Bilmeliydim Çeviri İspanyolca
1,057 parallel translation
Bilmeliydim!
Hay que decirlo de un tirón.
Özür dilerim sevgilim, Ama bilmeliydim.
Lo siento, cariño. Debí saberlo.
Bunu bilmeliydim. Seni bir yere götürmemem lazımdı.
Debí desconfiar de ti, ya sabía que eras impresentable.
Onun Uzun Ok'tan geldiğini bilmeliydim.
- Es de Flecha Larga. Debí haberlo sabido.
Bizim gibi insanların sadece kötü şansı olduğunu bilmeliydim.
Debería saber que la gente como yo, solo tiene mala suerte.
Asla uyum sağlamayacağını bilmeliydim.
Debí imaginarme que no te adaptarías.
Bir gün beni terk edeceğini bilmeliydim.
Debí suponer que un día me dejaría.
Böyle söyleyeceğini bilmeliydim.
Debí imaginar que dirías eso.
bilmeliydim.
Debí saberlo.
O sürtüğün yapacağını... bilmeliydim.
Debería haber sabido eso puta.
Senin herkesden iyi olduğunu bilmeliydim.
Ojala hubiera sabido que lo hacías mejor que ninguna
Sanırım bunu bilmeliydim.
Sabía que me gustaría.
Bilmeliydim.
De hecho lo sabía.
Daha iyi bilmeliydim.
Debí saberlo.
Sana güvenmememiz gerektiğini bilmeliydim.
Sabía que era imposible confiar en ti
Bilmeliydim.
Debí saberlo.
Bilmeliydim. Onu ilk gördüğümde, bilmeliydim.
Debí imaginármelo la primera vez que lo vi.
Bunu bilmeliydim.
Debería haberlo sabido.
Kırmızı olacağını bilmeliydim.
Yo podría haber sabido que iba a ser de color rojo.
- Seni velet! Senin için endişelenmemem gerektiğini bilmeliydim.
Debería haberlo sabido y no preocuparme por ti.
- Öyle. Bilmeliydim.
¿ Si no se yo?
Bunu ilk ben bilmeliydim.
Debería haber sido yo el primero en saberlo.
Ondan daha meşhursun ve bunu bilmeliydim.
Es más famoso y yo debería saberlo.
Seni bulacağımı ve filonuzun popoları üstünde oturuyor olduğunu bilmeliydim.'
Debí haber sabido que te hallaría con tu flota sentados en sus astrums. ¿ Cain?
- NasıI bilmeliydim?
- ¿ Cómo lo voy a saber?
Lanet olsun, bilmeliydim.
- Mañana empezaremos a perforar. - Debía habérmelo imaginado.
Size güvenemeyeceğimi bilmeliydim.
Debía haber sabido que no podía confiar en usted.
- Bilmeliydim.
- Debía haberlo sabido.
Bilmeliydim... ama bilmiyordum.
Debería haberlo sabido... pero no supe.
Bilmeliydim...
Debería saber
Dönecegini bilmeliydim.
Debería haber sabido que vendrías.
Düzgün işlemeyeceğini bilmeliydim.
Debí saber que no resultaría bien.
Bilmeliydim.
Lo debería haber sabido.
Aksine bilmeliydim.
Prefiero saber.
Bu güzel anın seni etkilemeyeceğini bilmeliydim.
La belleza de este momento se había perdido en ti.
Buna izleme değil değer verme denir. Neler olduğunu bilmeliydim.
No es espiar si te preocupas por alguien, si quieres saber qué les pasa.
Dediğim gibi bilmeliydim ama bilmiyorum.
Entonces, lo que deberías saber es... No sé.
- Gerçeği bilmeliydim.
- Debo saber la verdad.
Bunu bilmeliydim.
Debí imaginarlo.
Bilmeliydim, kadınlar hep aynı.
Debí suponerlo, todas las mujeres sois iguales.
Bilmeliydim, Curt.
Debí imaginarlo, Curt.
Stockwell'in işi garantiye alacağını bilmeliydim.
Debí suponer que Stockwell sacaría un seguro.
Doris'in yaşının böyle şeyler için büyük olduğunu bilmeliydim.
Debí saber que Doris es mayor para una cosa como ésa. - No.
Crowe'un kendini garanti alacağını bilmeliydim.
Debí saber que Crowe cubriría sus flancos.
Bilmeliydim.
Lo sabía.
Bilmeliydim ki, bundan bundan...
Debí haberme dado cuenta de... haberme dado cuenta...
Krizle başa çıkabilecek tek kişinin ben olduğumu bilmeliydim.
Debí saber que yo era el único que podría enfrentar una crisis.
İşe yaramayacağını bilmeliydim.
Debí saberlo. Presentía que esto no funcionaría.
Bir devle balığa çıkılmaması gerektiğini bilmeliydim.
al salir a pescar con un gigante.
Anlıyorum. Tabii, bilmeliydim.
claro, debi saberlo.
Bilmeliydim.
Debí haberlo sabido.
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmeni istiyorum 26
bilmelisin 32
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmeni istiyorum 26
bilmelisin 32