English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bekleyeceğim

Bekleyeceğim Çeviri İngilizce

4,834 parallel translation
Ben salonda bekleyeceğim.
I'll wait in the parlour.
Bekleyeceğim...
I'll wait...
Sabırsızlıkla bekleyeceğim.
I look forward to that.
Ve ben de mojitolarla birlikte diğer tarafta bekleyeceğim.
And I'm gonna be on the other side with mojitos.
Ben helada bekleyeceğim.
I'll wait in the loo.
Kekleri bekleyeceğim.
I'll wait for the cakes.
- Kekleri bekleyeceğim.
- I'll wait for the cakes.
- Seni bekleyeceğim, tamam mı?
- I'll wait for you, okay?
Bekleyeceğim 4 gün.
Four days is all it takes.
Seni bekleyeceğim.
I'll be waiting for you.
Sanırım, kendi şarkılarımı yazmama izin veren yerel bir şirketi bekleyeceğim.
I think I'll wait for an indie label that lets me write my own stuff.
Koridorda bekleyeceğim.
I'll man--I'll man the hallway.
Bekleyeceğim.
I'll wait.
Hayır, burada bekleyeceğim.
Oh, no. I will wait here.
Ben dışarıda bekleyeceğim.
I'll wait outside.
Bunu öğrenene kadar burada bekleyeceğim.
I'll wait right there to find out.
- Seni bekleyeceğim.
I'll wait for you.
- Bekleyeceğim. - Şimdi hatta Jalinda var.
- Right now, we have Jalinda on the line.
Kapıyı açana kadar burada bekleyeceğim.
I'm just gonna wait here until you open the door.
Adım''hayatım''değil ve herkes gelene kadar bekleyeceğim.
It's not "love," and I'm gonna wait till everyone else is here.
Sen ortaya çıkıcaya kadar bekleyeceğim, vaya daha fazla sabredemeyeceğim.
I'm gonna stay right here until either you show up or I can't hold out any longer.
Sayın Spinella, ben şimdi Meclis'e gidiyorum. Bu saçma grevi bitirmek için seni orada bekleyeceğim. Konuşmaya hazır olunca gel.
So, Mr. Spinella, I am headed to the Capitol right now, and I will remain there until you are ready to meet and talk so that we can end this pointless strike.
- Biraz daha bekleyeceğim.
- I'm just going to take another minute.
Ama kollarımı açık tutmamı istiyorsan ne yapmamı bekliyorsun sikimi kafese sokup bütün gün bekleyip aramızda epifani anı olmasını mı bekleyeceğim?
But if you keep me at arm's length, what am I to do, sit around with a cock cage... and hope you'll have some epiphany about us?
Seni bekleyeceğim.
I'll wait for you.
Tatlım, bekleyeceğim seni.
Hon, I'll wait for you.
Burada bekleyeceğim.
I shall be waiting right here.
Cehennnemde seni bekleyeceğim.
I'll wait for you in hell.
Burada bekleyeceğim, amca.
I will wait for my uncle here.
Seni bekleyeceğim..
I'll wait for you. - Stop.
Seni bekleyeceğim.Her zaman!
Waiting for you.
Rest çekip, şansımın yaver gitmesini bekleyeceğim.
Push all my chips in and hope to get lucky.
Tamam. Sen istediğini yapmakta özgürsün ama ben bekleyeceğim.
Okay, you can do whatever you want, but I'm gonna wait.
Onu bekleyeceğim.
I'm gonna wait for him.
Ben şimdi dışarı çıkacağım ve sen götünü kaldırıp arabaya gelene kadar orada bekleyeceğim.
I'm gonna go outside, and I'm gonna wait in my car until you do the right thing and get your asshole ass into the seat next to me.
Orson'un sakin olmasını bekleyeceğim sonra da yarın onunla konuşacağım. Yalnız.
I'm gonna wait for Orson to calm down, then I'm gonna talk to him tomorrow... alone.
Ölecek misin, diye bekleyeceğim.
I'll wait to see if you croak.
Ben sadece filmi bekleyeceğim, sağol.
I'll just wait for the movie, thank you.
Kocanızı bekleyeceğim.
I'll wait for him.
Seni resepsiyonda bekleyeceğim.
I will wait for you at the reception.
Maya, bütün gün mü bekleyeceğim!
Maya, I don't have all day.
Yarına kadar bekleyeceğim.
For you. I will wait until tomorrow.
Pekâlâ, tam burada aklınızın başınıza gelmesini bekleyeceğim.
Well, I'll just wait here for you to make up your minds.
Arabada bekleyeceğim.
I'll be waiting in the truck.
Ben burada bekleyeceğim.
Play with us, Mr. bodyguard. I'll wait out here.
- Bekleyeceğim.
- I'll hold.
Ya da daha kötüsü, annem ve kız kardeşimin öldürülmesini mi bekleyeceğim?
Or worse, waiting for my mother and sisters to be killed?
Bekleyeceğim.
I'll be waiting.
Daha yaklaşıp bekleyeceğim.
Gonna get closer, stabilize.
Bekle dedi ve ben de bekleyeceğim!
To Wait here for him and I will wait.
Senden haber bekleyecegim.
I'll be waiting to hear from you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]