English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Geldik

Geldik Çeviri Fransızca

15,807 parallel translation
İşte geldik.
Nous voilà donc.
Geldik.
C'est parti.
Yerel saatle 2 : 47'de geldik.
Nous arriverons à 14 h 47, heure locale.
Yaralılara yardım etmeye geldik. Yapma.
On est là pour les blessés.
Neredeyse geldik efendim.
Nous sommes presque arrivés, monsieur.
Neredeyse geldik efendim.
On y est presque, monsieur.
Geldik.
J'avais bien vu.
Benimkiyle henüz yeni bir araya geldik.
Je viens de retrouver la mienne.
Ben, yani biz, dün Mısır'da olanları... öğrenmek için geldik, mümkünse tabii.
J'espérais... nous espérions un récit des événements d'Égypte.
Onların yerini bildiğin için buraya geldik.
Tu sais où les trouver, alors nous voilà.
Tamam ekip. Neredeyse geldik.
On y est, les gars.
Buradan geldik.
C'est par là que nous sommes venus.
Yardım etmeye geldik.
Nous sommes là pour aider!
Nereden geldik, nereye gidiyoruz.
Elle nous dit d'où on vient et où on va.
Memeliler, işte geldik!
On a réussi, les mammifères!
Geldik mi?
On est arrivés?
Pekâlâ, işte geldik.
Bon, ben on y est.
50 oldu, yarısına geldik.
Il faut arriver à 100.
Ta Antwep'den geldik ya.
Je suis venu d'Anvers exprès.
Biz yardıma geldik.
On est ici pour aider.
Steve, geldik!
Ici!
Rezerve ettirmeden geldik işte.
On n'a pas de rendez-vous.
Sonunda geldik.
Ça y est, on est rendus.
- Buraya hakkında her şeyi bildiğimizi söylemeye geldik.
On vient te dire qu'on sait tout de toi et qu'on te lâchera pas.
Sığınacak yer için geldik.
Nous venons nous abriter.
Hindistan'dan geldik.
Nous venons de l'Inde.
Değişeceğime söz verdim ve yeniden bir araya geldik.
Je lui ai promis que j'allais changer. On s'est remis ensemble.
Tamam, işte geldik.
OK. On y va.
Boles, biz yeni geldik.
Boles, on vient d'arriver.
Siyasetimize ahlakımızı katmaya geldik.
On veut changer la politique par nos idéaux.
Tamam, işte geldik.
C'est parti.
Biz Kot Diji'den geldik.
Nous sommes des tisserands de Kot Diji.
Yeni evimize geldik! Her sey iyi olacak.
Il faut se réhydrater, c'est tout.
Yerel halki, seçimle gelen basbakanin yetkilerini zorla elinden alan adamdan korumaya geldik.
On protège les habitants de celui qui a volé le pouvoir au Premier ministre qui avait été élu.
Maden sirketlerinin haklari için geldik.
Je protège les intérêts des mines.
Tam vaktinde geldik!
Ouais, juste à temps!
Artık sonuna geldik.
Nous sommes au bord du précipice.
Hideko'yla tesadüfen göz göze geldik ama gözlerini benden kaçırmadı.
J'ai croisé les yeux de Hideko par hasard, mais elle n'a pas détourné les yeux.
Şimdi, eve geldik.
Allez, on rentre.
Doğruca buraya geldik.
On est montés.
O yüzden geldik zaten.
- On est là pour ça.
Bir hevesle geldik.
Notre vol est annulé.
Tam zamanında geldik.
On arrive à point nommé.
İşte geldik.
Nous y voici.
- Öldürmeye geldik.
On vient te tuer.
Biz daha dün geldik. Bu adayı iyi biliyor musun?
On est arrivés hier.
Buraya bu yüzden geldik.
C'est pour ça qu'on est là.
Biz sadece buraya ticaret yapmaya geldik. Unutma!
Nous sommes venus que pour le commerce!
Eve geldik.
T'es rendu.
- Geldik.
C'est ici.
Arınma'yı denemeye geldik.
154F

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]