Ben gelmiyorum Çeviri İngilizce
661 parallel translation
- Ben gelmiyorum.
- I'm not going.
Ben gelmiyorum Baba.
I'm not going, Father.
- Beraber gideceğiz. - Hayır, ben gelmiyorum.
- We'll go together.
Ben gelmiyorum!
I'm not coming!
Hemen değişmezsen, ben gelmiyorum.
If you don't change at once, i won't come.
Ben gelmiyorum.
I'm not going in.
- Hayır, ben gelmiyorum.
- No, I'm not going.
Eğer arabayı alırsanız, ben gelmiyorum.
If you go by car, I won't come at all.
Ben gelmiyorum.
I'm not coming.
Ama ben gelmiyorum.
But I'm not going with you.
- Ben gelmiyorum.
- I'm not going. They annoy me.
- Ben gelmiyorum.
- I'm not coming.
Ben gelmiyorum Joe.
I'm not coming back, Joe.
Ben gelmiyorum.
I will not go.
- Ben gelmiyorum.
I'm not going.
Ben gelmiyorum.
There's no question. I'm not going with you.
Ben gelmiyorum
I'm not going.
• Ben gelmiyorum!
- I'm not going!
İndir, Ben gelmiyorum.
I ain't going.
Ben gelmiyorum.
I ain't going.
Ben gelmiyorum.
I won't go.
Ben gelmiyorum.
Well, I'm not going.
Ben gelmiyorum.
I'm not leaving now.
Eğer oraya giderseniz, ben gelmiyorum.
If you go in there, I'm not going with you.
- Ben gelmiyorum, manyak herif!
I ain't going, you son of a bitch!
Sen yalnız git, ben gelmiyorum.
Go back yourself, I'm not coming.
Sen git öyleyse, yalnız ben gelmiyorum.
You go ahead then, only I'm not going.
Ben gelmiyorum, Alyosha.
I'm not going, Alyosha.
Üzgünüm, ben gelmiyorum.
Sorry, I'm not coming.
Ben gelmiyorum
I'm not getting out.
Onlar "Seninde gelmen lazım." dediler. Ben "Hayır, ben gelmiyorum." dedim.
They say, "you got to go in." I say, "no, I'm not going in."
Önümüzdeki hafta sonu, niye ben gelmiyorum sana?
Next weekend, why don't I come up?
Ben gelmiyorum.
I'm not going.
- Ben seninle gelmiyorum.
- I'm not going with you.
- Ben sizinle gelmiyorum.
- I'm not going with you.
- Ben gelmiyorum.
Not me.
Ben sizinle gelmiyorum.
I'm not going with you.
Ben bahçeden gelmiyorum. Sence o yaban bir çiçek mi?
- I don't come from any garden.
Ama ben yatağa gelmiyorum.
But I'm not going to bed.
Ben geri gelmiyorum.
I'm not coming back.
- Ne yaptığını bilmiyorum, ama ben sizinle gelmiyorum.
You're nuts.
Ben aşağı gelmiyorum.
I'm not coming down.
Hayır, ben gelmiyorum. Neden?
- No, I'm not coming.
- Ama ben damadım. Aileden gelmiyorum.
I'm just the son-in-law, not part of the dynasty.
Ben de buraya o kocaman ağzınızla bağırış çağırışlarınız için gelmiyorum.
I didn't come to listen to you shoot your big fat mouth.
Ben seninle gelmiyorum.
I'm not bloody well coming with you.
Ben seninle gelmiyorum, sen benimle geliyorsun.
I ain't coming with you, you're coming with me.
- Ben seninle gelmiyorum.
I'm not going with you.
Ben Honk Kong'a gelmiyorum
I am not going to Hong Kong.
Öyleyse... öyleyse, Ben oraya gelmiyorum.
Then, then, I'm not comin'up there.
Ben gelmiyorum..
I'm not going.
gelmiyorum 79
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben görüyorum 25
ben gidip 27
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben görüyorum 25