Ne söyleyecektin Çeviri İspanyolca
528 parallel translation
O zaman bana ne söyleyecektin ve şimdi?
¿ Qué podría tener que decirme entonces o incluso ahora?
- Sen ne söyleyecektin?
- No, ¿ qué ibas a decir?
- Bana ne söyleyecektin?
- ¿ Para qué querías verme?
Ne söyleyecektin, Phil?
¿ Qué ibas a decirme, Phil?
Ne söyleyecektin?
¿ Qué me quería decir?
Ne söyleyecektin?
- ¿ Qué ibas a decir?
Iris'e, o'nun iyiliği için, ne söyleyecektin, sorabilir miyim?
¿ Qué ibas a decirle a Iris por su bien, si puedo preguntar?
Bana ne söyleyecektin?
¿ Qué querías decirme?
- Ona ne söyleyecektin?
- ¿ Qué has intentado decirle?
Ne söyleyecektin?
¿ Qué ibas a decir?
Ne söyleyecektin?
¿ Qué te pasa?
Ne söyleyecektin?
¿ Cómo lo diría?
Vaugirard'a giderken, bana ne söyleyecektin sen?
¿ Qué quiso decirme al mencionar la calle Vaugirard?
- Ne söyleyecektin?
- ¿ Qué ibas a decir?
Ne söyleyecektin?
¿ Qué me decías?
Evet, hemşire hanım. Ne söyleyecektin?
Vamos, cuéntame que pasa enfermera ¿ dónde está el problema?
- Ne söyleyecektin?
- ¿ Qué estabas por decir?
Ne söyleyecektin?
¿ Qué tú quería decir?
Ne söyleyecektin?
¿ Qué ibas a decirme?
Sen bana bir şer söylemek için geliyordun.Ne söyleyecektin?
Salías a decirme algo. ¿ Qué es?
Ne söyleyecektin bana?
Otto, ¿ qué me querías decir?
- Öyle mi? Ona ne söyleyecektin?
- ¿ Para decirle el qué?
Ona ne söyleyecektin?
¿ De qué asunto tan importante tienes que hablar con él?
Geçen gün bana ne söyleyecektin?
Así que ¿ qué ibas a decirme el otro día?
- Ne söyleyecektin?
- ¿ Qué iba a decir?
Peter ne söyleyecektin?
Peter, ¿ qué quieres decir?
Boş ver. Asıl... sen bana ne söyleyecektin, onu söyle.
Soltadme y sepamos el asunto del que no osabais tratar.
Hayır, ne söyleyecektin?
No, no. ¿ Qué?
Ne söyleyecektin?
¿ Decirme qué?
Ne söyleyecektin? - Söylemesem daha iyi.
- Prefiero no hacerlo.
Bize ne söyleyecektin, Mary Warren?
¿ Qué nos contarías, Mary Warren?
Ne söyleyecektin?
¿ De qué querías hablar conmigo?
- Bana ne söyleyecektin?
- ¿ De qué querías hablarme?
Ne söyleyecektin? - Bu, o kadın.
- Ésa es la mujer.
- Evet, var. Bana ne söyleyecektin?
¿ Qué querías decirme?
Peki, ne söyleyecektin?
¿ Y qué era lo que querías decirme?
Peki bu 3000'i bana ne zaman söyleyecektin?
¿ Y cuándo me ibas a contar lo de los otros tres?
Benden ne kadar hoşlandığını mı söyleyecektin yoksa?
Te gusto, ¿ verdad?
Bana ne zaman söyleyecektin?
¿ Cuándo me lo dirás?
Bu lanet şeyi, ne zaman bize söyleyecektin?
¿ Cuándo carajo nos iba usted a contar eso?
- Bana ne yapacağımızı söyleyecektin. - Pekala.
Me pediste que te llamara para decirme la jugada.
Bana ne zaman söyleyecektin?
¿ Cúando me lo ibas a decir?
- Bunu ne zaman söyleyecektin bize?
- ¿ Cuándo pensabas mencionarlo?
Ne zaman söyleyecektin?
¿ Cuándo pensabas decírmelo?
Ne söyleyecektin ki?
¿ Qué le habrías dicho?
Bana ne zaman söyleyecektin?
¿ Cuándo diablos pensabas decirme?
- Söyleyeceğim şey Amerikalı... hayranınla ilgili. Bana ne söyleyecektin?
¿ Qué es lo que tienes que decirme?
Bana ne zaman söyleyecektin, balayında mı?
¿ Cuándo me lo ibas a decir? ¿ En el viaje de novios?
Bana ne zaman söyleyecektin?
¿ Cuándo me lo ibas a decir?
Chip'le buluşacağını bana ne zaman söyleyecektin?
¿ Cuándo me dirías que saldrías con Chip?
- Bana ne zaman söyleyecektin?
- Después de eso, tienes cuatro reuniones...
ne söyledin 57
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
ne sorunu 30
ne söyleyeceğimi bilmiyorum 59
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
ne sorunu 30
ne söyleyeceğimi bilmiyorum 59