Benden hoşlanıyor Çeviri İngilizce
960 parallel translation
- Sen de benden hoşlanıyor musun?
Do you like me too?
Şimdi benden hoşlanıyor musun?
Do you like me now?
Berbere mi gittin? Şimdi benden hoşlanıyor musunuz?
Do you like me now?
Benden hoşlanıyor galiba.
He kind of likes me.
Bence o da benden hoşlanıyor.
I believe she kind of likes me, too.
Çok zengin ve benden hoşlanıyor.
He's very rich and he likes me.
Hala benden hoşlanıyor musun?
You still like me?
Peki benden hoşlanıyor musun?
So do you like me?
Çocuklardan biri benden hoşlanıyor.
It's just that one of the kiddies has broken out in a rash.
Benden hoşlanıyor musun?
Do you like me?
Biraz olsun benden hoşlanıyor musun?
Do you also like me a little?
Bence, benden hoşlanıyor.
I think she kind of likes me.
Benden hoşlanıyor olsaydın... sana aşık olmazdım.
I wouldn't have loved you... if you were like me.
O benden hoşlanıyor.
He likes me.
- Benden hoşlanıyor muydu?
- She liked me?
Benden hoşlanıyor musun Bourdenave?
Do you like me, Bourdenave?
Benden hoşlanıyor musun?
Oh, d'you fancy me?
Benden hoşlanıyor musun hoşlanmıyor musun?
Do you like me or not?
Freddy, benden hoşlanıyor musun?
Freddy, do you like me?
İnsanlar benden hoşlanıyor.
People like me.
Benden hoşlanıyor musun yoksa sadece anlaşma icabı mı?
Do you like me, or is it just our contract?
- Benden hoşlanıyor.
- She likes me.
Biliyorum, benden hoşlanıyor ama o şekilde hoşlanıyor mu?
I know she likes me but does she like me that way?
- Benden hoşlanıyor musun?
- Do you like me?
Ama benden hoşlanıyor musun?
But I mean do you like me?
Keechie, benden hoşlanıyor musun?
Keechie, do you like me?
Yoksa benden hoşlanıyor musun?
Could it be that you like me?
Benden hoşlanıyor musun dedim?
Do you like me?
- Bence o da benden hoşlanıyor.
- I think he likes me. - Oh.
Sanırım benden hoşlanıyor.
I think he likes me.
Benden hoşlanıyor.
He likes me.
Benden hoşlanıyor musun?
You like me?
Bence benden hoşlanıyor.
I think she likes me.
Ama benden hoşlanıyor musun?
But do you like me?
Bütün çocuklar benden hoşlanıyor.
All the kids like me.
Senin de dediğin gibi, erkekler benden hoşlanıyor.
As you already said, men like me.
Sanırım o da benden hoşlanıyor.
And I think he's interested in me, too.
- Benden hoşlanıyor.
... she likes me.
- Sizce benden hoşlanıyor mu?
- Do you think he likes me?
Benden hoşlanıyor musun?
D'you like me?
Hala benden hoşlanıyor musun?
Still like me? Do ya?
Iggy benden, gemide ki diğerlerine oranla daha çok hoşlanıyor.
Iggy likes me better than he likes anybody onboard.
Benden çok ama çok hoşlanıyor.
He likes me very, very much.
Benden az da olsa hoşlanıyor musun?
Do you like me a little?
Şimdi benden biraz daha fazla hoşlanıyor musun?
You like me a little better now, huh?
Benden fiziksel olarak hoşlanıyor.
She's got a physical attraction to me.
- Benden yeterince hoşlanıyor.
- She likes me well enough.
Benden gerçekten hoşlanıyor musun?
Do you really like me?
- Benden hoşlanıyor musun?
Do you like me?
- Benden sadece hoşlanıyor ama seni seviyor.
- But she only likes me, she loves you.
Ne dersin, benden biraz hoşlanıyor olabilir mi?
So you think she might like me a little bit?
benden hoşlanıyor musun 28
benden hoşlanıyorsun 20
hoşlanıyorum 43
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
benden hoşlanıyorsun 20
hoşlanıyorum 43
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
benden ne istiyorsun 357
bende var 92
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende geliyorum 21
bende yok 35
benden ne istiyorsun 357
bende var 92
benden olsun 24
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende geliyorum 21