Bayan miller Çeviri Fransızca
208 parallel translation
Baksana, Bayan Miller'ın kapısını çalıyorlar.
On frappe chez Mme Miller.
Bayan Miller, size ne anlatacağım...
Vous savez, Mme Miller, laissez-moi vous dire...
Eğer Bayan Miller veya Mary Baring yapmadıysa, üçüncü bir şahıs yapmış olmalı.
Si ce n'est pas Mme Miller et si ce n'est pas Mary, alors ça doit être une troisième personne.
Bu tamam, Bayan Miller. Hava postasıyla gönderin. Seni gördüğüme sevindim.
C'est arrangé, envoyez-le par avion.
Bayan Miller, rahatsız edilmek istemiyorum.
Je ne veux pas être dérangé.
Bayan Miller, bir iş ilanı verin.
Mlle Miller, passez cette annonce.
Kullanıcı hesabına Bayan Miller bakardı.
Mlle Miller doit le savoir.
Bayan Miller.
Mlle Miller.
- Bayan Miller.
- Miller.
Bayan Miller arıyor.
Une certaine Mlle Miller.
Bayan Miller... teşekkür ederim.
Mlle Miller... Merci.
Bayan Miller'ı arayıp randevuyu iptal ederim, yarına ertelerim.
Je vais appeler Mlle Miller pour remettre ton rendez-vous.
Merhaba Bayan Miller.
Mlle Miller.
Biliyorsunuz Bayan Miller, şu danışmanlık işi... beyaz kazaklı, hoş çocuklar için.
Ce poste de moniteur... c'est bon pour de beaux garçons en pull-over blanc.
O zaman ne yapardınız Bayan Miller?
Alors que feriez-vous?
Hey, Bayan Miller!
Hé, Mlle Miller!
Yanında bir kız var. Bayan Miller diye biri.
Une certaine Mlle Miller est avec lui.
Siz Bayan Miller mısınız?
Êtes-vous Mlle Miller?
- Bayan Miller nasıllar?
- Comment va Mme Miller?
Bayan Miller tanıdığım en nazik hanımlardan biridir.
Mme Miller est trés bonne.
Bayan Miller, ben şimdi ne yapacağım?
Chére Mme Miller, que dois-je faire?
Çok naziksiniz, Bayan Miller.
- Vous êtes trés bonne.
- Günaydın, Bayan Miller.
- Bonjour, Mme Miller.
- Kimi, Bayan Miller?
- Pardonner à qui?
Biri daha ona cani derse, bu çayı üzerine boşaltacağım. Bayan Miller.
Si un autre l'avait traité de gredin, je lui aurais jeté ce thé bouillant au visage.
Biz en azından eşkıyalık yapmıyoruz, Bayan Miller.
Au moins ne sommes-nous pas des voleurs de grand chemin.
Kendini aynada gibi göreceksin, karşında kendini bulacaksın, değil mi Bayan Miller?
C'est comme si tu te voyais dans un miroir.
McCabe, Bayan Miller'a yeni orospuların ne zaman geleceğini sorsana.
Mme Miller vous a dit quand les putes seront là?
Size söyleyeceklerim var Bayan Miller.
J'aimerais vous parler, Mme Miller.
- Bayan Miller da aynı fiyata mı?
- 1 dollar 50. - Mme Miller aussi?
- Doğru mu bu Bayan Miller? - Ne doğru mu?
C'est vrai, Mme Miller?
Çünkü sevgili Bayan Miller, size bir genelev kurmakla kalmadım... bana hiç lazım olmayan banyoyu da yaptırdım.
Parce que... j'ai financé votre boxon, j'ai payé les bains qui me servent à rien...
Bu Bayan Miller'ın.
Ca, c'est pour Mme Miller.
- Şunu Bayan Miller'a çıkarayım.
Je monte ça à Mme Miller.
Bayan Miller, yakışıklı olmadı mı?
N'est-ce pas?
Bayan Miller'la son görüşmenizde, kimseyle buluşacağını söyledi mi?
Oui. Quand vous parliez à Miss Miller... avait-elle mentionné qu'elle allait rencontrer quelqu'un?
- Bayan Miller'la ilgili sorularınız, benim de böyle hissetmemi sağlıyor.
Votre question me fait le même effet... concernant Madame Miller.
Söyler misiniz, neden Bayan Miller'ın öldürüldüğü binadaydınız?
Que faisiez-vous dans cet immeuble... là ou Madame Miller a été tuée?
- Bayan Miller hakkında her şeyi biliyorum.
Je sais pour Madame Miller.
- Bayan Miller'ı öldürerek.
En tuant Madame Miller.
Yani, asla Bayan Miller'ı öldürdüğümü düşünmedin mi? Ama hangi sapığın yaptığını anlamak için, Elliot'ın ofisine girmem gerekiyordu, o yüzden seni bunu yapmaya zorladım. Hayır.
Alors, tu n'as jamais cru que j'avais tué Mme Miller?
Aynı gün Bayan Miller kürsüye çıktı.
Mme Miller a témoigné ce dernier après-midi.
Bayan Miller mahkemede benzin istasyonundaki işinden erken ayrıldığı ve kayıtlarla ilgili yardımcı olması için kocasını aldığı yönünde ifade vermişti.
Mme Miller a témoigné au procès qu'elle était partie plus tôt de la station-service pour aller chercher son mari qui devait l'aider avec la comptabilité.
- Merhaba Bay Miller. - Gelmenize çok sevindim Bayan Brougham.
C'est si gentil d'être venue.
Hepsi bu kadar, Bayan Miller.
C'est tout, Mlle Miller.
Biliyor musunuz Bayan Miller... üzüldüğüm bir şey var.
Vous savez...
"Bay ve Bayan Bernard Miller sizleri de aralarında görmekten..."
"M. et Mme Bernard Miller requièrent l'honneur de votre présence..."
Bayan Livingston, Bay Miller'ın bahsettiği kaçak yolcuyu getirdim.
J'ai ce passager clandestin dont M. Miller vous a parlé.
Bayan Miller.
Mme Miller.
- Bayan Miller'ın yerinde mi çalışıyorsun?
T'es une putain?
Bobby'nin Bayan Miller'ı öldürdüğünü düşündüğünü söylediğinde, aslında kendini ele veriyordu.
Quand il a dit qu'il croyait que Bobbi avait tué Mme Miller... c'était sa propre confession.
miller 226
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan lee 52
bayan bennet 77
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan lee 52
bayan bennet 77
bayan doyle 71
bayan scott 58
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan harper 60
bayan simpson 50
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan scott 58
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan harper 60
bayan simpson 50
bayan davis 59
bayan hudson 105