Konuştuğumuz gibi Çeviri İspanyolca
791 parallel translation
- Elbette koleksiyonunun, konuştuğumuz gibi.
- ¿ De qué? - De su colección.
ben de son gece konuştuğumuz gibi hemen dönerim.
Cuando vuelva, será como dijimos anoche.
Yani Pepe, konuştuğumuz gibi... Bu akşam.
Entonces, Pepe, como ya hemos dicho... esta noche.
Dün konuştuğumuz gibi çekici olduğunuzu biliyorum.
Cuando hablamos ayer supe que era simpática.
Ermedi! - En başta konuştuğumuz gibi...
Originalmente, cuando discutimos el actual...
Barones, prosedür. Bu sabah konuştuğumuz gibi hafızanızı tazelemek açısından.
Baronesa... el procedimiento, para refrescarle la memoria de lo que discutimos esta mañana.
Konuştuğumuz gibi. Doğal insan.
Lo que siempre hemos soñado, una vida natural.
Her şey, aynı konuştuğumuz gibi gidiyor.
Todo ha salido tal como lo habíamos planeado.
Daha önce Guillaume'la konuştuğumuz gibi yapacaksın.
Lo que ensayamos :
Konuştuğumuz gibi.
Como ya acordamos.
Konuştuğumuz gibi eğeri de alıyorum.
Y la silla de montar de la que hablamos, también.
Konuştuğumuz gibi.
Ya sabes de lo que hablamos.
Konuştuğumuz gibi davranmazsanız gücenmem.
Si vais a cambiar vuestra actitud conmigo, yo no voy a reprochároslo.
Konuştuğumuz gibi parayı sakla ve bekle.
Esconde el dinero como acordamos y espera.
Neden oraya gidip kapıları onarmıyorsun, önceden konuştuğumuz gibi.
¿ Por qué no te adelantas y ves lo de la puerta como lo habíamos hablado?
O zaman konuştuğumuz gibi beni de komiteye alacaksınız.
Entonces entraré en el comité de inmediato, como acordamos.
Tabii canım. Hep konuştuğumuz gibi.
Claro, cielo, como siempre has querido.
Ayın 25'i, konuştuğumuz gibi.
Será el 25, según lo acordado.
Ama buradayım. Konuştuğumuz gibi seninle geliyorum.
Pero aquí estoy, y mientras hablamos, le acompaño.
Konuştuğumuz gibi, yarı yarıya.
Al cincuenta por ciento, como dijimos.
Unutma, konuştuğumuz gibi yanıtların kısa ve öz olsun.
Recuerde lo que hablamos, respuestas cortas y concisas.
Daha önce konuştuğumuz gibi sen Londra'ya gideceksin.
Y te irás a Londres justo como hablamos.
Konuştuğumuz gibi.
Lo que hemos hablado.
Bütün bu işleri gerçekleştiriyorsun ama bunları yaparken bir dürtü mü hissediyorsun yoksa evvelden konuştuğumuz gibi mekanik bir şekilde mi yapıyorsun?
¿ Haces todas esas cosas porque tienes el impulso de hacerlas... o de forma mecánica, como decíamos antes?
Ve konuştuğumuz gibi kaderime karar veriyorlar.
Y lo mío lo están decidiendo mientras hablamos.
Konuştuğumuz gibi, onu sonunda nehre indirebileceğiz.
Finalmente vamos a hacerlo zarpar en el río como dijimos.
- Ziyaret hakları konuştuğumuz gibi kalacak.
Las visitas son en estos momentos.
Konuştuğumuz gibi çocuğu getirdim.
Traigo a mi chico, como acordamos.
Daha önce konuştuğumuz gibi.
Ya te dije lo que pasa.
Aferin, çocuklar. Bacaklar samba yapsın, konuştuğumuz gibi.
Bien, chicos, con samba en las piernas, como lo hemos hablado.
O benim İngiltere'den kuzenim, onlar bizim konuştuğumuz gibi konuşmazlar.
Él es mi primo lejano de Britania, y allí no hablan como nosotros.
Şimdi, baba, konuştuğumuz gibi.
Bien, papá, haz lo que te dije.
Peki beyler konuştuğumuz gibi.
Bien, como lo habíamos planeado. Tú conmigo.
Bay Data, Bay Worf, konuştuğumuz gibi devam edin.
Como esperaba. Sr. Data, Sr. Worf, procedan según lo previsto.
Konuştuğumuz gibi, seninle iş yapmaya can atıyoruz.
Como ya te dije, estamos deseando hacer negocios contigo.
"Miktar konuştuğumuz gibi mi?"
¿ Se discutió el arreglo?
- Anlaşma konuştuğumuz gibi mi?
- ¿ El trato del que hablamos?
- Anlaşma konuştuğumuz gibi mi?
- ¿ El monto que acordamos?
Şimdi iş sahaları orada listelenmiş, konuştuğumuz gibi.
Ahora el área de trabajo está escrita en esa lista, tal como lo conversamos.
Konuştuğumuz gibi, % 10'unu alırım.
Te quedarás con el 10 % de las ganancias.
Tek oyun, konuştuğumuz gibi.
En principio será una partida.
Konuştuğumuz gibi.
Tal como quedamos.
- Konuştuğumuz gibi... ama bizi gördü mü ya da orada mıydı bilmiyoruz.
- Todo salió bien. Pero no sabemos si nos vio o si estaba allí.
Konuştuğumuz gibi işlem 217.
Procedimiento 217 tal como lo discutimos.
Tıpkı konuştuğumuz gibi.
- Sólo te daré diez. Y el mismo trato de antes.
Tıpkı az önce konuştuğumuz diğeri gibi.
Como el otro del que hablábamos.
Konuştuğumuz gibi mi?
¿ Cómo dijimos?
Peki esrarı ele alıp konuştuğumuz diğer maddelerden ayıracak olursak alkole olduğu gibi afyona da bağımlı olunabilir mi?
Bien, ahora hablaremos del hachís separadamente de otras drogas de las que hemos hablado. ¿ Se puede depender del hachís del mismo modo que del alcohol?
Daha önce konuştuğumuz rüyalar gibi.
Es como esos sueños de los que hablamos.
Şimdiki gibi konuştuğumuz anlarda, seni ciddiye almıyorum. Konuşuyor ve dinliyor gözüküyorum, ama sadece izliyorum.
Cuando hablamos no puedo tomarte en serio.
Bana, tüm konuştuğumuz bu gibi geldi.
Me pareció que sólo de eso hablamos.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113