English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Soğuk mu

Soğuk mu Çeviri İspanyolca

472 parallel translation
Soğuk mu?
¿ Frío?
- Çok soğuk mu?
- ¿ Está muy fría?
Yangının olduğu gece soğuk mu aldın?
¿ Cogió frío la noche del incendio? No, señor.
- Nedir o, soğuk mu?
- ¿ Qué pasa, el frío?
Soğuk mu? Böyle iyi mi?
¿ Te sientes mejor así?
Ağustos ayında böyle soğuk mu olur.
Hace fresco para un día de agosto.
Bu gece dışarısı soğuk mu?
NADA NUEVO.
- Soğuk mu? - Evet.
¿ Frío?
Dondum. Hala soğuk mu?
¿ Todavía tienes frío?
- Su soğuk mu?
- ¿ Está el agua fría?
Hava soğuk mu, sıcak mı?
¿ Hace calor o frío?
Soğuk mu?
- ¿ Está lo suficientemente frío? - Ajá.
Soğuk mu?
¿ Tienes frío?
Son birşey daha var, patlamanın şiddetiyle yere yığıldığınızda... sıcak mıydı yoksa soğuk mu?
Una cosa... cuando la ráfaga de viento lo tiró al suelo... ¿ fue una ráfaga fría o caliente?
Sebebi neydi, soğuk mu?
¿ Quién tuvo la culpa? ¿ El frío?
- Ellerim soğuk mu?
- ¿ Están frías mis manos?
# Kalbim kar kadar soğuk mu olsun? #
Debe ser mi corazón frío como la nieve?
Soğuk mu davransam? Yoksa sıcak mı?
¿ Debo ser mala o buena?
- Burası soğuk mu oldu?
- ¿ Hace frío?
Dışarısı soğuk mu?
¿ Hace frío fuera?
Ellerin hala soğuk mu?
¿ Aún tienes las manos frías?
Soğuk mu?
¿ Está fría?
Soğuk mu?
¿ Hace frío?
"Su soğuk mu?" sordu bana.
Me preguntó : "¿ El agua está fría?"
Söylesene her zaman böyle aniden sıcak ve birden çok soğuk mu olursun?
¿ Siempre cambia de humor así? ¡ Es terrible!
Soğuk mu burası?
¿ Hace frío aquí?
- Dışarısı soğuk mu?
- ¿ Hace mucho frío fuera?
Dışarısı soğuk mu?
- No, ya estoy listo.
Soğuk mu?
¿ Hace frío, no?
O halde Rusya'da hava halen çok mu soğuk ekselansları?
¿ Tanto frío hace en Rusia, Excelencia?
- Ceketsiz sürmek biraz soğuk olmuyor mu?
¿ No tiene frío conduciendo sin abrigo?
Seni soğuk nevale, hiç duygun yok mu?
Eres un temerario. ¿ No tienes sentido común?
- Soğuk mu?
- Un poco de sandía.
Alışık olduğu konfor İngiltere'nin ılık içkilerine, soğuk odalarına, cereyanlı pencerelerine, tüten bacalarına, çürük su tesisatına zorla uyum mu sağlamalı?
¿ debe adaptar a su confort natal..... el acostumbrarse a bebidas calientes, habitaciones frias,..... ventanas cerradas, chimeneas humeantes, conducciones defectuosas?
Burası çok mu soğuk.
No sé si tendremos demasiado fresco aquí.
Amerika da bu kadar soğuk mu?
¿ Hace tanto frío en América?
Üst katta neyim var sanıyorsunuz, soğuk hava deposu mu?
Pero está atrancada.
Soğuk olduğumu mu düşünmüştün?
¿ Cree que tendré frío?
- Çok mu soğuk geldi?
- ¿ Tienes frío?
Soğuk mu dedi?
- ¿ Dijo frío? .
Gelirken bana soğuk bir kavun getirirsin olur mu doktor?
¿ Me podrías traer un buen melón fresco, Doc?
Soğuk mu?
¿ Fría?
Söylesenize, Bayan Emma, cinayet sabahı kahvaltıda muzların, kurabiyelerin, ve soğuk koyun eti çorbasının olduğu doğru mu?
- Dígame una cosa. ¿ Es cierto que la mañana del crimen, el desayuno fue... - plátanos, galletas y sopa fría?
- Bir soğuk havlu getir ona, olur mu?
- Tráele una toalla fría.
Soğuk algınlığını bitirmenin güzel bir yolunu biliyorum, Larry yoksa unuttun mu?
Conozco un remedio encantador para combatir el resfriado. ¿ O acaso lo has olvidado?
- Günaydın. - İyi uyudun mu? - Soğuk bir rüzgar mı var?
La próxima vez traeremos Mi automóvil rural.
Soğuk sakelerle sarhoş olunur mu?
¿ Cómo de borracho puedes ponerte con sobras frías?
Sen, hiç iyi soğuk algınlığı olan birini duydun mu?
¿ Escuchaste a alguien decir tener uno bueno?
- Bu çok soğuk? - Çok mu soğuk?
- ¡ Está fría!
Soğuk kış gecelerinde yatağında yalnız yatan çocuğu mu düşünüyorsun?
¿ Estás pensando en el chico, alcalde? ¿ O piensas en dormir solo en las noches de invierno en una cama fría?
Vermont hiç bu kadar soğuk oldu mu?
¿ Nunca tenía frío en Vermont, Isaac?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]