Ama nereye Çeviri İngilizce
2,060 parallel translation
Ama nereye?
- Leave, but where?
Demek ki para başka bir yere saklanmıştı, ama nereye?
So the money was hidden somewhere else, but where?
Evet, ama nereye gitmiş?
- Right, but landing where?
Ama nereye gittiğini bilmek istiyorsan, gitmeden önce buraya gelsen iyi olur.
But if you want to know where he goes, you better get over here before he leave again.
Ama nereye gideceğini ve bunu iyice düşünmediğini biliyorum.
But I know where you're going and I know you haven't thought it through.
Sadece dört defa yaptı, ama nereye gittiğini anlamak için bize yetti.
He's only done this four times, but it's enough to track a pattern.
Ama nereye gideceksin ki?
where would you go?
Ben boşum. Ama nereye gideceğimi bilmiyorum.
I got days off and I'm not sure where I want to go.
Ama nereye gideceksiniz?
But where are you going?
Ama nereye bakacağını bilirsen bu kalıntılar pek çok değerli şeyle doludur.
But if you know where to look... these ruins are full of riches.
Acilen bir yere götürmeliyiz ama nereye götüreceğimi bilemedim.
We must take him somewhere, but I don't know where.
Zaten yeterince yardımcı oldun ama nereye gideceğimi bilemedim.
You've given us so much help already, but I don't know where else to turn.
- Hayır ama nereye gittiğini biliyorum.
- No, but I know where she goes.
Ama nereye çıkabilirim ki?
But where would I go?
Hadi ama, nereye gidiyorsun?
Come on, man. Where you going?
Hadi ama. Nereye gidiyoruz?
Over here, let's go.
Kime güveneceğimizi, nereye gideceğimizi bilmiyoruz ama ölmek istemiyorsak birlikte kalıp, ona karşı savaşmalıyız.
We don't know who to trust or where to turn, but we have to stick together and fight back if we don't want to die.
Kime güveneceğimizi, nereye gideceğimizi bilmiyoruz ama eğer ölmek istemiyorsak birlikte kalıp, ona karşı savaşmalıyız.
We don't know who to trust or where to turn, but we have to stick together and fight back if we don't want to die.
Lisede olsak sen nereye gitsen yanında gelirdim ama şimdi işler farklı.
Back in high school, I would've followed you anywhere but things are different now.
Yani, o genelde pek sabah insanı değildir,... ama sade bir kapuçinoyla gidersen,... nereye gitsen peşinden gelir.
I mean, she's generally not a morning person, But show up with a bone dry cappuccino, And she'll pretty much follow you anywhere.
Ama daha sonra nereye geleceğini biliyorum.
But I found out where he's gonna be later.
Onun nereye gittigini bilmiyorum, ama eminim er geç yuvasına dönecektir.
I don't know where he went, but I'm sure he'll come home soon.
Bu adamların nereye gittiklerini bildiklerinden emin değilim, ama bir şey için hazırlıklı gelmiş gibi görünüyorlar.
I'm not sure that these guys know where they're going, but they seem to have come prepared for something.
Asla demiyorum ama şu an bunun beni nereye götüreceğini görmek istiyorum.
So, I'm not saying never. But for now I want to see where this takes me.
Oliver, nereye kaybolduğunu bilmiyorum ama zaten bugün bir süper kahramanı aradım. Chloe delirdiğimi düşünüyor ve ninja bir kadın peşimde olduğu için seni arıyorum.
Oliver, i don't know where you've disappeared to, but i'm already low on one superhero today, chloe thinks i'm crazy, and i'm low on clues as to why some she-ninja is after me.
Şimdi bu sana delice gelebilir ama sanırım onun nereye gittiğini biliyorum.
Now, i know this may sound crazy to you, but i think i know where she was.
Babam, Köy'ün içinde gezintiye çıktı. Ama nerede olabileceğini, nereye gidebileceğini biliyorsun.
But you know where he'll be... where he might go.
Ama sen nereye gidersen, insanlar ölüyor.
But wherever you go, people die.
Bilmiyorum ama saatlerce ortadan kaybolurdu. Kimseye nereye gittiğini söylemezdi.
