Hava güzel Çeviri İspanyolca
927 parallel translation
- Hava güzel sanıyordum.
- Pensaba que hacía bastante bueno.
Hava güzel. Onu gezdir.
Hace bueno, acompáñala a dar una vuelta.
Sana bir gün bisiklet alacağım. Ve paskalyada hava güzel olursa, gidip leylak toplayacağız.
Un día te compraré una bici y si hace bueno en Pascua, iremos a recoger lilas.
Hava güzel, değil mi?
Qué tiempo más bueno estamos teniendo, ¿ verdad?
- Hava güzel.
Hace buen tiempo.
Hava güzel, değil mi?
Hace un día estupendo.
Hava güzel olursa yarın gece çıkaracağım.
Si mañana hace bueno los sacaré por la noche
Hava güzel olursa sabah dörtte söylediğim yerde buluşuyoruz.
Mañana por la mañana a las 4 : 00 en el sitio que te dije.
- Hava güzel olacak.
- Hará buen tiempo.
Hava güzel, değil mi?
Hace buen día.
Bu gece hava güzel ve yumuşak.
Bueno, hace una noche muy agradable.
Selam, Paulo. Hava güzel mi?
Hola Paulo. ¿ Hace buen tiempo?
Kendimi öldüreceksem hava güzel olmalı.
Yo sólo me mataría en verano.
- Umarım hava güzel olur.
- Ojalá haga buen tiempo.
Yarınki hava durumuna bakalım hava güzel olursa... ( radyo )... uzun yıllardır dış ilişkiler açısından bu kadar önemli bir....... gelişme yaşanmadı.
Veamos qué tiempo tendremos. Si pronostican buen tiempo para mañana. ... hace muchos años que no pasa nada igual en materia internacional.
Pazarları hava güzel olur.
Ha estado bien los últimos domingos
Hava güzel.
Hace un tiempo precioso.
Hava çok güzel. Kırlara gideriz diye düşündüm.
- Es un día agradable, salgamos.
Güzel bir sabah, harika bir hava.
Bonita mañana. Un tiempo estupendo.
Son zamanlarda hava çok güzel.
Últimamente, el tiempo es muy bueno.
- Ne güzel bir hava, değil mi?
Buen tiempo, pero algo de bochorno.
Hava diyorum, şimdi güzel.
Ahora el clima es agradable.
Ama bu gece gezmek için çok güzel bir hava var. Hadi gel.
Pero David, es una noche tan linda para pasear.
Ne güzel, güneşliymiş hava.
¡ Qué bonito! Un poco de sol.
Ne güzel hava.
Hace buen tiempo, ¿ verdad?
Kötü hava için güzel zaman.
El momento ideal para una tormenta.
Anne, hava çok güzel!
Mamá está saliendo el sol.
Hava çok güzel değil mi?
El aire es muy bueno, ¿ verdad?
Güzel manzara, temiz deniz ve hava.
Qué vista, qué sol, qué aire.
- Hava ne güzel, değil mi?
- Buen tiempo, ¿ eh?
Dışarısı çok güzel, yatmadan önce biraz hava alırım diye düşündüm.
Quiero tomar el aire antes de irme a la cama.
Bugün Washington'da hava çok güzel.
Hace mucho calor en Washington hoy.
- Yağmur sonrası güzel bir hava, değil mi? - Evet.
Hermosa mañana tras la lluvia, ¿ no cree?
Hava gayet güzel.
Buen tiempo, eso es lo que dice ahí.
Temiz hava, istirahat ve bolca güzel yemekler.
El aire fresco y el descanso. Y mucha buena comida.
Kardeşim, hamsi için güzel bir hava.
Hermana... es buena época para las anchoas.
- Piknik için çok güzel hava.
Hermoso tiempo para un picnic!
Ama yılbaşında ve bayramlarda... hava da çok güzel değilse o vakit burası dolar.
Pero Navidad, Semana Santa y Pentecostés están más concurridos.
Hava ne güzel kokuyor burada!
¡ Que olor más bueno hace! .
Hava çok güzel. - Baban evde mi?
Sí, disfrutando del sol
Doğru güzel gün değil mi? Yaşadığımız güzel hava. " Öyle konuşabilir misin?
"Hace buen día, eh"
Test ettiğim en güzel hava!
El mejor aire que conozco.
Oyunlarda krupiyerim, yöneticiyim, suyun yüzünde dalgalanan güzel bir gülüm ben, Hava akrobatıyım.
He montado, dirigido, soy una rosa en la carroza de la belleza, sustituyo a los trapecistas.
Hava çok güzel.
Hace un día precioso.
Ne güzel bir hava.
Qué bonito día hace hoy.
Hava ne kadar da güzel böyle.
Y qué espléndido tiempo.
Hayır. Siz ordu hava transferi servisi askerlerinin beni "en çok havada beraber olmak istediğimiz kız" olarak seçmeniz çok güzel. Ve tek diyebileceğim, size şeyimden teşekkür ediyorum...
No. "Ustedes, los hombres del... ejército del aire, de los transportes... me hayan escogido como" la chica con la cual nos gustaría... estar en el aire "... todo lo que puedo decir, desde el fondo de mi...
Amerika'daki bütün kızlar arasından siz ordu hava transferi servisi askerlerinin beni "en çok havada beraber olmak istediğimiz kız" olarak seçmeniz çok güzel.
Pensar que, de todas las chicas de América... ustedes, los hombres del ejército del aire, de los transportes, de los servicios... me hayan escogido como "la chica con la cual nos gustaría estar en el aire".
- Hava çok güzel.
- Qué agradable está el tiempo.
Ben güzel bir et parçasıydım, arkadaşlarına gösterip hava atacak güzel bir eşya.
Claro, yo era una compañera atrayente y deliciosa y un bonito pasatiempo.
Sabah kalktığımda hiç öyle gelmemişti ama hava şimdi gayet güzel.
No pensé que lo sería cuando me desperté, pero está bueno.
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzellik 77
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzelmiş 286
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzellik 77
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzeldi 214
güzel bir kız 49
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bayan 54
güzel bir gün olacak 16
güzeller 55
güzeldi 214
güzel bir kız 49
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bayan 54
güzel bir gün olacak 16
güzel bir sabah 27
güzel bir akşam 18
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel değil mi 278
güzel yer 53
güzel bir akşam 18
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel değil mi 278
güzel yer 53