Bilmek de istemiyorum Çeviri Fransızca
348 parallel translation
Anlamak istemiyorum. Bilmek de istemiyorum.
Je ne veux pas comprendre, ni savoir.
Bana kimin ödeme yaptığını bile bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Ne fark eder?
Peut-être que ça a tout changé.
Bilmek de istemiyorum.
Je veux pas savoir.
Kimden bilmiyorum bilmek de istemiyorum.
A qui je sais pas, je veux pas savoir.
Ne demek istediğini bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
Je ne sais pas de quoi tu parles.
- Bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
Je ne veux pas le savoir.
Bilmek de istemiyorum, hatırlamak da.
Nous étions... Je ne sais combien.
Tierra Caliente'de ne oldu bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Çünkü eğer bilirsem, girişimde bulunmak zorunda kalırım.
J'ignore ce qui s'est passé à Tierra Caliente, mais ne m'obligez pas à prendre des mesures!
Gerçekten bilmek de istemiyorum.
Je ne veux pas savoir.
Bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Bir tek şey istiyorum.
D'ailleurs, je ne tiens pas à savoir.
Senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
Je ne crois rien. Je ne veux rien savoir.
Şahsen, neyle ilgili bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
Je ne sais pas de quoi il s'agit, et je ne veux pas le savoir.
Bilmek de istemiyorum... Lütfen sözümü kesme!
Je me fiche de votre patience.
- Kesinlikle. Sorun neydi, neler oldu bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
Je ne sais pas ce qui ne va pas, ni ce qui s'est passé.
Bilmek de istemiyorum.
Je ne veux pas le savoir.
Bilmek de istemiyorum.
Je veux surtout pas le savoir.
Orada ne yaptıklarını bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
Je sais pas ce qu'ils y font, et à dire vrai, je m'en fous.
Ve bilmek de istemiyorum.
Et je ne veux pas savoir.
Babam hakkında bir şey bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
Mon père, je ne le connais pas, et c'est très bien comme ça.
Bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
Je m'en moque.
Hayır, bilmek de istemiyorum.
Non, et je ne veux pas savoir.
Bilmek de istemiyorum.
Je ne sais pas. Je ne veux pas savoir.
Nasıl biteceğini bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
Je sais pas comment ça va finir. je m'en fous.
Bilmek de istemiyorum.
Je ne sais pas.
- Hakkında hiçbir şey bilmek istemiyorum.
- Je ne veux rien savoir de lui.
Sana soru sormuyorum ve hiçbir şey de bilmek istemiyorum.
Je ne demande rien. Je ne veux rien savoir.
Ben de senin adını bilmek istemiyorum.
Je ne veux pas savoir ton nom.
Ne konuştuğunuzu söyleme, bilmek istemiyorum!
Me dis pas de quoi, je veux pas le savoir.
Ben de " bunu bilmek istemiyorum.
" C'est très gentil à vous.
Seni bunun için nasıl kandırdı, ha? Bilmek istemiyorum!
Comment a-t-elle obtenu cela de toi Je ne veux pas savoir.
Fazlasını bilmek istemiyorum.
Je ne veux rien savoir de plus.
Bunun cevabını bilmek istemiyorum. Sen de istemiyorsun.
Je ne veux pas connaitre la réponse, et toi non plus.
Belki öyle ama senin hakkında hiçbir şey bilmek istemiyorum.
Peut-etre, mais je ne veux rien savoir de toi.
Geçmişin hakkında hiçbir şey bilmek istemiyorum, bebek!
Je ne veux rien savoir de ton passe, cheri.
Adamın dostları, adamın yöntemleri, Ne olduğunu bilmek istemiyorum.
Les mecs et les méthodes de Buddy Je veux pas en entendre parler
Nasıl bir sorunun olduğunu bilmek istemiyorum.
Je ne veux pas connaître la nature de ton problème.
Onun hakkında daha fazla bir şey bilmek istemiyorum.
Il ne dira plus rien de plus.
Ben de bilmek istemiyorum.
Je ne veux même pas savoir.
Çünkü duygusal, ciddi bir ilişki istemiyorum ve neyin olarak geleceğimi bilmek istiyorum.
Parce que je ne veux pas me retrouver dans un rapport sentimental possessif où je ne suis pas capable de... Je veux savoir en tant que quoi.
Ve de, hakkında hiç birşey bilmek istemiyorum.
Maintenant, je ne veux rien savoir de plus.
Ne hakkında konuştuğunu bilmek bile istemiyorum. ( tezahüratlar, müzik çalıyor ) Biz Staten Island Feribotundayız.
Je sais même pas de quoi tu parles.
Senin politik olaylarınla ilgili bir şey bilmek istemiyorum.
Je me fous de ta politique.
Bronson. Banyo yapmak istemiyorum. Bu pislikle ilgili hiç birşey bilmek istemiyorum.
Je veux pas de douche, laissez-moi tranquille.
Ne yapmak için geldiğin de beni ilgilendirmiyor, bilmek istemiyorum.
Je ne veux pas savoir pourquoi tu es ici. Ce sont tes affaires.
Ne abisini, ne anasını, ne ablasını bilmek istiyorum. Ev hayvanlarını bilmek istemiyorum papağanlarını, köpek ya da kedilerini... En ufak bir şey bilmek istemiyorum.
Je ne veux rien savoir de son frère, de sa mère de sa sœur, de ses animaux domestiques du chien, du chat, je ne veux rien savoir du tout.
Buraya gelmenize izin vermeseydik size ne olurdu bilmek istemiyorum.
Où iriez-vous, si nous ne voulions pas de vous ici?
Kardeşim ile ilgili hiçbirşeyi bilmek istemiyorum.
Je ne veux rien savoir de mon frère.
Bırak beni. Burada ne yaptığını, bilmek istemiyorum.
Dégage, j'ai dit que je ne voulais pas de toi.
Seni ve neler yaptığını bilmek istemiyorum. Seni otellerde de görmek istemiyorum ya da evimin yakınlarında....
Je veux pas savoir ce que tu deviens ni te voir dans les hôtels ou autour de ma maison.
Ama anne, bilmek istiyorum. Zaman kaybetmek istemiyorum.
Maman, je ne veux pas perdre de temps.
- Yaklaşık 15 tanesi. - Bilmek istemiyorum.
Une quinzaine de personnes.
istemiyorum 1125
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmeni istiyorum 26
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmeni istiyorum 26
bilmelisin 32
bilmek ister misin 36
bilmezsin 18
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek isterdim 26
bilmen gerekir 21
bilmek istiyor musun 23
bilmeni isterim 16
bilmenizi isterim ki 40
bilmek istemezsin 61
bilmek ister misin 36
bilmezsin 18
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek isterdim 26
bilmen gerekir 21
bilmek istiyor musun 23
bilmeni isterim 16
bilmenizi isterim ki 40
bilmek istemezsin 61