Onun yerine Çeviri İspanyolca
6,370 parallel translation
Çölün ortasındaki bir kayıt stüdyosuna geleceğimizi sanıyorduk. Onun yerine başka bir boyuta açılan bir portala geldik.
Todos pensamos que estábamos conduciendo por ahí para ir a un estudio en el desierto en lugar de a un portal a otra dimensión.
.. onun yerine herkes beni araştırıyor.
Pero todos me investigan a mí.
Onun yerine hapse girersen sana kaç para verecek?
¿ Cuánto te ha prometido por ir tú a la cárcel?
- Onun yerine gideceğim.
Pero he decidido ir yo.
- Peki onun yerine tokalaşsak?
- Bueno, ¿ chocamos los cinco?
Belki de onun yerine bir cinayeti konuşabiliriz.
Bueno, tal vez podríamos hablar de un asesinato entonces.
Onun yerine geçmeye karar verdin.
Decidiste encontrarla por ella.
- Sağ ol ya. Belki de Haley'ye takıntı yapmış biridir ve onun yerine geçip hayatını yaşamak için estetik ameliyat yaptıracaktır.
Quizás es un chico que está obsesionado con Haley y va tener una cirugía plástica para parecerse a ella para reemplazarla y vivir su vida.
Kendini onun yerine koy.
Quiero decir, ponte en esta posición.
Yapma Walden, kendini onun yerine koy.
Vamos, Walden, ponte en su lugar.
Onun yerine, kırmızı tilkilerin sayısı gittikçe artıyor. tıpkı cesaretleri gibi. Tek bir beyaz tilki görmedikleri beş haftadan sonra,
En cambio, el número de zorros rojos sólo crece y crece, al igual que su audacia.
Ben de onun yerine biraz Hammond'un arabasıyla oynadım.
Así que mejor me puse a juguetear con el coche de Hammond.
Onun yerine müzeye gittik.
En su lugar fuimos a un museo.
- Onun yerine adamı takip etsek nasıl olur?
Espere, ¿ qué tal si en su lugar lo seguimos?
Onun yerine, buluşmaya 20 dakika erken gidiyorum.
En cambio, llegué 20 minutos antes.
Hayır. Onun yerine ellerimin kanı boyar da kızıla döndürür o yemyeşil suları.
No, mis manos encarnarían los multitudinosos mares,
Yani o çiftçi, 48 saat içinde bulunmazsa onun yerine idam mangasının karşısına siz geçeceksiniz.
Si el granjero no aparece en 48 horas usted será fusilado en su lugar.
Onun yerine piç ya da göt diyebilirsin.
Puedes usar bastardo o burro.
Onun yerine kelimeleri konuşsun istiyor.
Quiere que sus palabras hablen por sí mismas.
Onun yerine acil saglik bakim yasasini geçirelim " dedi.
Y vamos a aprobar la ley de atención médica de emergencia en su lugar ".
Sanki onun yerine Owen Chase konusuyor gibiydi.
Fue como si Owen Chase hubiera hablado.
Bir fona yatırım yapmasını sağlamalıydım ama onun yerine onu cezalarla ve bankasının bir müşterinin karşılıksız olduklarını söylemeden 10-12 çek yazmasına izin vermesiyle ilgili sorgulamaya başladım.
Se supone que debo hacerlo invertir en un fondo. En vez de eso empiezo a interrogarlo sobre cargos por sobregiros y cómo su banco deja que un cliente emita 10-12 cheques antes de decirle que se sobregiró.
O gece yaşananları anlamamı sağlayabilirsiniz diye geliyorum onun yerine iki saat boyunca manidar bir şüphe ve anlayış eksikliğiyle karşı karşıya kalıyorum.
Digo, vine aquí pensando que me podrían... ayudar a averiguar lo que paso esa noche. En su lugar, yo estuve bajo sospecha por dos horas, sin ninguna compasión.
Onun yerine ne yapıyoruz? Şerif bürolarına gidip oğlumuzun sorgulatıyoruz. Şimdi de evimize mi geldiniz?
En cambio, nos llevan a la oficina del Alguacil e interrogan... a nuestro hijo. ¿ Y ahora incluso en nuestra propia casa?
- Onun yerine senin gideceğin anlamına mı geliyor?
Eso significa que... iras en su lugar? Si.
Ve onun yerine ve burasi komik yeri, saka icin bir sey yapamam ama gulmek... sen deli degilsin.
Y en lugar de eso... y esta es la parte divertida, el chiste ante el cual no puedo más que reírme... no estás loco.
