Iyi biri mi Çeviri İspanyolca
788 parallel translation
Gemi katibi olarak sizce Kaptan Bligh iyi biri mi dersiniz?
Este capitán Bligh, señor. Ya que usted es el escribano ¿ diría que es un oficial amable?
- Sevdiğin adam iyi biri mi?
¿ Es guapo el hombre que amas?
Gel ve bize herşeyi anlat. Bay Darley'i gördün mü, iyi biri mi?
¿ Has visto al Sr. Darnley?
O iyi biri mi?
¿ Es buena persona?
O-o iyi biri mi?
¿ Es amable?
Kadin iyi biri ama adam biraz garip degil mi?
Es linda, pero es un poco rara, ¿ no?
Evlenerek seni iyi biri yapabilir mi?
"¿ Crees que te hará'decente'por casarse contigo?"
İyi biri. Öyle değil mi?
Es majo, ¿ verdad?
Biri kız arkadaşımdı, diğeri de en iyi arkadaşım olduğunu sandığım adamdı.
Una era mi novia, la otra, el hombre al que yo creía mi mejor amigo.
Benim iyi biri olduğuma inanıyorsun, değil mi?
Tú crees que soy bueno, ¿ verdad?
- Ağabeyim çok iyi biri, değil mi?
- Creo que mi hermano es adorable, ¿ no?
Sence harika biri olduğun için mi... Yüzbaşı Jameson sana iyi davranıyor?
¿ Crees que Jameson te trata bien... porque te considera buen tipo?
İyi biri mi?
¿ Es simpático?
Çok iyi biri, değil mi?
Es muy bueno, ¿ verdad?
İyi biri mi?
¿ Tiene buen carácter?
Sarhoş biri için iyi atış öyle değil mi?
Pues es disparar muy bien para un hombre que está borracho. ¿ O no lo es?
Dul biri olmanın iyi bir yanı var, değil mi? Kocandan para istemek zorunda değilsin.
Una de las ventajas de ser viuda es no tener que pedirle dinero al marido.
- İyi biri, öyle mi?
- Ella es buena, ¿ eh?
İşte o zaman, olduğumdan daha iyi biri olmayı bir aktör, gerçek bir aktör olmayı istedim.
En ese momento nació mi afán de ser mejor de lo que era, de ser actor, un actor de verdad.
Bu Abrahams iyi biri değil mi?
¿ Abrahams no es bueno?
Savaş bir insanı Owen gibi iyi bir insanı öldürmeyi seven biri haline sokabilir mi?
¿ Un hombre decente, como Owen puede enloquecer con la guerra y no poder dejar de matar?
Kamyon işindeki biri devletle kontrat yaparsa çok iyi olur, değil mi?
Si un transportista tuviera un contrato con el estado sería muy bueno, ¿ verdad?
"Hanımefendi, mektubu getiren iyi biri olan kuzenim Doris'dir."
"Estimada señora : Le presento a mi prima, Doris quien es una chica muy buena".
Madem ki iki durumdan biri daha iyi bir ölüm şansı sunuyor kendi seçimimi yapmakta ısrar etmeliyim.
Como en ambos casos hay muchas posibilidades de morir insisto en poder elegir yo misma mi muerte.
Benim yaşımdaki biri neyin ne olduğunu gayet iyi bilir.
A mi edad, ya sé algo de la vida.
O iyi, ama bizden biri yaralandı.
ÉI está sano, pero mi colega está mal.
Bugün daha iyi biri olmak için çabalayacaksın, değil mi?
Vas a tratar de ser un poco agradable hoy. ¿ Lo harás?
İyi biri değildi, ama bu benim işimi kolaylaştırmıyor.
El no era muy bueno, pero eso no lo hace mas facil para mi.
Biri çeyrek geçe iyi mi?
- ¿ Está bien a las 12 : 45?
Peki iyi biri kötü birşey yaparsa onu affetmez mi?
¿ Acaso no perdona a alguien bueno si se vuelve malo?
İyi biri mi?
¿ Es amable?
- Biri karımı arasa iyi olur.
Más vale que alguien llame a mi mujer y le avise.
Goto iyi biri, değil mi?
- Pero... - ¿ Pero qué?
- Ne olmuş ona? - Bence iyi biri değil.
Por lo que a mi respecta, es un mequetrefe.
Çok iyi biri, değil mi?
- Es simpático.
Fred gerçekten iyi biri, değil mi? Senin için...
Fred es un encanto, ¿ no crees?
Herhangi biri benim iyi kocam hakkında başka bir iğneleyici imada bulunursa şu kapıdan çeker gider.
Si alguno vuelve a hacer un comentario insultante sobre mi buen esposo... saldrá por esa puerta.
Stroud'un iyi biri olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
Piensa que Stroud es un gran hombre, ¿ verdad?
Babamın yerine bana çok daha iyi biri olan Pierre'i verdin!
En lugar de mi padre me has enviado a Pierre, que es mucho más bueno.
Bayım, benim yaşımda biri, hiçbir zaman iyi değildir.
A mi edad, monsieur, una nunca se siente bien.
İyi biri değildir dedim mi?
¿ he dicho yo que no fuera bueno?
İyi görünümlü, yapılı biri mi?
¿ Guapo y musculoso?
Ben kendimi minareye çıkmış hayal ettim.. ve baktım en iyi müezzinlerden biri ağlıyor.
También yo vi en sueños que yo era un minarete y los muecines gritaban sobre mi cabeza.
Ne iyi biri, değil mi?
¡ Qué bien!
Hayatımın en iyi işlerinden biri.
Uno de los mejores negocios de mi vida.
Öyleyse, İyi biri mi sayılır?
- Al parecer, tiene un gran valor.
Bence benim en iyi şiirlerimden biri, sence de öyle değil mi?
Es uno de mis mejores poemas. ¿ No crees?
Size bir şey söyleyeyim mi çocuklar? Anneniz çok iyi biri olmalı.
Les diré jovencitos, que su madre debe ser una muy buena mujer.
Efendi, düşünsene bir yabancı seni böyle bir bölgede gördüğünde hiç aklına gelir mi en iyi ressamlarımızdan biri olduğun?
Maestro, ¿ cree que si un extraño lo viera en semejante estado podría imaginarse que es uno de nuestros mejores pintores?
Bu hayatımın en iyi günlerinden biri, Ludwig.
- Sí, mucho. Es uno de los días más bonitos de mi vida.
Sorunum iyi biri olmak.
Mi problema es que soy un buen tipo.
iyi birisin 30
iyi biri 103
iyi birine benziyorsun 16
iyi biriydi 25
iyi biridir 33
iyi birine benziyor 31
biri mi öldü 17
michael 2337
michele 109
michèle 40
iyi biri 103
iyi birine benziyorsun 16
iyi biriydi 25
iyi biridir 33
iyi birine benziyor 31
biri mi öldü 17
michael 2337
michele 109
michèle 40