English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Benim evim

Benim evim Çeviri Fransızca

2,599 parallel translation
Balodaki kız arkadaşımı eve bırakıyormuşum gibi hissediyorum. Tabii burası benim evim ve karım öldü. Ayrıca Lumen'ın hayatımın hangi kısmında yer aldığını hiç bilmiyorum ve her şey çok garip.
J'ai l'impression de raccompagner ma copine du bal... sauf que c'est ma maison et que ma femme est morte, et j'ignore où Lumen doit se situer dans ma vie.
Orası benim evim, senin değil.
Je vis ici. Toi pas.
Benim evim o lan!
Je suis le propriétaire.
Burası benim evim zaten.
C'est chez moi après tout.
Ama burası benim evim.
Ici, c'est chez moi.
Bu sokak benim evim.
Cette allée, c'est chez moi.
Çıkarabilirim. Oyunculardan ikisi de yetişkin burası benim evim ve o cadalozla evliyim.
Peut-être, vu que les farceurs sont des adultes, c'est chez moi, et la salope est ma femme.
Burası benim evim.
C'est ma maison.
Bu benim evim değil, kapım da değil.
Ce n'est pas ma maison, ou mon portail.
Siz asistanlar gelip geçicisiniz ama burası benim evim, siz benim misafirimsiniz.
Les internes vont et viennent. Je suis chez moi. Vous êtes une invitée.
Burası benim evim değil.
Ce n'est pas ma maison.
Benim evim hemen şurada!
Je ne laisserai personne mourir! Car ma maison est juste à côté!
Çünkü, burası benim evim.
Parce que c'est chez moi.
- Benim evim mi dedin...
- Baek Seung Jo!
Burası benim evim.
C'est chez moi.
Sana burası benim evim dedim.
Je vous ai dit que c'était chez moi.
Neyse, burası benim evim, değil mi?
C'est ma maison, pas vrai?
Bildin gibi Tekken benim evim.
Ohh! Nous savons tous les deux Tekken city est ma maison.
Ama burası benim evim, karargahımız, kutsal merkezimiz.
Mais c'est notre maison. Notre QG. Notre sanctuaire.
Burası benim evim.
Ceci est ma maison.
Benim evim kokmuyor.
Chez moi, ça ne sent pas.
Benim evim, onların yanı, Leonard.
C'est eux, mon chez moi.
Ehem. Ah, pardon ama burası benim evim oluyor.
Excusez-moi, mais c'est chez moi, ici.
Benim evim Harrisburg, Pennsylvania'dır.
J'habite à Harrisburg, Pennsylvanie.
Benim evim ibadet yeri olacaktı ama siz burayı soyguncu yatağına çevirdiniz!
Ma maison sera appelée une maison de prières. Vous en faites un nid de voleurs!
Burası benim evim. Benim partim, bir nevi.
Le maître des lieux.
Benim evim!
Salope, chez moi en plus.
Burası benim evim.
on est chez moi.
O benim evim.
C'est ma maison.
Hey, bu benim evim.
Hé, c'est ma maison.
Efendi, size saygım var ama burası benim evim.
Sauf votre respect,.. .. Ici, c'est ma maison.
Dinle, burası benim evim değil.
Je suis pas chez moi.
Benim evim burada değil.
Ce n'est pas chez moi, ici.
Bu benim evim.
C'est ma maison.
Benim evim.
C'est ma maison.
Burası benim evim Dimples.
C'est ma maison, Dimples.
Bu benim evim.
Tu vas jusqu'en arrière?
- Burası benim evim!
- C'est ma maison!
- Burası benim evim! İçeride biri var!
- Il y a quelqu'un chez moi!
Benim evim mi?
Ma maison?
Burası benim evim!
Je vis ici!
- Burası benim evim.
- Je vis ici putain!
Burası benim evim.
C'est là où je vis.
Burası benim de evim.
C'est chez moi, aussi.
Burası artık benim evim.
Kamaaina, c'est chez moi, maintenant.
Burası benim evim!
C'est ma maison!
- Neden? - Bu yer benim evim oldu.
La différence entre une mort honorable et une qui ne l'est pas.
Çünkü burası benim evim.
c'est...
Evet, burası benim evim.
Je suis chez moi.
İşte bu benim tek odalı evim.
Voici mon studio.
İşte benim evim.
On est chez moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]