Acıyor mu Çeviri İspanyolca
1,808 parallel translation
Acıyor mu?
¿ Pero está doliendo?
Acıyor mu?
¿ Duele?
- Kolun acıyor mu?
- ¿ Te duele mucho el brazo?
Canın acıyor mu?
¿ Te duele?
- Bir yerin acıyor mu?
- ¿ Le duele algo?
Bir yerin acıyor mu?
¿ Estás herido?
Burası acıyor mu?
¿ Te duele aquí?
- Acıyor mu oğlum?
- ¿ Te duele, hijo?
- Acıyor mu?
- ¿ Te duele?
Gözün acıyor mu?
¿ Te duele el ojo?
Şuraya bastırınca acıyor mu? - Hayır.
- Muy bien, ¿ le duele cuando presiono?
- Bir yerin acıyor mu?
¿ Te duele algo?
- Burnun acıyor mu?
Tu nariz ¿ te duele?
- Acıyor mu?
- ¿ Te duele aquí?
Acıyor mu?
¿ Te has quemado?
- Çok acıyor mu?
- ¿ Te duele mucho?
Bu acıyor mu? Hayır
¿ Te duele?
Canın acıyor mu?
¿ Duele?
Sonra elini mahkumun yarasına bastırdı ve "Acıyor mu?" diye sordu.
Insertaba su mano en la herida del tipo y le preguntaba : "¿ Te duele?".
Sonra Mike elini yine aynı yere bastırarak "Acıyor mu?" dedi.
Y Mike volvía a meter su mano exactamente en el mismo lugar y le preguntaba : "¿ Te duele?".
Üzgünüm, acıyor mu?
- Lo siento. ¿ Te duele? - No.
- Acıyor mu?
- Aquí duele más.
- Hala acıyor mu? - Evet.
- ¿ Aún te duele?
- Acıyor mu?
¿ Te duele?
Bu acıtıyor mu?
¿ Duele?
- Saçım acıyor. Telefona bakan yok mu?
Me duele la cabeza.
Burası acıyor mu?
- No lo sabía. ¿ Te duele aquí?
Arabamı çarpıp hava yastıkları açılıyor mu bakalım.
Choquemos mi auto para ver si salen las bolsas de aire.
Acıtmıyor mu?
Uh, no duele.
Bu yanlış yönlendirme ve olduğundan az gösterme kerameti, Harry,... bu bilgiyi nasıl ortaya çıkarmaya niyetli olduğunuzu bana açıklıyor mu?
¿ Dónde en este caos de cosas incomprensibles escribe cómo va a llegar a estos datos?
Acıyor mu?
¿ Te duele?
- Bu acıtıyor mu?
- ¿ Eso te duele?
Canını acıtmıyor mu?
¿ No te duele?
Yani, bir sanatçı çamur yığınını nasıl heykele dönüştürdüğünü açıklıyor mu?
Quiero decir, ¿ un artista explica cómo hace de un terrón de barro una escultura?
Bu acıtıyor mu?
¿ Esto duele?
Çok acıyor mu Omi?
- Sí, amigo.
Hassas ve acıyı seven bir erkek. Bu seni üstünkörü bir insan yapmıyor mu?
Entonces, este chico de alma sensible y tortuosa es un poco superficial, ¿ no?
Ve yasaklar bizi korumak için varsa, sanırım en açık soru şu ; yasaklamak işe yarıyor mu?
Y si la prohibición se supone nos protege ¿ la prohibición funciona?
Bu acıtıyor mu?
¿ Te duele?
Bu bir çok casusun direkt olarak CIA'ye çalışmadığını açıklıyor mu?
¿ Explicar que muchos espías no trabajan directamente... para la CIA?
- Acıyor mu?
¿ Ves?
Cinsel organın sarkıyor mu, acımasız cadı?
¿ Tus órganos sexuales cuelgan, zorra salvaje?
Canının acımıyor mu?
- Claro que sí.
Acıyor mu?
¿ Tienes miedo?
Acıtıyor mu?
¿ Te duele?
{ \ cH4411FF } Açılmıyor mu?
No abrirá...
Alacağım ücret, arkadaşlığımızın derecesi, ışığın açısı koltuk altlarının kokusu, karısının güzelliği tok yahut sarhoş olup olmamam ya da sarhoş olmam Titian'ı tanıyor mu, Cadiz'de hiç bulundu mu, büyük ayakları var mı?
Del precio, de nuestro grado de amistad, del ángulo de la luz, del olor de sus axilas, de la belleza de su esposa, de si he comido o bebido, de si estoy bebido, ¿ conoce a Ticiano, ha estado en Cádiz, tiene los pies grandes?
Peki güzellik ve bilgelik Roma'nın neden halkımı yok ettiğini açıklıyor mu?
¿ Pueden decirme la belleza y sabiduría por qué Roma debe destruir a mi pueblo?
Christy, canını acıtmıyor mu?
Christy, ¿ te lastimó?
Peki ofis normalde kaçta açılıyor, doktor? Sekiz bucuk mu?
¿ Y a qué hora abre este consultorio normalmente, doctor, a las 8 : 30?
Acıtıyor mu?
¿ Duelen?
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183