Eve Çeviri İngilizce
114,969 parallel translation
Yıllardır eve gelmedin.
You haven't been home in ages.
Ne zaman eve gitsem oraya varmadan önce 1 tane yutarım ki etkisini gösterecek zamanı olsun.
Every time I go home I take one, like, an hour before I get even there so it has time to kick in.
Eve geri dön.
No, get back in that house.
Jeannie haydi, eve dönüyoruz.
Jeannie, come on. We're going home.
Yalnız başına eve dönmesi için vakit geç oldu.
It's too late for him to ride home alone.
Bu yaz Austin'deki eve gideceğiz, tüm aile.
Listen, we're gonna go to the Austin house this summer...
Ve bir daha eve dönmedim.
And I never went back home.
Bunlardan bir tane eve alayım mı tatlım?
Could I get one of those for home, honey?
Eve gitmeye korkuyorum.
I'm afraid to go home.
Eve evden 20 ışık yılı kokluyorum.
I'm smelling home 20 light years from home.
Eve sanıyordum?
I thought we were going home?
Neden eve gidiyoruz?
Why would we be going home?
Balıkçı Savaştan eve gelip oğlumu istiyorum " dedi
The fisherman said, " I'd like my son to come home from the war
balıkçı oğlu bir tabut içinde savaştan eve geldi Kral kahramanca ölümü tanınması 100 altın parçaları gönderdi.
The fisherman's son came home from the war in a coffin and the King sent 100 gold pieces in recognition of his heroic death.
- Eve gittiğini mi?
He'd gone home!
Böcekleri bulup eve getirdin çünkü kızına onları göstermek istedin.
'You find the insects. You bring them into the house'because you want to show them to her.
Cenaze bitene kadar eve gitmeyeceğiz.
We're not going home until the funeral is over.
Annem bizi okula götürmek için eve gelecek mi?
Is Mommy coming home to take us to school?
- Annem artık eve gelmek istemiyor bile.
Mom doesn't even want to come home.
Annen ve ben eve hiç gelmeyeceksin diye endişelenmeye başlamıştık.
Your mother and I were beginning to worry you'd never come home.
Kardeşin eve geldiğin için ne kadar heyecanlı bilemezsin.
Your sister is so excited you are home. You don't even know.
Bebeğim olduğunda döneceğim bir eve ihtiyacım var.
I need a home to return to once I've had the baby.
Bu sabah bunlardan birindeydim. Eve gelip seni görmek için sabırsızlanıyordum.
I was on one of these this morning, and I couldn't wait to get home to see you.
Beni eve götür.
Take me home.
Eve dönüş yolunda acıkabilirsin diye düşündüm.
I thought you might get hungry on the journey home.
# Eve gitmen gerekmez ama burada kalamazsın
♪ You don't have to go home but you can't, stay, here ♪
# Beni kimin eve götürmesini isterim, biliyorum
♪ I know who I wanna take me home ♪
# Götür beni eve
♪ Take me ho-o-ome ♪
Gaz kaçağı, fırın ateşi, eve giren müptela...
Gas leak, oven fire, junkie break-in...
Bu yüzden eve dönmek zorunda.
That's why he has to come home.
Ona eve dönmesini söylemelisin sonra polise gidip olayı çözeceğiz.
You tell him he has to come home and then we'll go to the police and we'll sort it out.
Eve dönelim. Phil...
Let's go home.
Eve dönünce Matthew Wild'ın önüne çıkman mı gerekiyordu? - Aşık oldum.
Did "home" have to include throwing yourself in front of Matthew Wild?
- Eve gitmek için çok geç oldu.
OK, well, it's too late to go home.
Mümkün olduğunca eve erken döneceğim.
I will be home as soon as humanly possible.
Ben eve gelene kadar konuşmaya devam etsen iyi olur.
You better still be talking by the time I get home.
Cehennem silahı'na daha yakından bakmak için eve geri gittim, ve bunu buldum. Geride bırakılanlar arasında.
I went back to the house to take a closer an Infernal Machine and, um, yeah, I found this in what was left.
Dilerseniz burada bekleyebilirsiniz. Birazdan eve gelir.
You're more than welcome to wait, if you like.
Ne gerekiyorsa yapılsın. Albert, eve geleceğinin garantisi yok.
Albert, there is no guarantee that he's coming home.
Eve döneceği için nasıl hissediyorsun?
So, how are you feeling about the homecoming?
Artık eve gidebilir miyim?
Can I go home now?
Eve geldiğimde bakımlı bir kadın görmek istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
I want to come home to somebody who... takes care of themselves.
Çocuğum hâlâ beze işerken eve dönebilirim.
I could get home while my kid's still pissing in diapers.
Eve dönüş saatini kaçırırsın.
You'll miss curfew. See?
Sadece eve gitmek istiyorum.
I just want to go home.
Eve!
Come on!
- Başka bir eve çıkmalısınız.
You should find another house.
Eve gelince sana Mozart çalacağım. Belki bir gün baban gibi güzel bir kemancı olursun.
Maybe someday you'll be a beautiful violinist like your papa.
Eve gitmek ister misin?
Do you want to go home?
Eve gitmek istiyorum.
I wanna go home.
Onları eve getiriyorsun.
You bring them home.
ever 16
everest 25
evelyn 153
everett 37
evet 202090
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
everest 25
evelyn 153
everett 37
evet 202090
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet benim 134
evet sen 71
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
eve gidiyorum 210
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet elbette 66
evet sen 71
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
eve gidiyorum 210
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet elbette 66
evet mi 290
eve gel 70
evet tabii 90
evet bu o 18
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet dostum 66
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
eve gel 70
evet tabii 90
evet bu o 18
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet dostum 66
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46