Neden Stravinsky hakkında konuştuğumuzu anlamıyorum. Onun yerine neden Dan Kottke'in Time dergisinde beni nasıl becerdiğini umursamıyorum? Bak.
No sé por qué estamos hablando de Stravinsky cuando solo me importa saber por qué me insultó Dan Kottke en la revista Time.
Onun yerine ses sistemine su dökmeliydik.
Mejor le hubiéramos echado agua fría a la gente.
Biz de biraz olsun gidebilsin diye onun yerine golf arabasının motorunu takıyoruz.
Así que usamos una batería de carro de golf para que avance.
Onun yerine 1980'lerin saç bantlı müzik gruplarını tercih ederim.
O... simplemente voy a ponerme esas fantásticas cintas de los 80, en vez.
Efendim, Cellat onun yerine Mary'yi asacak.
Pero, señor, el verdugo tomará a Mary en su lugar.
Bayan Kavanagh rahatsızlandığı için onun yerine gelmemi rica etti.
La Srta. Kavanagh tenía un resfriado y me pidió que la cubriera.
- Onun yerine ben söylüyorum.
Bueno, yo estoy diciendo que para ella.
Onun yerine film izleyeceğiz.
Iremos a ver una película.
Onun yerine senin yüzünden... dehşetle bakacaklar.
Pero mirarán hacia arriba con horror por tu culpa.
- Onun yerine taşaklarını bulsan?
- Sería mejor que encontrar tus bolas.
Yüce Babamız'ın iyiliği, bu kulun üstünde olsun ve buradaki kötülük, buradan çıksın ve onun yerine iyilik gelsin.
Que el Padre Todopoderoso bendiga esta Criatura de Sal... y deje que toda la malignidad sea expulsada, y que toda la bondad entre.
Sevdin mi? - Onun yerine bizimle ilgili olsa?
- ¿ Podría decirnos?
Onun yerine ben çalışsam?
¿ Podría hacer sus turnos yo?
O zaman onun yerine çalışabilirim?
¿ Puedo firmar para suplirla, entonces?
Yok, onun yerine mandalinalı margarita olsun.
No, mejor un margarita de mandarina.
Hayır. Onun yerine ellerimin kanı boyar da kızıla döndürür o yemyeşil suları.
No esta mano mía, antes teñirá las aguas del infinito mar volviendo el verde rojo.
Onun yerine seni gönderdiler.
En lugar de eso, te echaron a ti.
Ve onun sesi silinip yerine Karlar ÜIkesi'nin şarkıları kaydedilecek.
Y van a borrarla y grabar encima la banda sonora de Frozen. ¿ Frozen?
Zamanını ondan nefret ederek harcamak yerine onun ne yaptığını anlamaya çalışsaydın belki ikiniz birlikte Charlie'yi iyileştirebilirsiniz.
Así que, tal vez si pasaras menos tiempo odiándolo, y más tratando de averiguar qué diablos está haciendo, tal vez los dos juntos podríais curar a Charlie.
Galaksiyi yok edebileceğini düşünebilirsiniz ancak bunun yerine, onun inşası için ona yardım ediyor.
uno pensaría que destruiría el galaxy, pero en vez, se trata de ayudar para construirlo.
Onun iş yerine gidelim ve onu güveli kitapların arasından alıp dışarı çıkaralım.
Lo sorprenderemos. Vamos a su oficina... y lo arrastraremos como a una polilla a un libro.
Emin olmak beni ziyadesiyle rahatlatırdı elbette fakat bunun yerine onun gökyüzünde olduğuna inanmayı seçtim.
Me consolaría mucho saberlo a ciencia cierta, pero en cambio, elijo creer que él está ahí arriba.
Bu konu görüşülecekler listesine geldi ve bu güzel kızın hayatını kurtarmak yerine her gün onun yatağının yanına oturdum ve o küçük gözlerindeki ışığın kaybolmasını izledim.
Los parasitos que tienen allí, itinerarios, y... Así que, en vez de salvar la vida de esta hermosa niña... Me senté al lado de su cama cada día a ver como la luz se iba de sus hermosos ojos...
Jess, onun her çılgın hevesini yerine getirmene gerek yok, biliyorsun.
Jess, no tienes que cumplirle cada capricho.
Onun mesajı yerine ulaştı.
.. para hacer llegar su mensaje.
yerine 100
yerine koy 21
yerine otur 41
yerine geç 53
yerine dön 33
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun da 23
yerine koy 21
yerine otur 41
yerine geç 53
yerine dön 33
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun gibi 58
onun sorunu ne 32
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun gibi 58
onun sorunu ne 32