Ne söyledi Çeviri İspanyolca
5,316 parallel translation
Peki doktorlar ne söyledi?
- Y... ¿ Qué dijo el médico?
Ne söyledi?
¿ Que dijo?
Ne söyledi?
¿ Y qué dijo?
Gidip onu öldürmek zorunda kaldığın ne söyledi?
Entonces, ¿ qué dijo que implicaba que teníais que matarle?
Cain sana ne söyledi?
¿ Qué te contó Cain?
Crystal sana ne söyledi bilmiyorum ama okul sonrası film yapımı dersini devralacak birini arıyorum.
SO, NO SÉ QUÉ CRYSTAL le ha dicho, PERO ESTOY BUSCANDO ALGUIEN CONFIABLE PARA ASUMIR UNA CLASE AFTERSCHOOL cine.
Ne söyledi?
¡ Todo lo que dijo!
- Falcı sana ne söyledi?
- ¿ Qué te dijo?
Onun hakkında sana ne söyledi?
- ¿ Qué te dijo de él?
- Mike başka ne söyledi?
¿ Qué más dijo Mike?
- Ne söyledi?
- ¿ Qué dijo ella?
Kardeşim sana ne söyledi?
Swetha, ¿ qué dijo mi hermano?
Telefonda başka ne söyledi?
¿ Qué dijeron al llamarte?
Benim asıl merak ettiğim Bromley gelebilmek için ailesine ne söyledi. - Aynen.
Lo que me gustaría saber es lo que Bromley le dijo a sus padres.
Sana ne söyledi?
¿ Qué ha dicho?
Ne söyledi?
¿ Qué te dijo?
Ne kadar ömrüm kaldığını söyledi?
¿ Cuánto tiempo dijo que tenía?
- Ne hakkında olduğunu söyledi mi? - Söylemedi.
- ¿ Dijo de qué se trataba?
Pilot, hava sahasının sivil uçuşlara kapatıldığını söyledi. Ne yapmak istersiniz?
El piloto está diciendo que el espacio aéreo... ha sido cerrado al tráfico comercial.
Adamınla ne oluyor, Al-Harazi'nin yerini söyledi mi?
¿ Qué ha sucedido con tu hombre, nos dio una ubicación de Al-Harazi?
Geleceğini söyledi ama ne zaman olduğunu söylemedi.
Bueno, él dijo que ibas a venir pero no dijo cuándo.
Peki bunu sana ne zaman söyledi?
¿ Y cuándo te dijo eso?
Ne hakkında olduğunu söyledi mi peki? Hayır.
No.
Robin sizin ne zaman isterseniz o zaman çalıştığınızı söyledi.
Robin nos dijo que puede trabajar cuando usted quiere.
Ne diye orada olduğunu ve çığlıkları duyduğunu söyledi?
¿ Por qué dijo que ella estaba allí y oyó gritos?
Doktor Clay ne zaman tekrar girebileceğini söyledi mi?
¿ El doctor Clay dijo más o menos cuándo volverás al agua?
Elemanlardan biri cesetlerde diş olmadığını söyledi. Sökülmüşler. Ne alaka anlamadım.
Un bombero dice que les faltan los dientes pero fue noqueado, así que no sé qué pasó.
J.R., sana ne yapman gerektiğini söyledi ama nasıl yapacağını söylemedi.
J.R. te dijo qué hacer, pero no te dijo cómo hacerlo.
O zaman ne diye aylarca burada kalabileceğimizi söyledi?
Entonces ¿ cómo es que ella dijo que estaríamos aquí durante meses?
Ne soyledi?
¿ Qué dijo ella?
Doktor işimize geri dönebileceğimizi söyledi, ne demek istediğimi anlamışsındır.
La doctora dijo que ya podíamos retomar... sabes de qué hablo.
Babam ölmeden önce ne üzerinde çalıştığını sana hiç söyledi mi?
¿ Papá nunca te contó en qué estaba trabajando antes de morir?
Tanrı sana ne yapacağını söyledi.
Y te dijo lo que debes hacer. ¿ Están locos?
Bu Tanrı'nın sesi. Sana ne yapacağını söyledi.
Esa es la voz de Dios y te dijo lo que debes hacer.
Bana Summertime'ın kim olduğunu ve ne yaptığını söyledi.
Me contó quién es Summertime y lo que hace.
Yıldızlarda yazılı mesajlar atalarımız ve analarımıza ne zaman konaklayıp ne zaman harekete geçeceklerini söyledi.
Los mensajes escritos en las estrellas le dijeron a nuestros antepasados cuando acampar y cuando continuar el viaje. Cuando los rebaños migratorios, las lluvias y el frío llegarían.
Rosewood Lisesi'ne gittiğimi öğrenince ağzımı kapalı tutmamı söyledi.
Cuando supo que iba a Rosewood, me pidió que fuera discreta.
Ama niye yalan söyledi, ne konuştular anlatmadı.
Pero él no quiso decir de qué hablaron ni por qué mintió.
Ne olduğunu göstermek için oraya götürdüm. Baktı ve bana eve gitmemi söyledi.
Lo llevé para mostrarle y él le dio una mirada y me dijo que fuera a casa.
Babam eve gelmemi söyledi. Ne oldu?
Papá me dijo que viniera a casa... ¿ qué ha pasado?
- Ne yapıyorsun nasıl olduğunu sordum. Hey, ne oldu? Ailem her zaman hiçbir şey için iyi olmadığımı söyledi...
Mis padres nunca preguntaron cómo estaba y ustedes me recibieron muy bien, ahora eres mi tío!
Senin iyi olmadığını söyledi. Ne? !
Ven aquí, graso. ¿ Que quieres que haga?
Ama o.. Korkmayın, bayan. - Bana yardım edeceğini söyledi ama bana karşılığında ona ne verebileceğimi sordu.
Pero el oficial habló en una muy mala manera para mí.
- Ne kadar düzenli olduğunu söyledi mi?
- ¿ Dijo cuán periódicos son?
Ama onu ne kadar uzaklaştırırsam açlığının o kadar arttığını söyledi.
Pero dijo que cuanto más le privaba, más hambre tenía.
Beni daha sonra arayacağını ve ne durumda olduğunu haber vereceğini söyledi.
Dijo que me llamaría más tarde y me diría cómo iba todo.
Ne demesi gerektiğini onlar söyledi.
Ellos le dijeron qué decir.
Capaebomba ne olduğunu söyledi bana. "Bozulmuş."
El idiota de Capaebomba me lo ha contado todo. "Se cayó"...
- Tüm bunları ne zaman söyledi?
- ¿ Cuándo ha dicho todo esto?
Tesisatçı, ne yaptığımı söyledi ve ben de tırnak içinde "daha kötüsü olamaz" dedim.
El fontanero dijo que lo había dejado... y cito textualmente... "sin empeorar".
- Strauss sana ne soyledi?
¿ Qué te ha contado Strauss? Nada.
ne söyledin 57
ne söylediler 16
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
ne söylediler 16
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söylediğine göre 24
söyledim mi 26
söylediklerimi unutma 19
söyledim size 29
söylediğiniz gibi 17
söylediklerine dikkat et 42
söylediklerimi unut 19
söylediğin gibi 35
söylediğimi yap 30
söyledi mi 27
söyledim mi 26
söylediklerimi unutma 19
söyledim size 29
söylediğiniz gibi 17
söylediklerine dikkat et 42
söylediklerimi unut 19
söylediğin gibi 35
söylediğimi yap 30
söyledi mi 27