Bir araba Çeviri İspanyolca
12,229 parallel translation
Nihayet senin kadar yakışıklı bir araba.
Finalmente un auto tan bonito como tú.
Bay Musk'tan alabildiğim tek şey ise elektrikli bir araba, onu da meraklı komşumdan çaldığım elektrikle şarj ediyorum.
Y todo lo que tenía de Elon Musk era un coche eléctrico, que cargo del enchufe de mi vecino entrometido.
- Çok iyi. Evet. Bir araba az önce önüme kırdı.
Sí, un coche acaba de cortarme el paso.
İyi bir araba satıcısı buna teşebbüs etmez.
Un buen vendedor de coches ni siquiera lo intentaría.
Burada isimiz bittikten sonra, yeni bir araba kiralamamız gerekecek ama içki fabrikasına gidebiliriz.
Cuando terminemos, tendremos que alquilar un nuevo auto, pero podemos conducir a la destilería y...
Yem olacaksam neden golf arabası yerine lüks bir araba kullanmıyoruz?
Si voy a ser la carnada, ¿ por qué vamos en un carro de golf y no, digamos, en una Ferrari?
- Braunschweig'de bir araba çarpmış. - Durumu ciddi mi?
- Fue embestido por un coche en Brunswick. - ¿ Es serio?
Bir araba da alabiliriz... Ben geri dönmeyeceğim.
Podemos tener un coche...
Lada için bir araba kapısı bulmak bu kadar zor olmamalı.
No puede ser tan difícil de encontrar la puerta de un auto de un Lada.
Hayır. Bu resmi bir araba için.
No, es para un coche oficial.
Yoldaş etrafta bu tür bir araba süremezsin. Bu bizi kötü gösterecektir.
Camarada no puede conducir con algo asì se vería feo para nosotros.
Acayip bir araba sürme ve kıçını tekmeleme bir arada.
Consigo manejar un auto fabuloso y consigo patear tu trasero.
Gelirken bir araba kazasına denk geldim.
El accidente de coche con el que me topé.
Bu eski bir araba satış taktiği.
Es un viejo truco de los vendedores de coches.
Bir anda bir araba belirdi.
De repente sale un auto.
"on dakika mesafede, bir diğer yangın yolunda..." "bizi bekleyen başka bir araba olacak."
Y a 10 minutos, en otro camino de incendios, tendremos un auto diferente esperándonos.
Görgü tanıkları olay yerinden ayrılan mavi sedan bir araba görmüşler. Plakasının bir kısmını söylediler. Arama emri çıkarıldı.
Un testigo vio un coche azul huyendo de la escena, nos dio una matrícula parcial, se ha emitido la orden de búsqueda.
Subay eğitimine başlamadan önce feragatname imzalamış. Bu kayıtlar küçükken çok ciddi bir araba kazası geçirdiğini gösteriyor.
Sí, al parecer le autorizaron a intentar el ascenso a oficial... y esos informes muestran... que tuvo un grave accidente de coche de niño.
Kendine haddinden fazla güveniyorsun çünkü çaresiz olduğumuzu düşünüyorsun ama gerçek şu ki 40.000 dolarlık bir araba ile 2.000 dolarlık bir külüstürü takas edemeyecek kadar da çaresiz değiliz.
Estás exagerando tu mano porque crees que estás desesperado. pero la verdad es que nosotros estamos lo bastante desesperados para cambiar un auto de 40 mil dólares por una basura de dos mil.
- Şu anda 13 tonluk bir araba kullanıyorum.
Estoy conduciendo un vehículo de 13 toneladas.
Camdan dışarı bakmış, hızla uzaklaşan bir araba görmüş.
Miró por la ventana. Vio un coche marcharse a toda velocidad.
Mom - 02x15 Hindi Etli Köfte ve Çalıntı Bir Araba
Mom 2x15 "Turkey Meatballs and a Getaway Car"
Kaçtım. Bir araba çaldım ve o direğe çarptım.
Así que, escapé, robé un coche y choqué con ese poste.
Ona hastaneden iki blok ötede bir araba çarptı.
Lo atropello un auto a dos cuadras del hospital
Sekiz yıl önce, bir araba kazasında bir ailenin neredeyse tüm fertleri ölmüş.
Hace ocho años, casi una familia entera murió en un accidente de coche.
Yanılıyorsam söyle, bu bir araba anahtarı gibi görünüyor.
Dime si estoy equivocada, pero esto parece una llave de auto.
Eğer bir araba anahtarıysa.
Si es una llave de auto.
Guv, biraz önce o binadaki eski bir araba tamircisiyle konuştum.
