlediğimi söyle.
Se vir o meu irmão Bran, diga-lhe que tenho saudades dele.
Şimdi bana onu 2000 dolarlık elbisesinden tutup sorguya almamam için bir tane sebep söyle.
Dá-me um motivo para não ir lá e arrastá-lo pelo fato caríssimo até uma sala de interrogatório.
Eğer bana onu kurtarabileceğimi anlatmaya çalışıyorsan, bunu söyle yeter.
Se estás a tentar dizer-me eque posso salvá-la apenas diz-me...
Onu nasıl durduracağımı söyle.
Então diz-me como detê-lo.
Eğer onu kışkırtmak istiyorsan şöyle bir şey söyle...
Se o queres provocar diz-lhe algo como,
Gerekirse babana gerçeği söyle, ara onu hadi.
Diz-lhe a verdade se tiver que ser, mas liga-lhe.
Yarı yaşımdaki bir yabancı ile konuşmamı istiyorsun. Onlara üzgün olduğumu söyle, Ve sonra onu dinleyerek şeyleri sahip olmadığı bir perspektife yerleştirmeye çalış.
Quer que eu fale com um estranho com metade da minha idade, que lhe diga como estou infeliz para depois o ouvir a dar-me um ponto de vista que ele não conhece?
Onu gördüğünde, ona sadece onu sevdiğimi ve üzgün olduğumu söyle.
Quando o vires, diz-lhe que o adoro.
Babasının teşekkür ettiğini söyle ona. Ve yakında onu göreceğimi.
Diz-lhe que o papá agradece e que nos veremos em breve.
Julia, oglumun gozlerinin icine bak ve onu kandırdıgını soyle.
Olhe para o meu filho, Julia, e diga-lhe que mentiu.
Lütfen bana onu içmeyeceğini söyle.
Por favor não diga que não vai beber isso.
O zaman onu nerede bulacağımızı söyle.
Olhe, só nos diga onde encontrá-lo.
Onu nerede bulabileceğimizi söyle, tamam mı?
Conte onde podemos achá-lo.
Bize onu nerede bulabileceğimizi söyle.
Por que não nos conta onde encontrá-lo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]