Bilmem gerek Çeviri Fransızca
1,174 parallel translation
Matthew, Bilmem gerek.
Matthew, j'ai besoin de savoir.
Onu bozacak ne yaptığınızı ve nasıl onarabileceğimi bilmem gerek.
Dites-moi comment vous l'avez détraqué et comment le réparer.
- Pekala, bilmem gerek.
- D'accord. ll faut que je sache. - Quoi?
Bilmem gerek.
Je dois savoir.
Teşekkür etmem gerekenin gerçekten Tanrı mı olduğunu bilmem gerek.
Je dois savoir si c'est Dieu que je dois remercier.
Onu güvenli bir yere mi götürüyorsunuz bilmem gerek.
Dites-moi qu'il sera en sécurité.
Her önlemi alıyor musunuz bilmem gerek.
Dites-moi que vous avez pris toutes les précautions. Nous comprenons.
İşimi yapabilmek için her şeyi bilmem gerek.
Je dois tout savoir pour travailler.
O'nun iyi olup olmadığını bilmem gerek.
J'ai besoin de savoir si elle va bien.
Kimin benim tarafımda olduğunu bilmem gerek!
J'ai besoin de savoir qui sont mes alliés!
En azından bunun nedenini bilmem gerek.
J'ai le droit de savoir pourquoi quand même!
Sadece tek bir şeyi bilmem gerek.
Je dois juste savoir une chose.
Neyi bilmem gerek?
Que je sache quoi?
Dokun şuna. Ne düşündüğünü bilmem gerek.
Je lui ai dit que j'allais le changer.
Hadi ama, olur mu? Bilmem gerek.
Il faut retourner à table.
Sadece nasıl etkisiz kılarım onu bilmem gerek.
J'ai besoin de savoir comment le désarmer.
Cidden bu konuda ne düşündüğünü bilmem gerek.
- Je veux vraiment ton avis.
Bir sorun varsa bilmem gerek
Maintenant, s'il y a un problème, j'ai besoin de le savoir.
Hangi telefondan tam olarak ne zaman olduğunu bilmem gerek.
Je veux savoir à quelle heure exactement.
Detayları istiyorum. Herşeyi bilmem gerek, Anna.
Il me faut des détails, je dois tout savoir, Anna.
- Sanırım neyi bilmediğimi bilmem gerek.
- Donc, j'ai besoin de savoir... ce que je ne sais pas.
Çünkü düşünüyorum da, gerçekten bilmem gerek.
Parce que je crois que j'ai vraiment besoin qu'on me raconte.
Ama ona dokunup dokunmadığını bilmem gerek.
Je dois savoir s'il l'a touchée!
Sen? Bilmem gerek.
- Je dois savoir.
Bir hediyeyi kabul etmek için, kimden geldiğini bilmem gerek.
Pour pouvoir accepter un cadeau, il faut que je sache de qui il vient.
Son üç günde kiminle temas kurduysa hepsini bilmem gerek.
J'ai besoin de tous ses contacts ces trois derniers jours.
Nerede olduğunu bilmem gerek.
Il faut que je sache où tu es.
Bilmem gerek..
J'ai besoin de savoir...
- Size yardım etmeye çalışıyorum... fakat bunu yaparken dünyamın yok edilmeyeceğini bilmem gerek.
- Cela dépend du Conseil. - J'essaie de vous aider. Mais je veux être sûr que ma planète n'est pas détruite pendant ce temps.
Cameron'un sana ne anlattığını bilmem gerek.
J'ai besoin de savoir ce que Cameron vous a dit.
İyi olmadığın zamanı bilmem gerek.
Je dois savoir quand tu n'es pas à 100 %.
Pinyata başlığımı getireceksem bilmem gerek.
Et une piñata? Juste pour savoir si je viens avec mon casque à piñata.
Bilmem gerek.
Je veux l'entendre.
Bunu yapmadan önce, bazı şeyleri bilmem gerek.
Mais avant, j'ai besoin de savoir certaines choses.
Kim olduğunu bilmem gerek.
Je dois savoir qui vous êtes.
Bilmem gerek.
J'ai besoin de savoir.
Kardeşin ilaçlarını almış mı almamış mı bilmem gerek tatlım.
Chérie, je dois savoir si ton frère a ses médicaments.
Neler olduğunu bilmem gerek.
Je dois savoir ce qui se passe.
Bana neler bildiğini anlatmadan ben de sana bildiklerimi anlatmam. Bilmek istiyorsan senin neden kötü bir kontla yaşadığını bilmem gerek.
Dis ce que tu sais si tu veux savoir ce que je sais et dis-moi pourquoi tu vis dans le péché avec un infâme comte!
Bunu bilmem gerek hemen şimdi.
Dites-le-moi tout de suite.
Kimin tarafında olduğumu bilmem gerek.
J'ai besoin de savoir de quel bord je suis.
Hareketi bilmem için ilgili olmama gerek yok.
Je connais leurs déplacements, sans être impliquée.
Bilmem gerek.
C'est pour ça que je t'ai appelé, Johnny.
Onun hâlâ hayatta olduğunu bilmem gerek.
Je dois savoir s'il vit toujours.
Tamam ama ben herşeyi bilmem. Bu yüzden istediğini yapıyor muyum, sormam gerek. Basit.
Ok, et bien je ne suis pas omniscient alors je dois vous demander si je suis en train de faire ce que vous voulez.
Ne bildiğini bilmem gerek.
Dis-moi ce que tu sais.
Ne olduğunu bilmem gerek.
Vous voyez quoi?
İmgeleminde ne gördüğünü bilmem gerek.
J'ai besoin de savoir ce que vous avez vu dans votre vision.
Üniversiteye gitmek, ve seninle görüşmeden de bunu başarabileceğimi bilmem gerek.
Je dois savoir que je peux le faire. Je ne veux pas compromettre ça pour toi. Je ne peux pas.
Onu ne zaman ve nereye nakledeceklerini bilmem gerek. Ben Adam.
Gina Hamilton.
- Bilmem. Özür dilerim. Onu bulmam gerek.
Excusez-moi, je vais le chercher.
bilmem gerekiyor 39
bilmem gereken bir şey var mı 16
bilmem gerekirdi 31
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerekmiyor 26
gerek yoktu 39
gereksiz 31
bilmem gereken bir şey var mı 16
bilmem gerekirdi 31
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerekmiyor 26
gerek yoktu 39
gereksiz 31
gerek kalmadı 36
gerekmez 98
gerekirse 81
gerekli değil 44
gerektiği kadar 17
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
gerekmez 98
gerekirse 81
gerekli değil 44
gerektiği kadar 17
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmeni istiyorum 26
bilmelisin 32
bilmek ister misin 36
bilmezsin 18
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek isterdim 26
bilmen gerekir 21
bilmek istiyor musun 23
bilmeni isterim ki 45
bilmeni istiyorum 26
bilmelisin 32
bilmek ister misin 36
bilmezsin 18
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek isterdim 26
bilmen gerekir 21
bilmek istiyor musun 23