English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Belki biraz

Belki biraz Çeviri İspanyolca

8,592 parallel translation
Sana biraz daha B12 iğnesi ve kuvvetlendirici getireceğim. Hatta belki biraz da steroid.
Voy a darte un poco más de vitamina B12, estimulantes, tal vez incluso algunos esteroides.
- Belki biraz yürürüz diye düşündüm.
- ¿ Podríamos dar un paseo?
Belki biraz daha fazla.
Quizá un poco mas.
Belki biraz daha açık olabilirsin.
Quizá podrías ser más específico.
Belki biraz.
Bueno... tal vez un poco.
Eğer amaç kullanımı kolaylaştırmaksa, belki biraz daha fazla hafızaya ihtiyacın vardır.
Si el objetivo era facilidad de uso, tal vez debiste ponerle algo de memoria.
Evet, kabul ediyorum, başarısız doktora sürecinden sonra belki biraz hassasım.
Sí, lo admito, lo más probable es que estaba un poco sensible luego de la indiferente mención de mi doctorado fallido.
Belki biraz da sen benim şeyim olduğundan...
Y quizá también porque tú eres mi...
- Belki biraz yavaşlamalıyız.
- Quizás podamos reducir el ritmo.
- Sorun değil. - Belki biraz dönebiliriz. Şöyle.
Tal vez si nos volteamos un poquito
Belki biraz daha keklik otu.
Quizá un poco más de orégano.
Belki biraz uzak.
Quizá un poco más adentrado.
Belki biraz öylesin.
Tal vez un poco.
Belki biraz sataşma olabilir.
Un poco de burla, tal vez.
Belki de biraz dinlenmelisin.
Quizás deberías descansar.
Biraz sersemletici belki ama tek parça.
Está un poco aturdido quizás, pero está en una sola pieza.
Hazır olduğunda okulun ve okul dışında kalan zamanın hakkında konuşalım. Düşünüyordum da, belki önce biraz uzatırsın.
Bueno cuando estés lista, debiéramos hablar del colegio y tus actividades extraescolares.
Tamam, belki sınırları biraz aşmış olabilirim.
Muy bien, ¿ me sobrepasé un poco? Quizá.
Ancak, eğer bir gezegen bulursak mükemmelden biraz daha aşağı çok soğuk, belki de çok fazla yerçekimi ile ya da uygun olmayan bir tür atmosferi ile. Bizler genetik olarak yeryüzü gezegeninde gelişmek için programlandık.
que es un poco menos que perfecto demasiado frío quizá con demasiada gravedad o tal vez el tipo equivocado de la atmósfera estamos programados genéticamente para prosperar en el planeta Tierra con una cantidad específica de un oxígeno cantidad específica de dióxido de carbono en una
Belki yatak odama bir buket alırım. - Biraz neşelendiririm.
Quizás podría comprar un ramo para mi habitación para alegrarla un poco.
Belki de yapacaklardı çünkü biraz bana benziyorsun.
Pueden hacerlo simplemente porque eres un poco como yo.
Belki seni biraz Tel Aviv'e götürmeliyim.
Tal vez te llevaré a Tel Aviv.
- Belki de disari çikip biraz hava almalidir..
- Tal vez debería salir y conseguir un poco de aire.
Adım Kral Tamam ilk bakışta görünüyordu biraz yumuşak, belki, ancak, halt, Kraliçe Bir yemek bilet gerekli.
Paso el rey parecía estar bien en un primer momento, un poco blanda, tal vez, pero, diablos, la Reina necesitaba un boleto de la comida
Ben biraz rekabet hissettim sanırım, ve biraz güvensiz ve ben düşünmeye başlar, iyi, belki bana meydan istiyorum.
Creo que me sentí un poco competitiva, y un poco inseguro, y me pongo a pensar, así, tal vez usted quiere retarme
Eh, biraz belki.
Bueno, un poco, tal vez
Pekâlâ, biraz hesap yapalım, sonra belki Ben'i aramayı konuşuruz.
Hagamos cálculos y luego hablaremos de llamar a Ben.
Tamam, biraz trend, biraz yenilikçi, belki de eşsiz bir şey düşünüyorum?
De acuerdo. Pensé en algo moderno, relajado, especial.
Belki kendime biraz âşık edebilirsem belki evlenmez ama düzenli seks yapabiliriz.
Tal vez pueda hacer que se enamore de mí un poco, ya sabes, así no querrá casarse conmigo, pero... -... querrá tener sexo con regularidad...
Belki bunu biraz gayri resmi yapabiliriz.
Tal vez podríamos ir sobre esto un poco menos oficialmente.
Hayatım biraz daha farklı olurdu belki de.
Tal vez toda mi vida habría resultado diferente.
Belki ayıp şakalar yapması biraz garip kaçar ama artık bir sırrınız olur.
Quizá es un poco raro cuando te cuenta un chiste verde, pero ahora comparten un secreto juntos.
Evet, belki zor biri olabilir ama kendini sakatlaması biraz daha zorlaştırdı.
Si, ella puede ser trabajosa, pero incapacitarse así misma, eso fue mucho.
Nina ve ben belki bu yaz buraya gelip biraz dinlenip rahatlayabiliriz,
¿ Crees que yo y Nina podríamos descansar y relajarnos este verano...
Tamam o zaman belki de buraya kadar yürümekten yoruldunuz ve biraz...
y por tu pequeña...
Belki de bana biraz düzen gerekiyordur efendim.
Digamos que me vendría bien, señor.
Bir otele gidip bu gece biraz dinlenelim. Belki bir şeyler karıştırırız sonra.
Vayamos a un hotel y relajémonos y tal vez se nos ocurra algo.
Ona biraz egzersiz yaptırmalıyız belki onu biraz tramboline atmalıyız ha?
Tiene que hacer ejercicio... ¿... Lo echamos en el trampolín, por un momento?
Belki karakterin içine biraz daha girmelisin.
Digo que tal vez necesitas entrar más en tu personaje.
Eğer içeri girip onları biraz hırpalarsan belki o zaman biraz şansım olur!
Tienes que ir allí y tienes que ablandarlos para que yo pueda tener mi oportunidad!
Belki soladır biraz.
Tal vez es a la izquierda.
Belki tostun üzerine biraz alırım.
Quizá pondré un poco en pan tostado.
Belki de onları biraz yalnız bırakmalıyız.
- Bueno... - Quizá deberíamos... - darles intimidad.
Belki eve, giysilerine biraz koymuşumdur, belki koymamışımdır.
Quizá ya esparcí un poco en tu casa y tu ropa.
Belki biraz da sürme.
Y tal vez un delineador.
Belki de böyle hisseden sonraki zavallı kız için biraz tavsiye alabilirim.
Tal vez pueda pasarle el consejo... a la próxima chica que se sienta miserable.
Belki de biraz ağırdan almalısın.
Quizá deberías calmarte un poco.
Biraz daha nazik olabilirsin belki. Başlangıçta, yani.
para empezar.
- Belki de biraz aşırı korumacı davrandım.
Quizá sí lo estaba sobreprotegiendo.
Biraz et için. Belki protein alabiliriz.
Algo de carne, las proteínas pueden ayudarnos a sobrevivir.
Belki de aklında biraz para koparmak vardır.
Quizá tenga la mentalidad para aceptar un poco de dinero.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]