Yapman gereken tek şey перевод на португальский
484 параллельный перевод
Yapman gereken tek şey ateş etmek.
Tudo o que tens de fazer é disparar.
Yapman gereken tek şey...
Só precisas é de...
Yapman gereken tek şey bunu başından böyle geçirmek ve iyice sıkmak, işte böyle. Balıklara kement atılmaz.
Não se pode laçar um peixe.
Yapman gereken tek şey uyumak.
Só tens de dormir um bocado.
Yapman gereken tek şey ona daha tehlikeli görevler vermek.
O'Mara não tem medo de enfrentar as coisas.
Yapman gereken tek şey itirafı imzalamak.
Agora só tens de assinar a confissão!
Senin yapman gereken tek şey odasına girmek.
Tudo o que você tem a fazer, é entrar no quarto dele.
Yapman gereken tek şey düğmeyi...
Basta premir o botão...
Yapman gereken tek şey adamına, yani şef garson Louis'ye talimat vermek.
Tem de passar a palavra ao empregado Louis, o seu agente.
Yapman gereken tek şey bu.
É a única coisa que tens que fazer.
Yapman gereken tek şey bir şişe açacağı gibi düşünmek.
Não é preciso ser adivinho para saber o que ele faria.
Yapman gereken tek şey, içeri girdiklerinde çalıştırmak...
Tudo o que tens a fazer é ligá-la quando entrares na sala do cofre
Seni ABD'ye gönderme emri çıkaracağız ve karşılığında bizim için yapman gereken tek şey var.
Passaremos a ordem que o enviará de volta aos Estados Unidos e, em contrapartida, há algo que tem de fazer.
Yapman gereken tek şey, komik bir espriyle başlamak.
Tudo o que tem a fazer é começar com uma piada.
Çok basit. Yapman gereken tek şey itmek.
- É muito simples, basta empurrar.
Yapman gereken tek şey, J.B. Parker'ın şampiyon atını... J.B. Parker'ın şampiyon binicisini ve J.B. Parker'ın şampiyon mizacını yenmek.
Só tens de vencer o cavalo campeão do J.B. Parker, e o cavaleiro campeão do J.B. Parker, e a disposição de campeão do J.B. Parker.
Yapman gereken tek şey sadece belinden itmek.
Eu só tenho de fazer... Curva assim. É um reflexo instantâneo.
Yapman gereken tek şey doğru olanı bulmak. Çok kolay bir şey!
Só tens de encontrar o certo.
Yapman gereken tek şey o gücü bulmak.
Basta que entres em contacto com ela.
Yapman gereken tek şey şu
Eis o que temos de fazer
Evet, götürebilirsin. Yapman gereken tek şey gizli mesajı çözmek.
Basta que decifres a mensagem secreta.
Yapman gereken tek şey, solucanların arkasından gitmen!
Só precisas de seguir os vermes
Yapman gereken tek şey seyretmek...
Só tens de estar na cama a ver.
Yapman gereken tek şey benimle oraya geri girmek, ve biz seni buradan çıkarırız.
Tudo o que precisas de fazer é voltar lá para fora comigo e nós tiramos-te daqui.
Yapman gereken tek şey gelmek.
Tu só precisas de aparecer.
Şimdi yapman gereken tek şey Citrus Cove'u bulmak.
- Agora só falta achar Citrus Cove.
Yapman gereken tek şey harika oynamak ve bir Bundy olmak.
Só tens de jogar bem e ser um Bundy.
Bak, Marcie, yapman gereken tek şey doğum kontrol hapı almak.
Vou para casa, beber moderadamente e cair para o lado.
Yapman gereken tek şey, hayatın ne kadar sakin ve huzurlu olduğunu düşünmek.
Tudo o que tem a fazer é pensar nisso... e a vida torna-se pacífica e calma.
Yapman gereken tek şey, orada durmak... o sıkı, küçük, tatlı, küçük noktada... sonra da oynamak..... sadece biraz-biraz-biraz-biraz - biraz-biraz-cık.
Só tens de te manter firme nesse preciso lugar, e remexer-te só um pouquinho.
Yapman gereken tek şey ufak bir hareketle bu pisliklerin sokaklardan tamamen kökünü kazımak.
Elimina cirurgicamente os cabrões. Continua lá a tirar esta escumalha das ruas.
Yapman gereken tek şey, zaman makinesini... saatte 140 km hıza ulaşacak şekilde dosdoğru şu perdeye sürmek.
Só tens de conduzir o veículo do tempo... na direcção daquela tela, acelerando até 140 quilómetros por hora.
Tek yapman gereken şey bir leydi gibi davranmak.
Tudo quanto tens a fazer é comportar-te como uma senhora.
Tek yapman gereken şey başını sallamak.
Só tem de acenar.
Kolay. Tek yapman gereken... şey... Şey...
É fácil, só têm de têm de têm de...
Yapmanız gereken tek şey çenenizi tutmak.
Só devem manter a boca fechada.
Yapmanız gereken tek şey 15 cent veya daha fazla paralık cömert bağışınızı... buradaki bayana vermek.
Dá-lhe uma limonada de 15 cents ou mais... neste lugar.
Yapmanız gereken tek şey, buradan çıkıp hemen sessizce ailenizin yanına gitmek.
Seria só se levantar agora em silêncio e ir para casa.
Tek yapman gereken yeni bir şey yaratmak, gerisi boş.
Só criar algo novo... E ai está!
Yapman gereken tek şey istemekti.
Bastava ter pedido.
Şimdi yapmanız gereken tek şey bu iftirayı kimin attığını arayıp, bulmak
A única coisa que me resta fazer é encontrar a pessoa que o tramou.
Tek yapmanız gereken şey, benimle işbirliği yapmak. Sakin olun, bundan kurtulalım.
Só têm que colaborar comigo e não perder o sangue frio.
Yapman gereken tek şey, soyluymuş gibi davranman.
Só tens que te debruçar.
Yapmanız gereken tek şey şuraya imza atmak.
Basta assinar aqui...
Tek yapman gereken şey, işbirliği.
Só tem de colaborar.
Sizin yapmanız gereken tek şey muayene odanızdaki koltuğu aşındırmak.
Só tem de dar uso à cadeira do seu consultório.
Tek yapman gereken şey gidip ona sorman olacak.
Só tens de ir até lá e convidá-la.
Yapmanız gereken tek şey kadın ve erkek olarak, insan olarak... ona meydan okumak. Lanet sona erecek... ve bozulacak.
Só têm de o confrontar, como homem e mulher, em carne e osso, e a maldição será derrotada, desfeita.
Tek yapman gereken benim için bir şey almak ve bana getirmek.
Só tem de ir buscar uma coisa e entregar-ma.
Bu dünyada yaşadığım sürece sefalet içinde sürüneceğim ama bu at kesin kazanacak. Yapman gereken tek şey, beni oraya götürmek ve limuzinle geri döneceğiz.
Só tens de me levar até lá, e voltamos numa limusina cada.
Şimdi tek yapman gereken şey okul seçmek.
Agora é só escolher a universidade para gastá-lo.
yapman gereken 22
yapman gerekeni biliyorsun 25
yapman gerekeni yap 39
yapman gerekeni yaptın 18
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapman gerekeni biliyorsun 25
yapman gerekeni yap 39
yapman gerekeni yaptın 18
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmamalısın 52
yapmaz 37
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapmamalısın 52
yapmaz 37
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma be 35
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma be 35
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69