Çok güzel bir kadın Çeviri İspanyolca
581 parallel translation
Siz çok güzel bir kadınsınız.
Es Ud. Una Mujer muy bella.
Çok güzel bir kadınsın.
Eres una mujer muy hermosa.
Çok güzel bir kadın olmuş.
Debe ser una mujer muy bonita.
Çok güzel bir kadın.
Muy bonita.
Çok güzel bir kadın olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes que eres realmente hermosa?
Çok güzel bir kadın.
- Es preciosa.
Çok güzel bir kadınsın, Sara.
Eres una mujer muy elegante, Sara.
Sen çok güzel bir kadınsın.
- Eres una chica preciosa.
- Çok güzel bir kadın.
Es muy hermosa.
Benim gördüğümü gördün. Çok güzel bir kadın gördün.
Si ve lo que yo ve a una mujer muy hermosa.
Çok güzel bir kadın.
Ella es muy bonita.
- Şey, sen çok güzel bir kadınsın.
- Porque Ud. es muy bonita.
Uzun boylu, zayıf, sarışın, çok güzel bir kadın vardı.
Era alta, delgada... rubia, muy hermosa, y la amabas locamente.
O çok güzel bir kadın.
Es una mujer muy bella.
Büyüdün, çok güzel bir kadın oldun ve benden başka kimse sana sahip olamaz.
Te has convertido en una preciosa joven y ningún hombre va a tenerte excepto yo.
Gerçekten çok güzel bir kadınsın. Çıplak resmini yapmak isterim.
Es usted encantadora, me gustaria pintarla desnuda.
Çok güzel bir kadın, öyle değil mi Griff?
Es hermosa. ¿ Swain es uno de los 40?
Karın çok güzel bir kadın.
Su esposa es una mujer muy hermosa.
Bayan Lane çok güzel bir kadın.
Es increíblemente hermosa, la Sra. Lane.
Çok güzel bir kadın, değil mi?
Se siente muy segura, ¿ verdad?
Çok güzel bir kadın.
Una mujer preciosa.
Çok güzel bir kadın.
Es muy guapa.
Şu dağın üzerinde, bir kadınla çok güzel günler geçirdiğim, Bir un değirmeni var. Çok güzel bir kadın.
Tras aquella montaña hay un molino donde pasé momentos maravillosos con una mujer, una belleza morena.
Çok güzel bir kadın.
¡ Ah, sí! Es una mujer muy guapa.
Kelly çok güzel bir kadın.
Kelly es una mujer muy bonita.
Beni dinleyin Ekselans, O çok güzel bir kadın.
Palabra de honor, excelencia, ella es tan bonita como el sol.
Çok güzel bir kadınsınız.
Es muy hermosa.
Sen çok güzel bir kadınsın, Ellie.
Eres preciosa.
Hem annen çok güzel bir kadın, halen 30 yaşındaymış gibi görünüyor.
Y tu madre es tan bonita. No aparenta más de 30 años.
Ve yalnız olduğumu düşünüyorlar. Ve şu kadın, paraşütle gökyüzünden düştü. Çok güzel bir kadın.
Y esta dama cayó del cielo y es estupenda y tu estás estupenda.
Çok güzel bir kadın.
Una mujer muy hermosa.
"Sambayı kedersiz söylemek çok güzel bir kadını sevmek gibidir."
"Cantar una samba sin tristeza es como amar a una mujer bella".
Bir kadının kocasına güvenmesi çok güzel bir şeydir. Ama şunu anlayın.
Es muy noble que una esposa confíe en su marido, pero debe saberlo.
Çok güzel. Ama ben hâlâ gazetenin kadına uygun bir yer olmadığını düşünüyorum.
Está muy bien, pero sigo pensando que un periódico no es lugar para una mujer.
Çok güzel ve komik bir kadınsın.
Eres una mujer divinamente ridícula.
Onuncu yıldönümlerinde, kadının kocasını başından atması çok zor bir olay hele ki koca senin gibi güzel konuşuyorsa.
Es muy difícil para una mujer dejar a su marido en su décimo aniversario... especialmente cuando dice cosas tan bonitas como las que tú dices.
Evet, çok güzel olduklarını düşündüğüm bir çift küpe takan bir kadın görmüştüm.
Bueno, he visto mujeres que llevaban-- - pendientes muy bonitos.
Çok güzel, kürklü bir kadın indi.
Salió una hermosa mujer en pieles.
Bu güzel bağda çok emeğin var, şerif ve emeğin iyi bir kadının sevgisiyle ödüllendirilmiş.
Ud. ha trabajado duro en este lindo viñedo, jefe... y su labor se ve recompensada con el amor de una buena mujer.
Köydeki evimin yanında genç bir kadın yaşıyor. Çok güzel ve sevimli biridir.
En el castillo vecino a casa hay una joven... muy bella y dulce.
Eğer kıçını kurtarmış olsaydın yeni bir kadın bulurdun kendine yüzü güzel bir kadın! ... çok içmeyen bir kadın!
Si ahora te salvaras, encontrarías a otra mujer, una que no estaría marcada, una que no bebiera demasiado.
Güzel bir kadın benimle buluşmak isteyince onu hakkında iyi, çok iyi şeyler düşünürüm.
Cuando una hermosa señora me pide una cita... yo pienso "¡ Bien!". Es más, "¡ Estupendo!".
Güzel ve çok tutkulu bir kadın.
Es muy hermosa y ambiciosa.
Çok güzel oldu. Bir kadın heykeli vardı ve viski onun ağzından akıyordu.
Había una estatua de una mujer y le salía whisky de la boca.
Riddle'daki akrabalarımla ilgili, bir anıyla başlamam gerektiğini biliyorum. Ancak, bu öğleden sonra, genç ve güzel Amerikan kadınlarını temsilen burada duran bu güzel gruba baktıkça kendimi çok basit hissediyorum.
Sé que debería empezar con una historia graciosa de Riddle pero esta tarde me siento muy humilde mientras miro a este grupo representativo de jóvenes mujeres americanas.
Çok güzel bir kadın. Patron Finley'in kızı.
¿ Qué son esas campanas?
Şifalı suyu dağıtan kızlardan biri, çok çok güzel, genç ve eskil, bir çocuk, şimdiden bir kadın... kendine has, ışıltılı.
Una de esas muchachas que reparten el agua curativa, es bellísima, joven y antigua, una niña y ya mujer, auténtica y radiante.
Ne zaman bir kadın çok güzel olsa, erkekler ona yaklaşmanın çok zor olduğunu düşünür.
A una mujer tan bonita los hombres tienen miedo de acercársele.
Bayan Gerber çok güzel bir kadın, Başçavuşum.
Venga.
Dün gece dünyam başıma yıkıldı her şeyden çok sevdiğim kadının o güzel ismini lakayt bir gencin ağzından duyunca birden yaşlandığımı hissettim.
Anoche mi vida quedó hecha pedazos. Cuando ves que la persona a la que más amabas... cuando ves su nombre arrastrado por el barro por un joven imprudente... de repente empiezas a sentirte viejo.
Ayıl Ellie... Parlak, güzel bir kadınsın sen. Etrafta olman çok güzel.
Sobria, Ellie... eres una compañía muy agradable.
çok güzel bir kadındı 17
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43