English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ V ] / Vurdum onu

Vurdum onu Çeviri İngilizce

866 parallel translation
Vurdum onu!
I shot it down in flames!
Vurdum onu.
I shot her!
Bak, Beau, Vurdum onu!
Look, Beau, I hit it!
Vurdum onu, biliyorum!
I know I did!
- Onu vurdum.
- I shot him.
Onu vurdum.
I got him.
Babamın yerini sormak için ona gittim, ama söylemedi. Ben de onu vurdum.
I went down to ask her where he was, and she wouldn't tell me, so I shot her.
Bana bıçak çekti, ben de onu vurdum.
He pulled a knife on me, so I shot him.
Tüfeğimi doğrulttum ve onu iki gözünün tam ortasından vurdum.
I drew a bead, leveled away and caught him right between the eyes.
Bu bana, onu ben vurdum.
I'm the one he did it to, cos I shot him.
Benimle sevişmeye çalıştı ve onu vurdum.
He tried to make love to me, and I shot him.
hapishaneden çıktı ve onu vurdum.
You can see, can't you? This fella Jackson broke out of jail and I shot him.
Bana da silah çekti,... ben de onu vurdum.
He pulled a gun on me, it was me or him. He got it.
Onu vurdum.
I plugged him.
Ve onu vurdum.
And then I shot him.
Affedersiniz ama onu ben vurdum.
I'm sorry, sir, but I'm afraid that's mine.
Biliyorum, onu vurdum.
I shot at it. I hit it, I know it.
Onu iki kaşının ortasından vurdum.
I give him a bullet right between the eyeballs.
Onu vurdum Pete!
I got him, Pete!
Onu vurdum!
I got him!
Onu ben vurdum!
I got him!
- Pan, onu sapanımla vurdum!
- Pan, I got it with my skull buster!
Onu ben vurdum.
I shot him.
Bir arkadaşımı öldürmeye çalışıyordu, ben de onu vurdum.
He was trying to kill a friend of mine so I shot him.
- Evet, Onu arkasından da vurdum, önünden de.
- Yeah, I shot him in the back or in the front.
Onu vurdum, çünkü beni durdurmaya kalktı.
I shot him because he tried to stop me.
Onu vurdum.
I shot him.
Bay Baldwin Cumartesi gecesi beni kovdu sonra ben sonra onu vurdum, Bay King.
Mr. Baldwin discharged me Saturday night... and I... And I shot him, Mr. King. I killed him.
Vurdum ve onu dışarı attım.
I slapped her and I pushed her out.
Biliyordum ama yine de onu vurdum.
I knew it, and I slugged him anyway, so come and get me.
- Brady, onu vurdum.
- And Morton. Got them both.
Sanırım onu vurdum.
Hey, I think I got him!
Onu buradan en az iki kez vurdum.
I hit him twice at least from here.
- Onu bacağından vurdum!
- I got him in the leg!
Size söylüyorum, onu vurdum.
I did shoot it, I tell you.
Onu gördüm ve vurdum.
I saw it and I shot it.
Onu vurdum.
I did shoot it.
- Onu vurdum.
I shot him dead.
Onu vurdum Morey.
I killed her, Morey.
Onu savuşturdum ve bir darbe vurdum.
I parried and scored a blow to the head.
Mecburdum, baba, senin eski silahınla onu kolundan vurdum ama kazaydı, düşündüm ki...
I had to, papa, I shot him in the arm with your old pistol but it was an accident, I think...
"O gece, onu yatakta vurdum."
That night, I shot him in bed.'
Onu ensesinden vurdum.
I shot him in the back of the head.
Ben de onu bir güzel benzettikten sonra kıçına vurdum tekmeyi.
So I kicked her out, after beating her up.
Onu bıçağımla vurdum.
I shot him with my knife.
Sanırım onu vurdum.
I think I hit it.
- Burada bir şeyler olmalı. Onu vurdum.
I swear I hit it.
Bu elfenerim vardı ve onu cama vurdum.
I had this flashlight, and I knocked it through the glass
Cezayir'de bir gece Sétif yakınında siperde onu, düşman sandım ve vurdum tam buradan!
In AIgeria one night, we were attacked at a first-aid post near Setif. I thought he was one of them and shot him. Here!
Vurdum onu!
I did it!
Onu ben vurdum.
I shot this one!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]