Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yine benim

Yine benim перевод на португальский

1,029 параллельный перевод
Roma'nın insaniyetli bir geleneği olarak sizlerin seçtiği bir mahkumun affedileceğini sizlere hatırlatmak da yine benim görevim.
É meu dever lembrar-vos... que há o benevolente costume de Roma... de conceder anistia a um prisioneiro de vossa escolha.
Yine benim.
Sou eu de novo!
Rooster... Yine benim en iyi komiserim olabilirsiniz. Bu hesap çoktan kapandı savcı bey.
Rooster, você foi o meu melhor xerife.
- Kenickie yine benim sınıfımda.
- Tenho o Kenickie outra vez.
Yine benim, annen.
E a tua mãe outra vez.
Bunu yine benim üzerimde denemeyeceksin. Parayı sokağa atmayı sevmem.
Previno-te que é a última vez, não gosto de deitar dinheiro à rua.
Bak, yine benim köşemdesin, bok kafalı.
Estás de novo na minha esquina, estupida.
Tüm toplar yine benim tarafımda.
Todas as bolas no meu lado.
Şirket burayı kapattığı zaman, imha edilmeden önce kalıpları alıp gidecek olan da yine benim.
E quando a Agência o cancelou, fui eu que fiquei com as chapas antes de serem destruídas.
Yine benim, Tom Haver. Sarah Roberts hakkında arıyorum.
É Tom Haver ligando novamente sobre Sarah Roberts.
Pepe, yine benim burbon şişesine mi musallat oldun?
- Effy, mexeste no meu Bourbon?
- Üzgünüm, yine benim yüzümden sana ateş ettiler.
Desculpa ter-te metido noutro tiroteio.
Selam, yine benim, Bennet.
Olá, sou Bennet outra vez.
Yine benim.
Sou eu outra vez.
Yine benim, Buzz.
É o Buzz outra vez!
Benim Gördüğüm York tepelerinde patlamalar olacak... ve çanların sesleri yine bildiğimiz gibi çalacak.
Quando os pináculos de York Minster Agora rompem na minha visão e os sinos tocavam os finadosl
mutlu yuva bana göre değil... mutlu koca, mutlu eş... bazen benim gibilerin durumlarına bakıp hüzünlenirim... ama benim hayatım yine de güzeldir!
não é p'ra mim um lar feliz o marido e a mulher embora eu também o sinta para quem é como eu a minha é uma rica vida!
Benim gitmedi ama yine de teşekkürler.
Eu não. Seja como for, obrigado.
Beni dinle, buraya sana benim devrimci kanıtlarımı göstermek için gelmedim ama sokaklarda kavga eden sürüyle beyaz öğrenci var, tıpkı senin varoşlarda yaptığın gibi, ve ayrıca yine sürüyle tatmin olmamış potansiyel devrimci beyaz var.
Não estou aqui para te mostrar minhas credenciais revolucionárias. Há muitos estudantes brancos a lutar nas ruas exactamente como vocês fazem nos guetos. E há muita gente branca insatisfeita, que é potencialmente revolucionária.
Ama yine de benim için çal.
Mas, mesmo assim, toca.
Benim gibi düşünmüyor olabilirsin ama yine de hoşuma gidiyor.
Talvez não pensemos da mesma forma, mas ainda assim simpatizo-me contigo.
İnsan şu hayatta neler yaşıyor. Benim gibi muz sevmeyen ve peynire aldırmayan birinin yine de muzlu peynirli sandviçi keyifle yiyebilmesi, örneğin.
Engraçado como alguém consegue viver a vida, como eu, não gostando de bananas e sendo indiferente ao queijo, no entanto, poder comer e apreciar uma sandes de banana e queijo.
Beklenmedik bir şans..... beni burada bulman! Bu eve nadiren gelirim... Ama yine de benim evim, ya da babamındı...
É uma coincidência extraordinária... encontrar-me aqui, porque raramente venho a esta casa... embora seja minha, ou antes, era do meu pai.
Benim silahlarım sana basit görünebilir Bay Morton. Ama yine de küçük sorunlarımız için büyük delikler açabilirler.
Sr. Morton, as minhas armas podem parecer básicas mas podem fazer buracos grandes de mais para os seus pequenos problemas.
yine de benim için bir kapı açabilirsin.
Mas, podia-me abrir a porta.
Oh, bunu biliyorum, sen benim babamsın yine de.
Já sei, mas de todos modos é meu papai.
