Çağır onu Çeviri İngilizce
1,348 parallel translation
Çağır onu!
Call him out!
- Çağır onu Muad'dib.
- Call him out, Muad'Dib.
- Çağır onu. - Usul bu Stilgar. - Usul bu.
And would you smash your knife before starting that war?
Çağır onu.
Well, go get him.
Git, çağır onu.
Go on, call him.
Çağır onu!
Take that!
Çağır onu!
Call him!
Çağır onu.
Please let me down
Söylediğimi yap. Çağır onu.
Oh, Chunhyang... madam
- Çağır onu.
Call him over.
Çağır onu. Karımı görmek istiyorum.
Call her. I want to see her.
Onu neden çağırıyorsun?
What about him?
Onu da çağır.
You know, invite him to come along with us.
Belki de ikizler Timmy ve Tommy onu ilk ismiyle çağırıyorlardır, hizmetçiyi ise "anne" diye.
Or maybe it's because the twins, Timmy and Tommy call her by her first name and their housekeeper "Mom."
Ben de onu çağırıp bütün gün onunla takılırsam belki biraz toparlar dedim.
So I figured if I invite him over and we hang out all day it might shimmy him back into a good place.
Neden onu böyle çağırıp duruyorsun?
Why do you keep calling her that?
Kan ölümsüzlerin ruhunu çağırır çember ise ayini yapan kişinin gücünü odaklar ve onu çağırdığı ruhlara karşı korur.
The blood attracts the spirits of the undead, while the circle focuses the necromancer's power while protecting him from the spirits that he's conjuring.
Belki sesleri onu eve geri çağıracaktır.
Maybe her voices will call her back home.
Kendimi kötü hissettiğimde Çağırırım onu, koşar gelir yanıma
* I feel myself goin'down, * I just call and he comes around,
- Çağır onu.
- Call him out.
Onu merdivene çağırırım, o da beni bir tütün balyasının üzerine atar.
I invite him up the ladder, he come up the ladder and throw me on the tobacco.
Şimdi Cleon ilk kaleye gidiyor ve DeMiro onu geri çağırıyor.
Cleon starts down to first base, and DeMiro calls him back.
Çünkü, temizlikçi kadın onu görüp aynasızları çağırır.
The maid's gonna walk in. She'll see him, call the cops.
Dipstick, diye çağırıyordu onu.
Dipstick, she called him.
Üzgün olduğum zamanlar onu çağırıp yanına uzanıyordum.
When I'm sad I send for her... and I lie down beside her.
Yürü git, onu çağır!
Go ahead and call her!
Evet, hemen onu çağırıyım.
Yes, I'll get her right away.
Onu Yakışıklı Radu olarak çağırırlar.
They call him Radu the Handsome.
Parisliler ondan nefret ediyor ve onu "Bastıbacak" yahut "Mağlupların Kralı I. Thiers" diye çağırıyorlardı.
You continue being bourgeois and help the poor. No revolution there!
- İnançın krizi onu çağırır. gel üstüne seni anlarım.
- Call it a crisis of faith. Come on, you understand.
Beka, bu Danni'dir... neden onu çağırırsın...?
Beka, this is Danni... the, what'd you call her... the neo-hippie?
Diriltme için çağırıldım. Bu belgeyle onu yok edecek Yüce Güçlerden koparacaktık.
I am summoned for the raising the thing that was to bring him to us tear him from The Powers That Be, and he has the scroll?
Onu dışarı çağırıyorum!
She has to be. I'm calling her out!
Onu buraya çağırın.
Just get him here.
Acil müdahale ekibini çağırın. onu kaybediyoruz!
Get a code team in here stat, I'm losing her!
Gücü tarafından onurlandırılıp, onu çemberimize çağırıyoruz.
Humbled by his power We invite him into our circle
Onu geri çağır.
Call him off.
Onu Daha Önce'de Bu İsimle Çağırıyorlardı Fakat O Sen Değildin.
It's been called that before, but not by you.
Sadece onun kapısını çağırıp, onu evine göndereceğiz.
All we have to do is call her door and send her home.
Polis çağırırsak, onu öldürür.
- No. If we call the cops, he'll kill her.
Frank'in babası August, ki onu Guzzi diye çağırırlardı, Santa Rosa'da bir saç kesimi sırasında kalbi tekleyene kadar 35 yıl berberlik yaptı.
Frank's father August, they called him Guzzi, had worked the heads up in Santa Rosa for 35 years... Until his ticker stopped in the middle of a junior flattop.
Oğlunu çağır, bu saçmalıklarla onu doldur!
Call your son. Fill him in on this hoax.
İbrahim bıçağı havaya kaldırınca, sanki onu kalbinden vurmuş gibi oldu.
Once Abraham raised the knife, it was as if he'd killed him in his heart.
bu ismini hiç kimse bilmiyor onu herkesin çağırdığı gibi çağır...
No one knows her by that name. Call her what she is called by everyone...
Onu böyle çağırıyorlar çünkü o kendini bu işe soktu.
They call him that...'cause he had himself up in it, you know, lovin'it strong.
- Vikram yerine onu çağır.
So then call him instead of Vikram.
Onu böyle çağırıyorlar.
That's the name he goes by.
Eğer Kuka Yuki ile konuşmak isteseydi, onu nereye çağırırdı?
If Kuka wanted to talk to Yuki, where would he call her to?
Ben de onu hızlıca çağırıyorum. Önemi yok.
So I conjure him up at fast speeds.
Onu, sığınağında, yalnız başınayken çağır.
Get him alone, in your hole.
Onu nasıl çağırıyordun? "Tılsımım" diye mi?
What did you call her? Your "lucky charm"?
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104