English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dis

Dis Çeviri Fransızca

170,937 parallel translation
Madem beni içeri attın, en azından ne yaptığımı söylesen?
Maintenant que je suis là, tu me dis ce que j'ai fait?
"Bana uy" derken neyi kastettiğini hiç anlamadım.
Je ne comprends rien quand tu dis : "Joue le jeu."
Hangisi daha önemli, sen söyle.
Alors, dis-moi le plus important :
Ona bir daha öyle deme.
Ne dis plus ça d'elle.
Neler olup bittiğini görmek istiyorum desene şuna sen.
Dis plutôt que tu veux voir ce qui se passe dehors.
Sanırım o kadar kahve çekmemeliydik.
Je me dis qu'on n'aurait pas dû sniffer ce café.
Demek istediğim insanlara git dedikten sonra gittikleri için onları suçlayamazsın.
Je dis juste qu'on ne peut pas dire aux gens de partir, puis le leur reprocher.
Liderleri olmadığını söyle lütfen.
Ne me dis pas que tu la diriges.
Lorna'ya söyle, benimle neden akıl oyunları oynadığını anlamıyorum.
Dis à Lorna que je ne comprends pas pourquoi elle se joue de moi.
Bundan daha fazlası olduğunu söyle lütfen.
Dis-moi que tu as plus que ça.
Indra, ne yapmamı istediğini söyle.
Dis-moi ce que tu veux que je fasse.
Bence iki türlü de kötü.
Je dis que c'est mauvais quoi qu'il arrive.
- Demek istediğim...
- Ce que je dis, Mark...
Bunu içtenlikle söylüyorum.
Et je le dis en toute sincérité.
- Sadece hatırlatıyorum. Bir kez denedin.
- Tout ce que je dis, c'est que tu as essayé.
- Bir daha deneyeceğini söyle.
- Dis-moi que tu vas réessayer.
Ama ne diyorsam yapacaksınız, tamam mı?
Mais vous devez faire ce que je vous dis.
Bu gece gidiyoruz ve ne dersem aynen yapacaksınız.
On part ce soir, et vous allez faire ce que je dis.
Yalvarırım Charlotte, hayatında bir defa da olsa Tanrı aşkına, ne diyorsam onu yap amına koyayım.
Charlotte, je t'en supplie, pour une fois, par pitié, fais ce que je te dis.
Merhaba. Lütfen iyi olduğunu söyle.
Dis-moi que tu vas bien.
Sen de ağzını açıp bir şey desene!
Dis quelque chose, derrière!
Aklından geçen şeyi söyle.
Dis ce que tu penses.
Evet dedin.
Tu dis oui.
Ona doğru yürüyün, elini tutun ve "Bunu ödünç alabilir miyim?" deyin.
Tu parles vers lui, tu attrapes sa main, et tu dis : "Je peux vous l'emprunter?"
Ben sadece...
Dis-lui que je vais bien.
Hey, ne söylemeye çalışıyorsun?
Qu'est-ce que tu ne me dis pas?
- Sus. Sus.
Ne dis rien.
İnsanların çılgına döneceğini düşündüğünü biliyorum, ama insanlara gerçeği söylersen,
Je sais que tu penses que les gens vont paniquer, mais si tu dis la vérité à tout le monde,
Darcy'nin benden daha nitelikli... olduğunu mu söylüyorsun bana?
Tu me dis que Darcy est plus qualifiée que moi?
Kendine sor bakalım, Büyük Wanheda, Ölümün komutanı herkesi koruduğunu söylüyorsun ama kendin ve halkın için gemi yapıyorsun
Tu te dis que toi aussi... la grande Wanheda, Commandante de la Mort qui dit vouloir sauver tout le monde et qui pourtant construit un vaisseau pour elle-même et son peuple.
Bunu bana neden söylüyorsun?
Pourquoi tu me dis ça?
- Söyle ona.
- Dis lui.
Eğer ateş açarsa, savaşta oluruz
Peu importe ce que tu dis.
Sen şu an mahkumsun ve, onlar ne derse onu söylemek zorundasın.
Tu es prisonnier. Tu dis seulement ce qu'ils veulent te faire dire.
sana söylediklerime güven, bu katliama dönerse, asla kafandan çıkmayacak.
Tu peux me croire quand je te dis, que si ça tourne au massacre, tu ne pourras jamais l'oublier.
Siz söyleyin.
Dis le moi.
Bir sorum var. Annenin The Gap Band'e vokal yaptığını biliyor muydun?
Dis donc, ta mère a chanté pour The Gap Band?
Bak, mahvoldu demiyorum, şu ana dek konukların sadece yarısı gitti.
Je dis pas que c'est foutu. Seulement la moitié des invités est partie.
Bak canım, sadece çok daha iyisini hak ettiğini söylüyorum.
Ma chérie, je dis seulement que tu as tellement à offrir.
Tırstığını söyleme sakın oğlum.
Me dis pas que tu hésites.
- Kulaklarına "seni seviyorum" diyorum.
- Dans tes oreilles, je dis "je t'aime".
- Söyle Benny, ne oldu?
- Dis-moi ce qui s'est passé!
Ne hissediyorsan dürüstçe söyle.
Dis-lui ce que tu ressens, sois honnête.
Ama Quentin'e söyleme... Onu da ben öldürmek zorundayım.
Mais ne dis pas à Quentin... que je le tuerai lui aussi.
İnce.
Ne me dis pas.
Söyle bana, ne Ilkelerden sonra olur
Alors, dis-moi, que t'arrive-t-il après que les termes de l'accord ont été respectés?
Bahse girerim bunu bütün kızlara söylersiniz Onları tecavüz etmeden hemen önce, Onları öldür ve yüreklerini ye.
Je parie que tu dis ça à toutes les filles avant de les violer, les tuer et manger leur cœur.
Sen diyorsun dun "O adam değil artık"? Hayır, söylüyorum ben değilim Sadece o herif artık
Non, je dis que je ne suis plus juste ce type désormais, et je pense que tu...
- Düşünüyordum da...
- Dis-moi le plan.
Jaha'yla dişe diş mücadele ediyorsun.
Je pensais que vous aviez donné à Jaha du fil à retordre là-bas,
Üzgünüm.
Tu dis ça maintenant?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]