English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Biraz daha ver

Biraz daha ver Çeviri İspanyolca

759 parallel translation
Biraz daha ver.
Dame un poco...
Şundan biraz daha ver, baltaları al.
Dele más de eso. Trae las hachas.
Karısını ve çocuklarını sadece... geceleri görebiliyor. - Ona biraz daha ver.
Está... con su mujer y sus hijos...
Biraz daha ver.
Dame algunos más.
Biraz daha ver.
Vamos, déme más.
Hadi biraz daha ver..
Me gustaría beneficiarme.
Haydi Maria, biraz daha ver.
Vamos, María, dales un poco más.
Biraz daha içki ver.
Dale otro trago.
Hayır, teşekkürler, biraz daha kalıp Blackie'yi göremez misin?
No, gracias, pero podría quedarse un poco más y ver a Blackie.
Bravo, bari şu herifin işini bitirene kadar, izin ver biraz daha kalalım.
Bravo. Pero quedémonos hasta que lo mate por ti.
Bana biraz daha şarap ver Ned.
Dame algo más de vino, Ned.
Bana biraz daha su ver. Mm!
Dame algo más de soda.
Sanırım tüfeğe alışırsam biraz daha iyisini yapabilirim.
A ver si consigo hacerlo mejor a medida que lo vaya usando.
Doktor Jaquith'e yazdım... benimle biraz daha kalmanı istedim.
Estaba escribiendo al doctor Jaquith para ver si podrías quedarte más tiempo conmigo.
Denize açılmadan önce Kanada'yı biraz daha görmek isterdim Holmes.
Me hubiera gustado ver algo más del Canadá, Holmes.
Ve size açıkça şunu söyleyebilirim ki ; bu film daha önce gördüklerinizden biraz farklı olacak.
Sinceramente, se trata de algo diferente de las películas que hayan podido ver.
Çok fazla. Biraz daha ucuza ver!
- Veinte liras.
Tekrar buraya gönderilmem biraz şans. Gittikçe ümidimi kaybediyordum. Savaş bitene dek seni bir daha göreceğimi sanmıyordum.
He tenido la suerte de haber sido enviado aquí y de volverla a ver.
Biraz uzağımızdaki dağların üstünde gezegenimiz Dünya'yı görebiliyorum... Hasat zamanındaki dolunaydan çok daha büyük görünüyor.
Puedo ver unas montañas y a lo lejos veo la tierra que es muchas veces más grande que la luna llena.
Bana biraz daha yiyecek ver.
Dame otra lata de comida.
Biraz daha güç ver.
Un poco más.
Orada biraz daha kalıp bir iki yavru goril yakalamaya çalışacağım. Gezinin parasını çıkartayım en azından.
Me quedaré unos días para ver si atrapo un par de gorilas jóvenes y me pago el viaje.
Bana biraz daha zaman ver.
Hora... Hora de saldar cuentas.
Biraz daha ipucu ver.
¿ Qué más sabes?
Sadece biraz daha ağırdan almağa çalışacağına söz ver.
Si me prometes que te Io tomarás con calma.
Jonathan, sevgili arkadaşım Bay Matheson'a biraz daha brendi ver.
Jonathan, hijo, sírvele más brandy al Dr. Matheson.
- Bulamadım ama biraz daha zaman ver.
- No, pero danos una oportunidad.
Ama bana biraz daha zaman ver.
No te esfuerces. Pero tienes que darme más tiempo.
Ona biraz daha kahve ver, Bayan, Ben brandy alacağım.
Sírvale un café, yo me ocuparé del brandy.
Masaya biraz daha yaklaşırsanız... salonu gayet iyi görebilirsiniz.
Y ahora, si se acercan un poco más a la mesa... podrán ver bastante bien esta sala.
Su Amerikalı adamın üzerinde biraz daha durmama izin ver.
Déjame hablar por un momento del americano.
Bana biraz zaman ver. Daha uykum gelmedi.
No tengo sueño.
Bakayım, biraz daha kazanabilir miyim. Böylece burada kalırız.
Voy a ver si puedo sacar algo más para que podamos quedarnos aquí.
Biraz daha ışık ver.
Dame algo más de luz.
- Hanıma biraz daha likör ver.
- Ofrécele otro trago a la señora. ¿ Quiere?
Biraz daha toprak ver.
Dame más tierra.
Şey sanırım, biraz daha resim görmek istiyorum.
Creo que me gustaría ver más cuadros.
- Güç kullanabiliriz. Bunun için biraz daha bekleyebiliriz.
Demasiado pronto para dejarnos ver Es necesario esperar.
John, arkadaşın olarak, lütfen bize biraz daha zaman ver.
John, como amigo, te pido que nos des más tiempo.
Bunu bitirince duvarlara biraz daha rutubet ver.
Y cuando hayas acabado, pon un poco de humedad en las paredes.
" Bize biraz daha kan ver, Chekov.
" Necesitamos más sangre, Chekov. No te dolerá el pinchazo, Chekov.
Yüze de biraz daha taze bir renk...
Le perfilaré los ojos... A ver...
Biraz daha doldurayım.
A ver ese vaso.
Ver şunu bana, biraz daha getir.
Dame eso, y trae más.
Hayır. Sadece biraz daha ekmek ver.
Además nuestra idea se nos ocurrió antes.
Biraz daha bakayım. " diyen.
Déjame ver un poco más "
Blake, tesise döndüğümüzde Doktor Markham'a kişisel dosyamı ver. Böylece geçmişim hakkında biraz daha fazla bilgisi olur.
Blake, de vuelta en la oficina, dele a la Dra. Markham, mi archivo personal... así se pone más familiar con mi vida privada,
Seni yukarı asıcam ve biraz daha yaşlandırıcam.
Voy a colgarte, para ver si te ventilas un poco.
bana biraz daha zaman ver
No es tan fácil como crees.
Zevklerimi, müziğimi, seni rahatsız ettiğimi, biliyorum, ama biraz daha kalmama izin ver.
Sé que mi alegría, mi música, te irritan. Pero déjame ser así un tiempo más.
Bana biraz daha zaman ver.
Dame un poco más de tiempo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]