English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Benden

Benden Çeviri İngilizce

92,795 parallel translation
Matematiği benden iyi bilirsin Bay Ross 100 milyon 0'dan kat kat fazla bir para. - Zamanında aldığımız teklif oydu.
Do all the math you want, Mr. Ross, but 100 million is a hell of lot better than zero, which is what we've been walking around with.
Yapmasına yapar ama ondan bunu istemeyeceğim. Çünkü bu teklifin ondan değil de benden geldiğinin bilinmesini istiyorum.
He would, but I'm not gonna ask him to do that because I want his clients to see this as coming from me and not him.
O halde onlara bir sıfır fazla gördüğünü söylersin, çünkü benden alacağın bu.
Well, I suggest you tell them you accidentally added a zero. Because you're not getting a nickel more.
Farkı bu sefer laf Louis Litt'ten değil, benden çıkmış olur.
And this time it won't be coming from Louis Litt. It'll be coming from me.
Mike'ın yaptığı gibi bunu benden saklayan kişi değil.
Not to the person that kept it from me as much as Mike did.
Benden izin almaya gelmedin.
No, you didn't come to ask my permission.
Benden bahsediyor. Ama bir kez merhamet göstermiş olmam onun da hak ettiğini göstermez.
But just because I showed compassion once doesn't mean he deserves it now.
- Avukatlarımı benden kimse alamaz.
I'm not giving up my associates!
- Her zaman pokerde benden daha iyi olduğunu söylerdin.
- You always say you're the better poker player.
Hadi, ilk içkiler benden.
Come on, first drink's on me.
Benden açıkça emir komuta zincirine karşı çıkmamı mı istiyorsunuz?
You're asking me to openly defy chain of command?
Ayrıca Paul'a tapardı ondan nefret edeceğine benden etmesi daha iyi.
Besides, she adored Paul, and it's better that she hate me than hate him.
Burada yaptığımız şey, benden, senden ya da Willa'dan daha büyük.
What we're doing here is greater than me, you, or Willa.
kizimi benden aldilar.
They took my daughter.
Bire birken benden iyi.
Head-to-head, he is better.
Yine Axe hakkında benden bilgi almaya...
You're gonna want insight into Axe or...
Normalde onun arkasını kollamak için burada kalırdım ama maalesef benden sadece bir tane var.
Ah. I would normally volunteer to be his bodyguard, but there's only so much of me... to go around.
Benden daha yavaş birini göreceğim aklıma gelmezdi.
Jeez! I never thought I'd find someone slower than me.
Biri benden aldı.
Somebody took it from me.
Sen pokeri benden daha çok seviyorsun.
You enjoy playing poker more than I do.
Onun sana benden çok ihtiyacı var.
He needs you more than I do.
Kahvem ve kurabiyem, ve 5 dakikalık huzur ve sessizliğimi benden çaldın.
My coffee and my Danish, and the five minutes of peace and quiet you stole from me.
Benden sana bir tavsiye. Benimle saygılı konuş.
Word to the wise, speak to me with respect.
- Benden ne yapmamı istiyorsun?
What do you want me to do?
- Uzak dur benden!
Get away from me!
Bunu yapmamı benden isteme Alex.
Don't ask me to do this, Alex.
Onun türü benden yeterince aldı.
Her kind has taken enough from me.
Benden hoşlanıyor musun?
Do you like me?
Benden hoşlandığın için mi benimle beraber çalışıyorsun?
Are you working with me because you like me?
Benden bir çocuğu öldürmemi istediler.
They wanted me to kill a child.
Benden çok korkmuştu.
He was so afraid of me.
Eğer benden yine bunun gibi sır saklarsan, sen...
If you ever keep a secret from me like that again, you are...
Geçen gün benden hoşlandığını söyledi.
He told me he liked me the other day.
Beni sevdiğini ancak benden bir şey istediğin zaman söylersin.
The only time you ever tell me you love me is when you need something from me.
Fakat bunu yapmak için benden o kadar nefret etti.
But he hated me too much to do that.
Tıbbi lisansımı haber vermeden benden söküp aldılar.
Stripped me of my medical license without even a hearing.
Sonunda her zaman benden istediğin anne olabilirim.
I can finally be the mother you always wanted.
Onun da benden hoşlandığını sanıyordum.
And I thought that she liked me, too.
Benden daha çok şey yapmış.
She's done a lot more than me.
Her zaman benden bir şey geçirmek için Supergirl'ü kaynağın olarak gösteriyorsun.
You use Supergirl as your source every time you want to get something past me.
Cadmus, düşüncelerini benden korumak için bir yol bulmuş olmalı.
Cadmus must've found a way to shield his thoughts from me.
Benden ne istiyorsun?
What do you want from me?
Benden nefret etmiyor musun?
Don't you hate me?
Krypton benden her şeyimi aldı.
Krypton has taken everything from me.
Bu arada ilk tur içecekler benden.
Um, first round's on me, by the way.
Aslına bakarsan bütün turlar benden.
Actually, all the rounds are on me.
O adamın benden nefret ettiğini biliyordum.
I knew that guy hates me.
Siyah cisim alanı oluşturucusunda ki uygulamaların beni benden aldı.
The applications of your black body field generator blew me away.
Gerçekten bana hiç değer vermedi ve hayatıma sadece benden çalmak ve bana komplo kurmak için geri geldi.
She never really cared about me and only came back into my life to steal from me and frame me for a felony.
Annemin benden uzak tuttuğu bir baba.
A dad that my mom kept from me.
Uzak dur benden!
Stay away from me!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]