English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Evet biliyorum

Evet biliyorum Çeviri İspanyolca

15,334 parallel translation
- Evet biliyorum. Ön koşul.
Sí, lo sé, era un prerrequisito.
Evet biliyorum.
Lo sé.
Evet biliyorum.
Sí, lo sé.
Yapmadığın atışların % 100'ünü kaçırırsın, evet bunu biliyorum.
¿ Echa de menos al 100 por ciento... de las oportunidades que desaprovechas. Si. Lo sé.
Bebeğiniz olacak, evet, biliyorum.
Un bebe, sí, lo sé.
Ruhun ölümden sonra da var olduğuna inanırım. Ve evet. Gerçekle yalan arasındaki farkı biliyorum.
Creemos que el alma existe después de la muerte, y, sí, entiendo la diferencia entre la verdad y la falsedad.
Evet çocuk yazmış gibi, biliyorum.
Parece escrito por un niño.
Evet, biliyorum.
Sí, lo sé.
Evet, biliyorum, biliyorum ama düşündüğün gibi değil, tamam mı?
No es lo que piensas ¿ de acuerdo?
Evet, biliyorum, bak...
Sí, lo sé, mira...
Evet, elbette öyle, biliyorum!
- ¿ Pensarías que es una idea estúpida? - Si, si, por supuesto.
- Evet, biliyorum.
Sí, entiendo.
- Evet, biliyorum.
Si, lo sé.
Evet, biliyorum, zaten isteyerek de yapmıyorum, bunu.
Sí, lo sé, no lo estoy haciendo a propósito, es...
- Evet, nasıl hissettirdiğini biliyorum.
Sí. Ya sé cómo se siente.
Evet, biliyorum.
Si, si, lo sé.
Evet, nasıl bir duygu olduğunu biliyorum.
Sí. Sé cómo se siente eso.
Evet, biliyorum.
Sí, sé.
Evet, biliyorum.
Ya lo sé.
Evet, bu hikayeyi biliyorum.
Conozco esta historia.
- Hayır, sorun değil. - Bunu ilk benden duy istedim. - Evet, biliyorum.
Es algo retro, como tú.
- Evet biliyorum, sordun da.
- Adiós.
Evet, milyonlarca dolarımız oldu biliyorum. Ama kendimizi fark ettirmemeliyiz.
Si, hicimos millones de dólares, lo sé, pero estuvimos de acuerdo es pasar desapercibidos.
Evet, biliyorum.
Sí, ya lo sé.
Evet, biliyorum.
Conozco esta guerra.
- Birinin onları kovalaması gerek. - Evet, biliyorum.
- Alguien tiene que perseguirlos.
Evet, seni mutlu etmek için her şeyi yaptığını da biliyorum.
Sí, y sé que haría cualquier cosa por hacerte feliz.
Hayır, nereden para alabileceğimizi biliyorum, evet.
No, pero sí sé dónde conseguir dinero.
- Evet, biliyorum.
- Lo sé.
Evet, özel bilgi olduğunu biliyorum çünkü benim özel bilgim.
Sí, sé que es información personal, porque es la mía.
Evet, Assassin's Creed'ten biliyorum.
Sí, es de Assassin's Creed.
Evet, biliyorum, biliyorum.
Sí, lo sé.
- Evet, biliyorum.
Sí, lo sé.
Evet, biliyorum, ama deli para, değil mi?
¿ Si, Lo sé, pero está loco, no?
Evet, fedakar yapını biliyorum, ama kendi Sör James'in yokken var olanı Frederica'ya hediye etmeyi göze alabilir misin?
- Sí, conozco tu generosa naturaleza pero ¿ puedes arriesgar ofrecerle Sir James a Frederica mientras no tienes ningún Sir James tuyo?
Evet, Jack'in yaşadığını biliyorum.
Sí. Sé que Jack está vivo.
Evet, biliyorum, bu...
Sí, lo sé, es...
Evet. O duyguyu biliyorum Lou.
Yo sé lo que estás sintiendo, Lou.
- Evet, biliyorum.
- Sí, lo sé.
Evet, general. Biliyorum. Adamlarımdan ikisinin ölümünden sorumlu olan adamsın.
Sí general.
- Evet, biliyorum.
Lo sé.
- Evet, biliyorum.
Sí, lo eres.
Evet, tabii ki biliyorum.
- Claro que sí.
- Evet, biliyorum.
- Si lo se.
Evet, biliyorum, değil mi?
Sí, ya sé.
Evet, biliyorum ve bu yüzden...
Ya lo sé y por eso...
Bu dosyaları tanıdınız mı? Evet, biliyorum.
¿ reconoce a estos documentos?
# Evet, biliyorum gidebileceğimi #
# ¡ Sí, lo sé! # # ¡ Que puedo ir!
- Biliyorum, evet.
- Sí, lo sé.
Evet, biliyorum o filmi, harika.
Sí, sé que uno. Es impresionante.
- Evet, ne olduğunu biliyorum.
- Sí, sé qué son.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]