Ben şimdi Çeviri İspanyolca
11,353 parallel translation
Del ve ben şimdi arkadaşız.
Del y yo ahora somos amigos.
Ben şimdi ne yapıyoruz, onu geri ödemek için benim yoludur.
Lo que hago ahora, es mi forma de compensarlo.
- Ben şimdi..
No quiero...
Ne bahis oynayayım ben şimdi Walter?
¿ Qué es lo que tengo que apostar, Walter?
- Mahsuru yoksa ben şimdi başlayacağım.
Si no te importa, voy a empezar mi búsqueda ahora. De acuerdo.
- Nerden bulayım ben şimdi?
¿ Y dónde voy a conseguir leche materna?
Şimdi seni ben koruyabilirim.
Ahora yo puedo protegerte.
Aynen öyle. Neden şimdi gidip biraz kendi başına uğraşmıyorsun sonra gelip yardım ederim ben de, olur mu?
Exacto, ¿ por qué no trabajas un poco tú solo en ello... y luego te ayudo, sí?
- Ben ne diyeyim şimdi ona?
¿ Qué debería decirle?
Ben olmasam yapamazdın, şimdi de ben yokum ve yapamıyorsun.
No podrías haberlo hecho sin mí y ahora sin mí no podrás hacerlo.
Öyleyse, şimdi de ben sana ders veriyorum.
Ahora me toca a mi darte un sermón. ¿ Qué?
Bak, ben ölümsüzüm ve sen değilsin,... ve seni birgün kaybedeceğimi biliyorum,... ama seni şimdi kaybetmeye hazır değilim.
Mira, soy inmortal, y tú no, y siempre supe que te perdería algún día, pero no estoy preparada para perderte ahora.
Ben de şimdi yıkayayım dedim.
Se me ha ocurrido lavarlo ahora.
Fakat şimdi ben buradayım çünkü ailem için doğru olanı yapmam gerek.
Pero ahora estoy aquí porque tengo que hacer lo correcto por mi familia.
Ben-ben hayatı kurallarına göre oynadım ve şimdi 27 yaşındayım ve berbat bir hayatım var.
He jugado con las reglas y ahora Tengo 27 y mi vida es un desastre.
Ben, şimdi bir stalker gibi ses ama ben öyleyim.
Sueno como acosador, supongo que lo soy.
Şimdi ben buradayım.
Ahora estoy aquí.
Şimdi de ben gerginim.
Sí. Ahora estoy nerviosa.
Ben bizim ceviz kabukları haber getirmek. Ben onlar eşsiz olduğunu söyledi Şimdi, hatırlıyorum o
Traigo noticias de nuestras cáscaras de nuez.
Şimdi... Ben...
Ahora... yo solo...
Teşekkürler! Şimdi. Sanırım seremoninin açılışını ben yapacağım.
Muy bien, bueno, estaba habilitado para jalar la primera tira ceremonial, así que aquí vamos.
Ve ben buna katlanmalıydım, şimdi de sen buna katlanacaksın.
Y tuve que aceptarlo, así que tu también lo harás.
Sana yardım ettiğimi öğrendi ve bana stajyer işleri verdi ben de biraz üzüldüm ama şimdi iyiyim.
Descubrió que te ayudé, y ahora me está dando trabajo de paralegal, y estaba un poco molesta, pero ya estoy bien.
Ve şimdi bana gelip daha denemeden aramızı bozan o salakça ve bencilce şey ile ilgili yardım istemeye geliyorsun çünkü bu sefer de ben seni kurtaracak pozisyona sahibim
Y ahora vienes a negociar con el hecho... de que sé cómo sacarte de un aprieto... por hacer algo estúpido y egoísta... que abrió una brecha entre nosotros... antes de que siquiera pudiéramos tener una oportunidad.
Silahındaki tek mermi oydu ve şimdi ben silahını senden alıyorum.
Era la única bala en tu recámara, y te estoy quitando el arma.
Şimdi ben olay çıkarmadan neden buradan siktirip gitmiyorsun?
¿ Por qué no te vas antes de que haga una escena?
Şimdi çalışmamız gerek Ben.
Tenemos que trabajar ahora, Ben.
Hayatımı ve bedenimi kendim kontrol ettiğim için, .. ben buyum. Ve şimdi onu kaybettim.,
He sobrevivido estando controlándome a mí misma, de mi cuerpo, y esa es la que soy, y ahora perdí eso, y aparentemente, con una cirugía fuera de lugar, no hay nada que pueda hacer para cambiarlo.
