Polisi aramalıyız Çeviri İngilizce
308 parallel translation
Polisi aramalıyız.
We have to call the police.
Durup, polisi aramalıyız!
We should stop and call the police station!
Polisi aramalıyız.
We must call the police.
Polisi aramalıyız.
We should call the police.
- Sanırım polisi aramalıyız.
- I think we ought to call the police.
Bence polisi aramalıyız.
I think we've got to call the cops.
Yine de polisi aramalıyız.
But we have to call the police.
- Sanırım polisi aramalıyız.
- I think we should call the police.
Nerede olduğunu bilmiyorum ama sanırım polisi aramalıyız. - Hemen şimdi!
I don't know where he is, but I think we should call the police right now.
Belki Polisi aramalıyız.
Maybe we should call the cops.
- Polisi aramalıyız.
.We got to tell the cops.
Polisi aramalıyız.
We've got to call the police.
Polisi aramalıyız.
We've gotta call the police.
Belki de sadece polisi aramalıyız.
Maybe we should just call the police.
- Polisi aramalıyız.
- We should call the police.
- Bence polisi aramalıyız.
- I think we should call the police.
Polisi aramalıyız.
- We have to call the police.
Bak- - polisi aramalıyız.
Look. We have to call the police.
Polisi aramalıyız.
No, I think we should call the police.
- Bence polisi aramalıyız.
I think we ought to call the police.
- Polisi aramalıyız.
- I gotta call the police.
Hemen polisi aramalıyız, biliyorsun değil mi?
You do know that we're going to have to call the police right now?
Tren durur durmaz, inip polisi aramalıyız.
As soon as the train stops, we'll get off and call the police.
- Polisi aramalıyız.
- We gotta call the police.
Çabuk! Polisi aramalıyız?
We gotta call the cops!
Sanırım, polisi aramalıyız.
I think we should call the police.
- Bence polisi aramalıyız.
- I think we should call the cops.
Gelmesi için polisi aramalıyız.
It's horrible. We must call the police.
- Polisi aramalıyız.
- We have to call the police.
Ve polisi aramalıyız.
And we have to call the police.
- Polisi aramalıyız. - Hayır! Polisi aramayacağız.
- We should call the police.
belki de polisi aramalıyız.
Maybe we should call the police.
- Polisi aramalıyız. - Niye?
- We'd better call the State Police.
Polisi aramalıyız.
We gotta go call the police.
Polisi aramalıyız.
Oh...
Polisi aramalıyız.
We have to call the police?
Önce polisi aramalıyız, sonra da...
We must call the police, and then...
Polisi aramalıyız.
We gotta make it look like he just disappeared. We have to call the police.
Bence bir daha ortaya çıkarsa polisi aramalıyız, tamam mı?
If he shows up again, I think we should call the police, okay?
- Polisi aramalıyız.
Hey, come here. We've got to call the cops.
Polisi aramalıyız.
There's no phone, I'll keep him.
- Aman tanrım polisi aramalıyız!
- We have to call the police!
- Polisi aramalıyız.
- Call the police.
- Belki de polisi aramalıyız.
Maybe we should call the police
Polisi aramalıyız.
Natalie, who did this to you? We've got to call the police.
- Polisi aramalıyız.
- No, we can't call the police.
Polisi aramalıyız.
We have to call the cops.
Polisi aramalı mıyız sence?
Do you think we ought to call the police?
Polisi aramalıyız.
We should phone the police.
- Polisi aramalıyız.
- We should call the cops.
Polisi aramalıyız.
- l got the license number.
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polis mi 254
polis misin 49
polis geldi 36
polisi arıyorum 63
polise mi 20
polisi arayın 49
polisi aradım 22
polis geliyor 23
polisi arayacağım 89
polisler geliyor 32
polis misin 49
polis geldi 36
polisi arıyorum 63
polise mi 20
polisi arayın 49
polisi aradım 22
polis geliyor 23
polisi arayacağım 89
polisler geliyor 32