English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bilmek isterdim

Bilmek isterdim Çeviri İspanyolca

436 parallel translation
Bunu bilmek isterdim.
Me gustaría saberlo.
Bu Amerikalıların yaptığının cesaret mi, yoksa aptallı k mı olduğunu bilmek isterdim.
Quiero saber si es estupidez o bravura lo que motiva a los Americanos.
Bu kadar nezaketten yoksun bir şekilde... reddedilişimin nedenini bilmek isterdim.
Quizás no merezca que me diga por qué soy rechazado con tan poca cortesía.
Ben de neden beni açıkça... incitmek ve aşağılamak için bu kadar kararlı olduğunuzu bilmek isterdim.
Yo también merezco saber por qué ha venido a ofenderme e insultarme.
Baraj ateşinin yerini ve bulunacağımız umulan yeri bilmek isterdim.
¿ Qué ocurrirá con esa célebre barrera de fuegos de la artillería?
Hayattan başka beklentileri ne, bilmek isterdim?
¿ Qué sacan de la vida? Me gustaría saber.
E, bilmek isterdim ama şimdiki zaman önümüzde.
Me gustaría, pero el presente está bien.
Gelecek sene ne olacağını bilmek isterdim.
Abuelo. Díganos que pasara dentro de un año.
Adı çıkmış bir vatanseveri Şeytan Adası'ndan kaçırmak için... fazla cesaret gerekmediği apaçık ortada tabii. Yine de sırf mesleki nedenlerle, bu işi nasıl yapacağınızı bilmek isterdim.
Sí, puedo ver fácilmente que no se necesitaría mucho valor... para sacar a un patriota de Ia isla del diablo, pero, sólo por razones profesionales, me gustaría saber cómo va a hacerlo.
Çoraplarımı kimin çaldığını bilmek isterdim.
Quisiera saber quién me ha robado mis medias.
Bilgili olmak annemi mutlu etti mi bilmek isterdim.
Me pregunto si aprender hizo más feliz a mamá.
Bilmiyorum ama bilmek isterdim doğrusu.
No, pero quisiera saber.
Nasıl yaptığını bilmek isterdim.
Me gustaría conocer su técnica.
- Bilmek isterdim.
- Ya me gustaría saberlo.
Ben kesinlikle onun o atı sürerken... ne yapmayı planladığını, bilmek isterdim.
Me encantaría saber qué tiene planeado hacer... cuando termine de montar ese caballo.
Sadece ne yapacağımı, bilmek isterdim.
¿ Qué podría hacer yo? ¿ Por qué no la envía a Inglaterra?
Onun adını bilmek isterdim.
Me gustaría saber cómo se llama.
Birine böyle tutkuyla bağlanmanın nasıl olduğunu bilmek isterdim.
Me pregunto cómo será. Estar tan apasionado por alguien... que sacrificarías todo.
Bilmek isterdim.
Quiero saberlo.
- Bilmek isterdim.
- Ojalá lo supiese.
Bu hoş konukseverliğin sahibini bilmek isterdim.
¿ Me puede decir a quién le debo la cortesía?
Niye yaptığını bilmek isterdim.
Me gustaría saber porque lo ha hecho.
Terzi Peter'in bunu yüzüme söyleyecek kadar... cesur olup olmadığını bilmek isterdim.
Me gustaría comprobar si tiene valor... para decirmelo a mi a la cara.
Elbette, Innsbruck'daki halinden farklılaştı mı bilmek isterdim.
Sí, por supuesto. Sólo tengo curiosidad por saber si ha cambiado mucho desde Innsbruck.
Adını bilmek isterdim.
Me gustaría saber su nombre.
Kasabada kuralları kim koyuyor, bilmek isterdim.
Me alegra saber quién manda en la ciudad.
Bu güzel bir efekt. Nasıl yaptığını bilmek isterdim.
Lindo efecto, me encantaría saber cómo lo hiciste.
"Ne düşündüğünü bilmek isterdim" dersen denize atlarım.
Si dijeras "qué estás pensando" me tiraría al agua.
Ben bir kadını sevseydim, onu merak ederdim. Onun hakkında her şeyi bilmek isterdim.
Si yo amara a una mujer, querría saberlo todo sobre ella.
Gelecekte ne olacagini bilmek isterdim. Sen istemez miydin?
Me gustaría saber qué va a pasar. ¿ A ti no?
Kafandan neler geçtigini çok bilmek isterdim.
Me gustaría saber qué pasa por tu cabeza.
Kökümüzün denizden geldiğini kim söylemiş, bilmek isterdim.
¿ Quién dijo que el hombre, en su origen, era un habitante del mar?
Ne de bilmek isterdim.
Ni querría saberlo.
Nasıl bu kadar iyimser ve inançlı kaldığını bilmek isterdim.
No comprendo de dónde saca tanto optimismo, tanta fe.
- Dedim ki, bilmek isterdim...
- He dicho que quiero saber...
- Gerçekten ne olduğunu bilmek isterdim.
Cierto. Me gustaría saber Io que es.
- O delinin ne yaptığını bilmek isterdim!
No quiero verlo. Es un fanático.
Gerçekten onun bu küçük sorun karşısında nasıl davranacağını bilmek isterdim.
De hecho, ojalá supiera cómo reaccionará.
Benim adımın da bu listede olup olmadığını bilmek isterdim.
Quisiera saber si en esta lista se encuentra mi nombre también.
Bu fikri ciddiye almanız için yüzdenin kaç olmasını istediğinizi bilmek isterdim.
Me pregunto qué más quiere para tomárselo en serio.
Nasıl oldu da o kadar eşyayı bir bavula sığdırdın, bilmek isterdim.
¿ En qué otra forma se podría meter todo esto en un solo maletín?
Nasıl olacağını bilmek isterdim.
- Quisiera saber cómo.
Doğrusu Hakkında bir şeyler bilmek isterdim.
La verdad es que... me gustaría oirlo.
Senin bateri yeteneğin olmasaydı ne yaparlardı pek? Bunu bilmek isterdim.
¿ Qué sería de ellos sin el firme apoyo de tu batería?
Patron Tatsugoro'nun nerde olduğunu bilmek isterdim!
Lo que quiero saber es... ¿ dónde está el jefe Tatsugoro?
Ama bu adam babam olsaydı, bilmek isterdim.
Pero si fuera mi padre, me gustarÍa saberlo.
- Bilmek isterdim.
- Ojala supiera.
Val Rogers'ı büyüleyen gizli tılsımlarını bilmek isterdim.
Me encantaría saber lo que hace para gustar a Val Rogers.
Seyircilerin önünde olmak nasıl bir histir, bilmek isterdim.
Sin embargo, tú lo sabes, cuando era joven, yo también pensé que llegaría a ser alguien. El contacto con el público.
Çirkinmiş, değil mi? Bu gözler neler gördü, bilmek isterdim.
Feo como un demonio ¿ Verdad?
- Bilmek isterdim.
- Yo soy profesor de filosofía.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]