Ben de şimdi ilerleme kaydediyorum ama azar azar.
Digo, estoy haciendo un... salto. Bueno, es un salto pequeño...
Ben ne alacağım şimdi bunlarla?
¿ Qué puedo comprar con estos?
Şimdi, çükünü silmeyi bitirdiysen çık da ben de sıçayım.
Si ya has acabado de sacudirte tu marcial verga... - debo ir a cagar.
Hatta ben de tam şimdi yargıcı arayacaktım.
De hecho, estaba a punto de llamar al juez.
Şimdi ben ne dersem bana ayak uydurun.
Ahora, diga lo que diga, sígueme la corriente.
Seni kurban edeceklerdi, ben de seni bir silah yaptım. Şimdi bana yanıldığımı söylüyorsun, Yala.
Te convertieron en víctima, yo, en un arma, Ahora dime que me equivoqué, Yala.
Onu şimdi vurursan, ben de suç ortağın olacağım.. ve hapse geri gireceğim.
Si le disparas apareceré como cómplice y me mandarán a prisión otra vez.
Şimdi o birkaç müşteri arkasında ceset bırakıyor. Washington Gölü'ndeydim ben de.
Y estos consumidores generado muchas muertes
Şimdi kuralları ben koyuyorum.
Así que, ahora haremos las cosas a mi manera.
Şimdi esas gelme sebebim : Ben ölüyorum.
Ahora, el verdadero motivo por el que vine : me estoy muriendo.
Çöplüğün kralları suratımı çöplüğe gömerlerdi. Ama şimdi onlar hala çöplüğü yönetiyorlar ve ben oradan kurtuldum.
Y tenía la cara apretada contra esa basura por los reyes de la basura... y ahora ellos siguen ahí, dirigiendo la basura y yo logré salir.
- Şimdi, ben bir soru soruyorum.
Así que ahora hago una pregunta.
Şimdi o bana bir şeyler yaptırıyor ve ben de "ödeştik" diyeceği gün gelecek mi diye umut ediyorum.
Ahora me hace hacer cosas y sigo esperando y rezando que un día haré lo suficiente por él para que quedemos en paz.
Şimdi, ben Başkana bu karar üzerine önceden uyarımı yaptım,... kendisi hâlâ New Hampshire'da boş boş oturuyor,... bu olayın dışında kalıp beni suçlamayı düşünüyor.
Le di al alcalde advertencia anticipada sobre este veredicto, y aún está cruzado de brazos en New Hampshire, pensando que puede quedarse al margen de esto y culparme a mí.
Evet, ben de şimdi size oy vermeyi düşünüyordum.
Sí, estoy pensando en votar por ti ahora.
Bu da nereden çıktı şimdi? Ben gittikten sonra çok şey değişmiş demek ki. İçsene, Doktor.
Oye, ¿ a qué coño viene eso? Tómate un trago, doc.
Çocukluk battaniyesini örmek için haftalar harcayanın ben olduğumu öğrendiğinde onun kalbini bilen kişi de ben oldum. Bunun da anlamı düğünü iptal etmesinin sebebi de ben oldum! Şimdi ne yapacağım?
Cuando se dio cuenta de que era yo quien se pasó todas esas semanas recreando su manta especial de la infancia, se dio cuenta de que era yo la que conoce su corazón, lo que significa que soy la razón por la que canceló la boda. ¿ Qué voy a hacer?
Şimdi de ben sana diyorum, kaybol.
Bueno, ahora te digo, "ve a casa."
Ben de öyle olduğunu sanırdım. Hayat, felsefe ama şimdi anlıyorum ki aslında çok basit.
Bueno, pensaba que lo era... vida, filosofía... pero resulta que... es extraordinariamente simple.
- Ben şimdi...
Voy a...
Ben hayatımı senin için ateşe verdim, Alison. Ve şimdi buradayım, seninle gitmek istiyorum. Sen lanet bir yoga dersi yüzünden mi gelemiyorsun?
Hice explotar mi vida por ti, Alison, y aquí estoy, esperando para marcharme contigo ¿ Y no te puedes ir porque tienes una puta clase de yoga?
Şimdi babamı ben memlekete götüreceğim.
Ahora, llevo a mi padre a casa.
Şimdi ben şehrin güney tarafını tek başıma kontrol etmeye gidiyorum.
Voy a rondar el extremo sur del pueblo solo.
ben şimdi gidiyorum 26
ben şimdi ne yapacağım 18
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
ben şimdi ne yapacağım 18
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi gidiyorum 125
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdiden 33
şimdi gidiyorum 125
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29