Dinleme onu Çeviri İngilizce
1,216 parallel translation
Dinleme onu!
Don't listen to him!
Dinleme onu.
Don't listen to her.
Dinleme onu, yürü!
Don't listen to her, move!
Dinleme onu Mickey.
Get the hell out! - Don't listen.
Dinleme onu. Ben seninle hislerimi paylaşmak istemiyorum.
I don't really want to share my feelings with you.
Dinleme onu.
Don't listen.
Onu dinleme.
Don't listen to him.
Joker konuşup, dikkatini dağıtmayı sever, ama onu dinleme.
Joker is vain and likes to talk and try to distract you, but don't listen.
Onu dinleme ve tüm gücünü ona yoğunlaştır.
Block it out and power through. Wait.
- Melodi, hayır! Onu dinleme!
- Melody, don't!
- Gunn, onu dinleme.
- Don't listen to her.
Bir daha böyle şeyler söyleyen biri olursa, onu dinleme.
And if anyone says anything like that to you again, don't listen.
Onu dinleme.
Don't listen to her.
- Ne yapmak istiyorsan yap ya da onu dinleme, deli olmadığını söylediğin kısma ne oldu.
- It's obvious what you want to do or you wouldn't listen to it and what happened to the sane part of you?
Onu dinleme, D. Yeni bir kişiliğin olduğunu unutma.
Don't listen to'em. D. Just remember : You've got a new persona.
- Onu dinleme.
- Don't listen to him.
- Onu dinleme!
– Don't listen!
Jackson, onu dinleme.
- Jackson, don't listen to him.
Onu dinleme.
Fiona, don't listen to him.
Mantıksız zırva. Onu dinleme.
It's senseless bullshit.
- Onu dinleme.
- Don't listen to her.
- Onu dinleme. Anne, lütfen.
Please, Mom.
Onu dinleme Mary Ayaklarım mükemmeldir.
Don't listen to her, Mary My toes are perfect.
Danny sen onu dinleme.
Danny, don't listen to him.
Onu dinleme, oğlum.
Now don't you listen to him, son.
David, onu dinleme.
David, don't listen to him.
Onu dinleme.
DON'T LISTEN TO HER.
Onu dinleme.
Don't even listen to her.
Onu dinleme Pace.
Don't listen to her.
- Yapma Frank. Onu dinleme.
Oh, Frank, come on.
Onu dinleme Robert.
No, don't listen to him, Robert.
- Onu dinleme. Aslında sen söyleyince şimdi garip geldi.
It was a bit odd now you come to mention it.
Sakın onu dinleme.
Don't listen to him.
Oh, Onu dinleme, Sen 10 yaşında gösteriyorsun.
OH, DON'T LISTEN TO HIM, YOU LOOK LIKE YOU'RE 10.
Onu dinleme, Duff adam.
Don't listen to him, Duffman.
- Onu dinleme.
- I'm the towel boy.
Hayır, hayır. Onu dinleme.
No. no, no Don't listen to him
Onu dinleme söylediği hiçbirşeye kulak asma.
Don't listen to anything she says.
Sen onu dinleme.
Don't you listen to him.
Onu dinleme yalan söylüyor.
Don't listen to him. He's a liar.
Onu dinleme, o senin tarafından bile değil.
Don't listen to him! He's not on your side!
Onu dinleme, Anton.
Ignore her, Anton.
Bir daha onu dinleme, onun planlarına uyma.
Never listen to her again, never follow her plans again.
Sağol anne, asla birdaha onu dinleme...
Thanks mum, never listen to her again...
Onu dinleme!
Don't listen to him!
- Onu dinleme sakın.
- [Vincent] Don't listen to him, Charlie.!
Onu Londrada dinleme gittim!
I went to hear her in London!
Onu dinleme.
- Don't listen to him.
Onu dinleme, Kalina, git canım.
Don't listen to her, Kalina, go away.
Onu dinleme, tatlım.
DON'T LISTEN TO HER, HONEY.
WILL : Syd, onu dinleme!
Syd, don't listen to him!
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu bilmiyorum 36
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onu sevdim 104
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55
onu seviyorsun 78
onu bilmiyorum 36
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onu sevdim 104
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55