Jefa. Acabo de hablar con un viejo cuidador del edificio.
Böyle bir araba durduk yere öylece ortalıktan kaybolmaz.
Un coche como ese no acaba de desaparecer de la faz de la tierra.
Daha çok gönderirdim ama daha yeni kendime bir araba aldım.
No pude enviar más, porque acabo de comprarme un auto...
- Ne? Yolda yanıma bir araba yanaştı ve içindeki adamlar çantayı aldı.
Unos hombres me encerraron en el auto y se lo llevaron.
Garaj yolunda bir araba vardı.
Había un coche en el camino de entrada.
Birkaç gün önce bölgede sarı bir araba görülmüş.
Se vio a un coche amarillo en la zona, hace unos días.
Ortadan kayboldukları sabah bir araba çalınmış. Evimize 10 dakika mesafede.
Un coche fue robado en la mañana que desaparecieron.
Büyük bir ev, üç araba, güzel bir eş.
Casa grande, tres coches, bella esposa.
Bu araba bir servet değerinde olmalı.
Esta cosa debe haber costado una fortuna.
Ama açıkçası, buradaki araba bir vajina olacak.
Pero el auto sería una vagina.
Papaz Evans'ı araştırdım ve mühürlü bir ıslahevi dosyası buldum. 15 yaşından kalma. Araba Hırsızlığı.
He investigado al pastor Evans y he encontrado antecedentes juveniles sellados de cuando tenía 15 años por robo de coches.
Belki bir de araba.
Quizás un coche.
İyi de, onca yolu bir sahil güvenlik eğitimi için uçmayı biliyor da seni görmek için birkaç saat araba kullanmayı kaldıramıyor mu?
Bueno, pero, ya sabes, voló hasta aquí para un entrenamiento de guardacostas. ¿ No puede manejar un par de horas para verte?
Bir araba durdurabilirim.
Puedo parar un coche.
Otelin araba hizmeti olan bir hesabı var.
El hotel tiene una cuenta con un servicio de autos.
Sabahki araba kazasından getirilen kız. Üzerinde tek bir çizik bile yok.
Es una niña del accidente de coche de esta mañana, no tiene ni un arañazo, ¿ verdad?
Bir sürü gri araba var.
Hay un montón de coches de color gris.
Baba, bir seferliğine yıldırım düştü diye bu onu elektrikli araba yapmaz.
Papá, solo porque le alcanzara un rayo aquella vez no le convierte en eléctrico.
Mobile, Alabama'daki bir yerden araba kiralamış. Adının Morris Black olduğunu söylemiş.
Había alquilado un auto desde un lugar en Mobile, Alabama, diciendo que él era Morris Black.
Bu iskeleti güçlendirilmiş bir kurşun geçirmez araba.
Un auto a prueba de balas con una caja reforzada.
Meğer o tarihlerden her biri sürücünün göğsünden yaralanmasıyla son bulan bir Modesto araba kazasıyla eşleşiyormuş.
Resulta que cada una de ellas corresponde a un accidente de coche de un Modesto en el que el conductor sufrió heridas punzantes en el pecho.
- Bir saattir araba kullanıp duruyoruz.
- Hemos estado dando vueltas una hora.
İlgilenmenizi istediğimiz bir kaç şey var araba, kilise.
Y nos encantaría que ustedes se encargaran de esa parte, -... los autos, la iglesia.
Eğer araba birisine ait değilse, izlenebilir bir bağlantı olmaz.
No se puede identificar a nadie, no habrá vínculo trazable.
bir araba geliyor 20
araba 243
arabam bozuldu 28
arabalar 60
arabada 85
arabayı 17
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
arabayla 21
araba 243
arabam bozuldu 28
arabalar 60
arabada 85
arabayı 17
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
arabayla 21
arabam yok 26
arabam var 42
arabayı getir 44
arabaya bin 384
araba nerede 43
araban var mı 39
araba mı 39
araban nerede 53
arabam nerede 20
arabadan in 33
arabam var 42
arabayı getir 44
arabaya bin 384
araba nerede 43
araban var mı 39
araba mı 39
araban nerede 53
arabam nerede 20
arabadan in 33
araba geldi 18
araba bekliyor 25
araba kazası 31
arabaya binin 67
arabayı al 20
arabada kal 31
arabadan inin 17
arabada bekle 29
arabacı 48
arabayı çalıştır 47
araba bekliyor 25
araba kazası 31
arabaya binin 67
arabayı al 20
arabada kal 31
arabadan inin 17
arabada bekle 29
arabacı 48
arabayı çalıştır 47