English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Sizin için

Sizin için Çeviri İngilizce

25,525 parallel translation
- Bu neden sizin için sorun?
How is this even a question for you guys?
Hayır, sizin için.
No, it's for you.
Bayan Grant, bu sizin için özel kurye ile geldi.
Ms. Grant, this came for you via private courier.
Sizin için bir haberim var.
I've got a scoop for you.
Bayan Grant, eğer sizin için de sorun olmazsa, kuzenimiz...
Oh, Ms. Grant, if it's all right with you, our cousin,
Sizin için talihsizlik oldu.
How unfortunate for you.
Yani sizin için geçerli olabilir, ama ikimizde kaybolur.
This may be true for you, but we both disappear.
Sizin için hiçbir silah.
No weapon for you.
Ama ne yazık ki sizin için, hiçbir kalabalık bugün burada yoktur.
But sadly for you, there is no crowd here today.
Bu sizin için yapılmıştı.
This was meant for you.
Ölüm öyle, sizin için yeterli değil mi?
Death's just not enough for you, is it?
Peki, sizin için Joseph Furillo'yu araştırdık.
So we checked out Joseph Furillo for you.
Bu sizin için yeterli mi Düşes?
Is that grand enough for you, Duchess? You're mad sometimes.
Bunun sizin için ne kadar zor olduğunu hayal bile edemem.
I can't imagine how difficult it must be for you.
Bu sözler sizin için de çok uygun.
I find the sentiment oddly applicable to you, too.
Sizin için telefon var efendim.
Telephone call for you, ma'am.
Sizin için bunu yapabilseydim bile niye istiyorsunuz ki?
Even if I could build this for you, why would you want it?
İyi günler bayan, Posta Servisi bunu sizin için bıraktı.
Good afternoon, ma'am. The American Union representative dropped this off for you.
Sizin için kötü haberlerim var.
I've got something nice in store for you guys.
Biraları kendinize saklayabilirsiniz sizin için bunlar.
You guys have yourselves that beer. It's for you.
Sizin için de dua edeceğiz, Doktor.
We'll pray for you, Doctor.
Okuduklarıma göre portre sizin için yeni bir alan.
From what I read, this is all very new to you, this portraiture.
Bu sizin için iyi haber değl mi kızlar?
Isn't this good news for you guys?
Hayır, çünkü tek umursadığınız şey Esteban'ın sizin için ne yaptığı.
No, because all you care about is what Esteban was doing for you.
Ben sizin için savaşmalıyım.
I have to fight for you.
Sizin için hangi tarih uygun?
What's good for you?
Başhemşire Ha, sizin için yapıyor olmalı.
I guess this is an event for you.
Zaten evi yeniden inşa edeceğinize göre gecikmiş olan "yeni eve taşınma hediyesi" olarak sizin için onu biz yaptırabiliriz.
Since you are rebuilding anyway, we can have it installed for you as a belated housewarming gift.
Ama sizin için öyle olmayacaktı. Çünkü buradaki karmaşanın kalıcı tek yanı, artık özgürce işleyen bir okul gazetesi olmayacak olması.
But you won't, because the only permanent disruption here is leaving the school without a freely functioning newspaper.
Herkesin sizin için üzüldüğüne şüphem yok Bay Riggs.
I'm sure everyone has sympathy for you, Mr. Riggs.
- Bu sizin için yeterli bir karar olur mu?
Would that be a satisfactory remedy for your agency?
Sizin için fark etmeyecekse, onu buraya çağırmamayı tercih ederim.
I mean, if it's all the same to you, I'd rather not bring her into this.
Belki ben sizin için bu görevi üstlenebilirim.
Perhaps I might act for you.
Sizin için de, efendim, bir fırsat.
And for you, Ma'am, it will be an opportunity.
Sizin için hazırlar.
They're ready for you.
Sizin gibi sofistike hanımlar için sırada ne var bakalım?
So what are you sophisticated ladies up to next?
Sizin çocuklar için zor bir mağlubiyet oldu.
Tough loss for your guys.
Artık yüzlerce kız sizin eğlencenize katılmak için bekliyor.
Well, now there are hundreds of girls waiting to join the fun. Huh.
Annemle bu sabah süpermarkete gitmiştik de. Birinin, sizin kasırgadaki insanları evinize getirdiğinizden bahsettiğini duyduk. Yardım etmek için falan.
My mom and I were at the supermarket this morning, and we heard someone say that you guys, like, brought people into your house from the tornado to, like, help them.
Biz sizin onuruna bir parti için bize katılmaya davet etmek istiyorum!
We'd like to invite you to join us for a party in your honor!
Bayan Blackwood, eşyalarını sizin odanıza taşımam için gönderdi.
Mrs Blackwood sent me to move her things to your room.
Tamamen sizin yararınız için.
For your benefit entirely.
Rüzgâr bizim için esiyor ve sizin de görebileceğiniz bir sevinç ve kutlama havası var.
There is a momentum for us, a sense of joy and celebration which you would be wise to acknowledge.
Sizin kendi işiniz var, hem polis olmak için sınava girmeniz lazım.
You have your own job to do. And you have to take your exam to become an officer.
Umarım öyle olur, sizin iyiliğiniz için.
I hope so, for your sake.
- Sizin iyiliğiniz için.
It's just for your own good.
Ama sizin daha önce bu tip bir roketle deneyiminiz olduğundan sorunu çözmek için yardımınızı istiyorlar ; vakitleri de çok dar.
But since you have an experience with this type of rocketry, they want you to help solve the problem, since they're short on time.
Sizin yardımınızla, Texas'ta yaptığımız muhteşem şeyleri Amerika'yı çok daha iyi bir geleceğe taşımak için kullanabiliriz.
And with your help, we can take the good things we've done in Texas and lead the rest of America into an even greater tomorrow.
Sizin de bildiğiniz gibi, yargıçların işlerini yapabilmesi için geniş yetkilere sahip olmalıdır ve ilgi görmeyen olaylara ve affedilebilir hata yüzünden endişelenmemelidirler.
As you yourself know, judges need wide-ranging discretion in order to do their jobs and not worry about taking an unpopular stance or making an honest mistake.
Ve sizin de okul için hazırladığınız broşürde ;
In your brochure for the school, you write...
Reklamlar için çok resim çektim ve sizin harika bir görünüşünüz var.
I shoot a lot of commercials and you have a great look.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]