Sabah olmuş Çeviri İspanyolca
220 parallel translation
Baksanıza, sabah olmuş bile.
¡ Ya se hizo de mañana!
Sabah olmuş. Vardığın bu parlak sonuçtan dolayı seni kutlayabilir miyim?
Permítame que le felicite por su brillante deducción.
Oh, evet, Joseph, sabah olmuş.
Oh, si, Joseph, es de mañana.
Oyunu bitiriyorum, sabah olmuş. Ne?
Se terminó, ya es de día.
- Sabah olmuş.
- ¿ Ya es de día?
Şey, geçen gün arka bahçede Bonnie ile oynarken olmuştu birden şiddetli baş ağrısı saplandı ve sonra tek bildiğim yani bir de baktım sabah olmuş.
Como el otro día, que estaba jugando en el patio con Bonnie y, de repente, me vino un dolor de cabeza espantoso, y, para cuando me di cuenta, es decir, cuando recobré la consciencia, era el día siguiente.
Evet, evet. Sabah olmuş.
Sí, sí, ya es de día.
Sabah olmuş!
¡ Lo es!
Sabah olmuş. Kaç, hemen uzaklaş!
Lo es. ¡ Vete de aquí!
Romeo. sabah olmuş!
¡ Romeo, lo es!
Eee, ilk ikisi sabah olmuş. ve diğer hepsi - 13 tane saydım - onların tümü öğleden sonra ortasında ya da gün sonuna doğru olmuş.
Las primeras dos fueron de mañana y el resto, que fueron 13 siempre a media tarde o a última hora.
Bana bak, tüm gün yollardaydım ve bu gece eve vardığımda sabah olmuş olacak.
Escucha. He estado todo el puto día en la calle, por una cosa u otra... y para cuando llegue a casa esta noche, ya será de mañana.
Sabah olmuş.
Ya es de día.
- Ashland'dan taze bir haber. Bu sabah olmuş.
- Sí, algo que pasó... esta mañana en la carretera de Ashland.
Anladığım kadarıyla bu sabah olmuş.
- Esta mañana, según creo.
Sabah olmuş!
¡ Santa Cachucha, ya amaneció!
Hey, sabah olmuş, ve annemle babam daha eve gelmedi.
Es la manana y mamá y papá aún no han venido a casa.
Sabah olmuş. Bugün Cuma.
¡ Es viernes!
Sabah olmuş.
Caramba, es de mañana.
Vay, sabah olmuş bile.
Por vida ya es de día.
Sabah olmuş bile!
¡ Ya ha amanecido!
Balık tutuyorduk, sabah olmuş. - Pek bir şey yakalayamadık.
Estuvimos pescando, hasta que anocheció, y no agarramos absolutamente nada.
- Bu sabah komik bir şey oldu Norval. - Ne olmuş efendim?
- Esta mañana ha pasado una cosa muy curiosa, Norval. - ¿ Sí, señor?
Ama Billy, bu olay salı sabahı erkenden olmuş.
Pero mira, Billy, esto fue el martes por la mañana.
Sabah olmuş!
¡ Es por la mañana!
Ne olduysa ya dün gece, ya da bu sabah erken saatlerde olmuş.
Esto ocurrió anoche o esta mañana.
Çavuş sabah kendini er olmuş bulacak.
Ese sargento sera soldado raso por la manana.
- Bu sabah erken olmuş.
Ha sido esta mañana.
Ne olmuş saat sabahın 11'iyse?
Que con que sean las 11 de la mañana.
Bu sabah olmuş.
Ocurrió esta mañana.
Bu sabah uzay gemisine bakmaya gittim... şimdiden 50 metre olmuş.
Esta mañana fui a ver la nave espacial, ya mide 50 metros...
Elsa bu sabah bana kocasının bir komünist ve casus olduğunu söyledi. Kocasını sevdiği için de Harek'e kuryelik yapmaya razı olmuş.
Elsa me ha dicho esta mañana que su marido era comunista y espía... y que, como lo amaba, consintió en ser su correo con Harek.
Ne? Sabahın altısı mı olmuş?
¿ A las 6 : 00 de la mañana?
Saat sabahın dört buçuğu olmuş.
Ya 4 : 30.
Chas'in dediğine göre, sabah saatlerinde olmuş.
Chas dice que durante esta mañana.
Bir sabah uyanıp da "Lanet olsun, üreme organıma bir haller olmuş" denmez.
No te levantas una mañana y dices, "Rayos, hay algo aquí que no funciona."
Evden sabah çıkar akşam dönerdi, solgun ve harap olmuş şekilde.
Se va de la casa por la mañana y vuelve por la noche pálido y deshecho.
Tanrım, saat zaten sabah 2 : 30 olmuş.
Dios, son casi las 2 : 30.
Ertesi sabah kahvaltı hazırlamayı önermiş ve tüm köy yanmış kül olmuş.
Al día siguiente quiso preparar el desayuno, y se quemó toda la villa por completo. Tienes la foto de Valerie?
Saldiri, sabah 8 gibi mi olmuş?
¿ Le asaltaron algo después de las 8?
Sabah olmuş.
- Es de mañana.
Bu sabah onu ofisinde ziyarete gitmen çok etkili olmuş.
Te tengo que decir que irlo a ver esta mañana fue un golpe maestro.
Doğu eyaletlerinde bu sabah 27 soygun olmuş.
- en siete estados del este esta mañana.
Her enzimin seviyesini ölçerek anladık ki kalp kriziniz bu sabah yaklaşık 4'de olmuş.
Al medir los niveles de cada enzima, podemos establecer que ha tenido el infarto sobre las 4 de la madrugada.
Ve sonra bir sabah, kalktığımda kendimi Leo Drummond olmuş olarak bulacağım.
Y una mañana me levantaré y sabré que soy como Drummond.
Kalp krizi. Bu sabah. Koşarken olmuş.
Infarto esta mañana haciendo footing.
Geçen gece onu masama koymuştum, sabah yok olmuş.
La puse en mi mesa de anoche, y esta mañana ya no está.
Doğu eyaletlerinde bu sabah 27 soygun olmuş.
Allí se han visto 27 robos en siete estados orientales, todos de esta mañana.
Saat gecenin biri, yani artık "bu akşam" değil "yarın sabah" olmuş durumda.
Pero como es la una de la madrugada... ya no es esta noche, sino que ya es mañana.
Jimmy'nin ilk tercihi bu sabah felaket ishal olmuş. Ben de seni tavsiye ettim.
La primera opción de Jimmy tiene una diarrea terrible desde esta mañana, por eso te recomendé a ti.
Sabah olmuş.
¡ Es la mañana!
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş yani 32
olmuş bil 39
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş yani 32
olmuş bil 39
ölmüş olamaz 20
ölmüş olmalı 19
sabah 162
sabaha 19
sabah 6 54
sabah 5 44
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah 162
sabaha 19
sabah 6 54
sabah 5 44
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabahları 23
sabah 10 40
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahları 23
sabah 10 40
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17