Victor, bu güzeldi. Ama yine de benim şu andaki sorularımın yanıtı değil.
Essa teoria tem lógica, Victor, mas não responde a estas questões.
Yine de, Bay Collis buna ırkçı gururu da diyebilirsiniz. Benim ekibim, Ninjalar. Devreye onlar girer.
Contudo, Sr. Collis, por mera questão de orgulho racial, se os meus ninja tratarem desta questão e se envolverem pessoalmente, e se o seu homem falhar, vamos ter de renegociar o nosso acordo.
Benim kırbaç yaralarımı göstermesi hoşuma gitti. - Yine kırbaçlanmak istermisin? - Evet!
Senti-me feliz por mostrar que fui chicoteada.
# Yine de, unutmamalıyım, fabl'daki Yaşlı Kütük Kral, benim.
Ainda assim, sou, não devo esquecê-lo, o Velho Rei Tronco.
Erkeğin, yine de, kadın olmadan, benim, içinde kendimi yansıttığım gibi, kadın olmadan hiçbir şey yapabilecek gücü yoktur.
"que, entretanto, sem seu dobro, a mulher... " em que eu me reflito... " não é capaz de nada.
- Benim yine tuvalete gitmem gerek.
- Tenho de ir à casa de banho de novo.
Aşağıda benim için biri mi var? Yine o iğrenç ihtiyar.
Está lá alguém abaixo lá para mim? Mm-hmm. É tão horrível galeirão velho novamente.
Yine başlama! Bu benim görevim!
Nem penses, eu fui nomeado!
Ama yine de sizin üvey annem olacağınıza sevindiğimi söyleyemem. İtiraf edeyim ki bunu kabullenmek benim için çok zor.
Mas, apesar de tudo, não posso dizer-vos que me alegro com a perspectiva de que podeis vir a ser minha madrasta.
Benim şaşırdığımın yarısı kadar şaşırmamışsındır yine de.
Nem eu.
Sanırım benim moruk yine tavır alacak.
Acho que o meu velho está prestes a me pôr limites de novo.
Yine de kabul etmeyecekler, böylece tehlike de yok. Jeanne sana benim istifamdan bahsetti mi?
- Foi a Jeanne que te falou disso?
Benim vinç cihazım dağ tırmanışında kullanılmak üzere tasarlanmadı. Ama yine de göze almak istiyorum, eğer sende niyetliysen.
O meu guincho não foi projectado para montanhismo mas estou disposto a arriscar se tu estiveres.
Aruk yine benim olmalı..
Vamos vencê-lo e Urok será minha de novo.
Evet, bu yarıştaki tek bağımsız sürücüyüm ama yine bu benim için bir şereftir.
Sou o único piloto independente nesta corrida, mas é uma honra.
Yapışkan bir canavar tarafından çöp bidonuna çekilmekten iyidir ki benim bunu yine de oynamam lazım.
É melhor do que acabar num contentor do lixo, arrastado por um monstro, que era para ser o meu papel.
Ben? Benim yine, Mac.
Ben, é o Mac outra vez.
Ve yine de benim gibi olmak istemezsin sırf ben benzinlikte çalışmaktan mutluyum diye.
De qualquer maneira, não queres ser como eu... porque eu sou feliz, a trabalhar no posto de gasolina.
Benim felsefem şu, istediğinizi yapabilirsiniz ama sonuç yine aynı olacaktır.
A minha filosofia é : Faça o que fizer... o resultado será o mesmo.
Bu da benim için yine aynısı.
Para mim é exactamente a mesma coisa.
Dünya malı benim olur, tatlı sevgin aklıma düşer de yine.
Pois, lembrar de teu doce amor traz tanta riqueza,
Ya benim yerime bir soyguncu olsaydı, yine şanslısın.
É sempre a mesma história.
Ne kiraladım ne de aldım. Yine de burası benim evim.
Nem comprada nem alugada e, contudo, estou aqui na minha casa.
Kabullen artık, sen TV deki kız kadar dahi güzel olsan, ben yine seni yok sayardım... çünkü sen benim karımsın.
Encaremos os factos, mesmo que fosses linda como a rapariga da TV, continuaria a ignorar-te, porque és a minha mulher.
Benim ne yapmak isteyeceğimi sormayı düşündün mü hiç? Bu ülkeyi yöneten şerefsizlerden nefret ediyor olabiliriz ama yine de burası bizim memleketimiz.
Nem te interessa saber o que eu quero?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]