Bu daha kötü Çeviri İngilizce
1,898 parallel translation
Hayır. Bu daha kötü! Beni buradan çıkarın!
I need to get out of here!
Bu daha kötü.
That's worse.
Ben normalim ve bu daha kötü.
I'm normal, which is worse.
İşte bu devasa bir zekâya sahip olmanın kötü yanı, herkesten daha zeki olduğunu düşünürsün, ama diğer insanlarda neler gizli olduğunu hesaba katmazsın.
That's the trouble with having a colossal intellect, you think you're cleverer than everyone else, never consider what other people might be hiding up their sleeves.
Bu akşam Harriet'in durumunu sordum ve daha kötü olduğunu söylediler.
I enquired about Harriet this evening and was told she was worse.
Daha önce hiç bu kadar kötü kokanını görmemiştim.
Never smelled one this bad before.
Bu daha da kötü.
Oh, this is even worse.
Daha önce hiç bu kadar kötü bir şarkı duymamıştım!
I've never heard a song this crappy before!
bilmiyorum ki daha ne kötü olabilir, herkes agzini nereye kadar yirtabilir, sacma sapan seyler konusabilirler, ne bekleyebilirim ki, bu sekilde gülecegim.
I don't know which is more bad everything talking in our backs about us, or that they makind stupid jokes, and I should laugh about them.
Bundan daha kötü bir durum olmaz ve bu askerde duymuş olduğum en güzel sözdü.
It's the most fucked up and the best thing I've heard in the Army.
Aw, adamım, bu çocuk geri döüşüm kutularını kullanmayan insanlardan bile daha kötü.
Aw, man, this kid is worse than people who don't recycle.
departmanımızda daha çok kesinti olacak Ve bu beni çok kötü etkileyecek diye, tasalanıp uyuyamadın mı
You couldn't sleep because you were worried there might be more cutbacks in our department, and that might reflect badly on me?
Yani bu daha bile kötü.
I mean, that... that's even worse.
Tanrım, bu daha da kötü.
Oh, my God, that's even worse.
Bu kez daha da kötü.
Worse this time.
Bu noktada, hiçbir şey iki güzel kadını paylaşmaktan daha kötü görünmüyordu.
At that point, nothing seemed worse than sharing two wonderful women.
Korkarım bir önceki gibi bebeği kaybedecek. Bu sefer daha kötü olabilirdi.
This time it could be worse.
Biliyorum, başına kötü bir şey geldiğinden endişelenecekler ama bu ölmelerinden daha iyidir.
- I know, they'll be worried and hurt. Better that than dead.
Ama kızım bu evrimi kanserden daha kötü bir hastalık olarak görüyor.
But she saw this evolution as a disease, worse than any cancer.
Onun dönmesiyle bu felaket durum daha da kötü olabilir.
Now with him back, a catastrophic situation only gets worse.
Bu yolculuk daha kötü gidemez.
This trip can't get any worse.
Bu acıtmış olmalı ve daha da kötü olacak.
Ow, that must have hurt, and it's only gonna get worse.
Ağlama yoksa ben de ağlayacağım ve bu da durumu daha kötü hale getirecek.
Don't cry because then you'll make me cry, and that's just gonna be a mess.
Bu külüstürün FTL sürücüsünü güncellememiş olmamız çok kötü. Ama bir düzine sıçrayışta daha senin ağlayıp sızlanmalarına katlanacağımı sanıyorsan tekrar düşün!
You know it is too bad we never upgraded the FTL of this rap but if you think that I am gonna put up with your sniveling and wining for another dozen jumps... guess again
Bu sefer daha kötü olacak, çünkü daha hızlı yayılacak.
It'll get worse now, because It'll go faster.
Evet, bu kötü oldu işte, Jack. Çünkü yedi hafta sonra çok daha fazla sorumlulukların olacak.
Well, um, that's kind of too bad, Jack, because you're gonna have a lot more responsibility in seven weeks.
Bu korkunç varlığımdan daha kötü olan ne biliyor musunuz becerilememiş bir intihar girişimi kabusu.
You know, the only thing worse than this nightmare existence Is the nightmare of a botched suicide attempt.
Bu daha da kötü. Hayatımı elimden alabilirsiniz.
You could - you could take my life.
Yine de bu daha kötü olurdu.
It would be worse. This was a service.
Yaşamındaki bu sıradan dönemde kendisinden daha kötü bir hayatı olan birinin kimliğine büründü.
So at this low, low moment in his life, he assumes yet another person who has a story worse than his own.
Ve birini koruyorsanız bu daha da kötü olur.
And if you're protecting someone, it's even worse.
Bu idare ederden daha kötü. Hayır.
That is worse than okay.
Bu düşündüğümden daha kötü.
Are you serious?
Bu daha kötü.
Okay, Iike three halves.
Bu durum daha da kötü hissettirdi çünkü iki yıldır ondan haber alamıyordum.
But it felt even worse not hearing from him for two years.
Bu okulda daha önce hiç uzaktan yakından kötü bir davranışım olmamıştı.
This is the first time I've done anything remotely misbehavioral.
Eğer bel soğukluğundan daha kötü bir şey varsa, bu da Florida'dır.
And if there's one thing worse than chlamydia, it's Florida.
Bu doğru, ekonomik durum çok endişe verici, ama daha da kötü olan şu ki tepemizde asılı duran Nüfus tehdidi.
It's true, the economic situation is very worrying, but what's even worse is the threat of pollution which is hanging over us.
Bu düşündüğümüzden daha kötü.
This is worse than we thought!
Böylece kötü göründük ve bu bizi daha da kötü yapacak
So we already look bad, and this is supposed to make us look worse.
Bu konuda kendini kötü hissetme. Dışarıda Taylor'dan daha kötü adamlar da geziyor.
Do not feel bad about it, Taylor is worse out there.
Bu kadar şikayet etmeyin kim daha çok kötü olduğunu.
Don't complain, there are people worse than you.
Bu çok daha kötü bir şeyle ilgili.
This is about something farrworse.
- Bu ne daha kötü ne olabilir?
- What could be worse than this?
Bu daha çok kötü adamı araması gereken
Oh, it's more like the guy
Yaptığım her şey çalmaktan daha kötü boklara bulaşmıştım bu arada şuursuzcaydı.
Everything I did... Shit that was worse than stealing, by the way. - I did blind.
Bu durum çok daha kötü.
This is almost worse.
Bu intihardan daha kötü.
That is worse than suicide.
Çünkü bu, meseleyi daha kötü bir hale getirebilir.
Because that might actually make things worse.
Bu yalnızca daha kötü hale getirir.
It only makes it worse.
Dikkatinin dağılması için bundan daha kötü bir zaman olamaz. Sana bu oyunda çok ihtiyacım var.
There just could not be a worse time to be distracted while I really need your head in the game.
bu daha iyi 394
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha kötü 60
daha kötüsü 53
daha kötü olabilirdi 24
daha kötüsü de olabilirdi 50
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha kötü 60
daha kötüsü 53
daha kötü olabilirdi 24
daha kötüsü de olabilirdi 50
daha kötüsü olabilirdi 16
daha kötü de olabilirdi 21
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
daha kötü de olabilirdi 21
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir şey 23
kötü mü 170