I don't know, but he used to disappear for hours, never tell anyone where he was going.
Nereye gidecektiniz bilmiyorum ama artık bir yere gitmiyorsunuz.
I don't know where you go, but you're not going anywhere now.
Ben gömdüm, ama tam olarak nereye gömdüm hatırlayamıyorum.
I buried it, but I can't quite tell where.
- Evet, ama nereye gitti?
But where is she?
Pekala, konuyu nereye getireceğini bilmiyorum ama dikkatli adım at, çünkü bu bizim son konuşmamız olabilir.
Okay, I don't know where you're going with this but tread carefully because it may be the last conversation we ever have.
Bunun bizi nereye götürecegini kimse bilmiyor. Ama biz hala genç bir türüz.
Where it will take us, nobody knows, but we're still a young species.
Onları aramaktan şikayet ettiğimden değil ; ama cidden Wendy ile Mest nereye kayboldular?
but where did Wendy and Mest go?
Kesinlikle bilmiyorum ama sadakat duygusunun nereye kaybolduğunu da merak ediyorum.
Would it make any difference if you knew that James York was a piece of garbage?
- Evet ama onu nereye götürebilir?
Yeah, but where would he take her?
Ailemin, kariyer seçimim yüzünden üzgün olduğunu sanıyordum ama sonra farkettim ki bakın kukla elini nereye koymuş.
I THOUGHT MY PARENTS WERE UPSET ABOUT MY CAREER CHOICE, BUT LATER, I LEARNED, UH... WELL,
ama kimse nereye olduğunu söylemedi. "
But nobody says where to. "
Sanıyorlar ki Guantanamo'nun anında kapatılmasını kararlaştırdı, ama şimdi tutukluların yabancı ülkelere nereye gittiklerini bilmeden, tabi ki işkence edilmeleri için nakline izin verdi.
They think that he signed off immediately on closing Guantanamo, but he's allowing prisoners now to be taken to foreign countries and, and not knowing where they're sending them, and to be tortured in foreign countries.
Hayır ama onlar taşındı ve halen nereye gittiklerini bilmiyorum.
Uh, no, but you know, she moved away and, you know, I have no way of finding out where she is now.
Hadi ama, nereye gittiğine bakacağım.
I just want to see where he is going.
Ve bu işin beni nereye götüreceğini bilmiyorum ama yapabilirsem senle Ron'un nerede olduğumu bilmenizi sağlayacağım.
And I don't know where that'll lead me but I'll let you and Ron know where I am when I can.
Ama ben tam olarak nereye gittiğimi biliyorum
But I know exactly where I'm going
Evet ama, nereye kadar sürecek?
yes But till when it will going on?
Doris, paranın nereye gitmiş olabileceği hakkında en ufak bir fikrim yok, ama yemin ederim.
Doris, I got no idea where that money might be going, but I swear I got nothing to do with any discrepancies, all right?
Bölgedeki askerler sayısını elimizden geldiğince artırdık ama sivilleri vurma hevesi yüzünden nereye saldıracağını öngörmek imkansız.
We've increased military presence, but due to his willingness to strike civilian targets, it is impossible to predict where he's going to attack.
Ama efendim nereye gidiyoruz?
Sir, but where are we going?
Evet ama kapı nereye götürüyor?
Yeah, well, where does it lead?
Hadi ama, nereye gidiyor bu?
Come on, where's she going?
Nereye bilmiyorum ama ben gidiyorum.
I don't know where, but I'm going.
nereye gidiyorsun 4208
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gittiniz 39
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gittiniz 39
nereye gidersen git 48
nereye gitmek istersin 48
nereye gidiyorsunuz 655
nereye istersen 53
nereye gidiyoruz 1074
nereye gideceğiz 121
nereye kayboldu 33
nereye gitti 521
nereye gideyim 33
nereye gidiyor 230
nereye gitmek istersin 48
nereye gidiyorsunuz 655
nereye istersen 53
nereye gidiyoruz 1074
nereye gideceğiz 121
nereye kayboldu 33
nereye gitti 521
nereye gideyim 33
nereye gidiyor 230