English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ T ] / Tuttum onu

Tuttum onu Çeviri İngilizce

591 parallel translation
Tuttum onu Ben
Get him, Ben!
Oh, Tuttum onu!
Oh, I've got him!
- Tuttum onu!
- ( Ian ) I've got him!
Kilitli tuttum onu sürekli.
To be secure, I put it in the safe.
- Tuttum onu.
I got him! Come on there!
Tuttum onu, atla!
I'll hold him!
Tuttum onu.
Got him.
Tuttum onu.
I got him!
- Tuttum onu?
You got her?
Tuttum onu!
I got him!
Yakaladım, tuttum onu.
I got him.
Tuttum onu!
i got him!
Tuttum onu.
I got him.
Tuttum onu.
I got him now.
Tuttum onu!
I Got Him!
- Tuttum onu.
- I got him.
Bir sorun yok! Onu tuttum!
It's all right.
Onu tuttum.
Now I had him!
Onu hep kendimden önce tuttum.
I see it all before me.
Onu tuttum, Bay Caldwell.
I've got him, Mr. Caldwell.
Ben onu tuttum.
I hired her.
O kiralık balık teknesinde... onu ne kadar tuttum bilemiyorum, fakat sonunda herşeyi yumurtladı.
[Guy Narrating] I don't know how long it was I had to keep him out there... drifting around in a chartered fishing boat... but finally he spilled everything.
Onu zor evde tuttum. Ne zaman savaştan haber gelse homurdandı.
He ranted and raved whenever we got news of a battle.
- Alan, onu çocuklarım için tuttum.
- Alan, I'm getting her for my children.
Onu tuttum, fakat kaydı ve küçük kızım sele kapıldı.
I grabber her, but slipped, and the little girl went.
Onu tuttum.
I got him.
Onu a § a § ; I § ektim ve orada tuttum.
I dragged him under and I held him there.
Onu sadece bir sebeple hayatta tuttum :
You saved him only for one reason, so you could kill him yourself.
Onu istediğimi kafama koyar koymaz hamama gidip mis kokulu bir sabunla kendimi yıkadıktan sonra onun evinin yolunu tuttum.
Once I'd made up my mind that I wanted him, I washed myself with a real perfumed soap at the public bath and went over to his place.
Onu bir kaç gün önce tuttum. Seni tutup getirdikleri için üzgünüm, Charlie.
- Can we get down to business?
Onu sıkıca tuttum, elimden bırakmadım.
I hung onto it and hung onto it.
Catherine'i ben tuttum ve sen... onu kendine yardımcı olarak işe aldın.
I prefer Catherine yet and her elementary vice to you.
Mario, onu tuttum!
Mario, I've got it!
Onu tuttum.
I caught her.
Sonra onu böyle tuttum!
Then I grabbed her like this!
Zordu, ama onu orasından tuttum...
She was tough, see, but I grabbed her in the old...
Evet, Conan'ı yakalayamadığımız için, yerine onu tuttum.
Yes, since we couldn't capture Conan, I kept him instead.
Sonra bebeğimi tuttu, ben de onu tuttum.
Then she grabbed him and I grabbed her.
Onu burada saklı tuttum.
I kept hidden here.
Onu bu şekilde canlı tuttum!
I kept alive that way!
Ve ben onu tuttum ve karım da sıkıca bağladı.
And, uh - I
Bir gün onu hızlıca yakalayıp tuttum.
So one day I picked him up fast, and I held him.
Teslim oluyorum! Tuttum onu.
Okay, I got him.
Ben onu tuttum!
I got him, ma'am!
Onu kendi başıma tuttum, tamam mı?
I caught it by myself, okay?
Elinden tuttum ve onu koronun bulunduğu barakaya götürdüm.
I took his hand and led him to the choir's barrack.
Onu bu yüzden tuttum.
That's why I have her.
Sözümü tuttum! Onu öyle mutlu ettim ki bu gece benim adıma bir parti veriyor!
I made what I promised them, he has liked I so much that he / she will give a party for me tonight.
Onu tuttum.
I've got him.
- Onu tuttum.
I got him.
- Onu tuttum.
- I got her.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]