English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hos

Hos Çeviri Fransızca

53,821 parallel translation
- Evine hos geldin.
- Bienvenue à la maison.
- Evime hos geldin.
- Bienvenue chez moi.
Çok hos.
C'est bien.
- Gerçekten çok hos.
- C'est super.
Çok hos görünüyorsunuz.
Vous êtes super beaux.
- Çok hos.
- C'est sympa.
Eglenceli ve çok hos.
C'est vraiment bien.
Çok hos bir aksam.
Très bonne soirée.
Hoş çocuk.
Il est gentil.
Ben geldiğimde kimse "hoş geldin" demedi.
A mon arrivée, j'ai même pas eu droit à un "Bienvenue"
Büyükler ligine hoş geldin Ginny.
Bienvenue en Ligue majeure, Ginny.
Wolf Stadyumu'na hoş geldiniz.
Bienvenue au Wolff Stadium.
Merhaba, tekrar hoş geldiniz.
Bienvenue, bon retour.
Lütfen atlet, ikon, öncü ve gecemizi heyecanlandıran Ginny Baker'a hoş geldin diyin.
Veuillez accueillir l'athlète, l'icône, l'innovatrice et la sensation d'une nuit, Ginny Baker.
Hoş.
Sympa.
Başkan Kirkman, Vali Royce. - Washington DC'ye hoş geldiniz.
Bienvenue à Washington.
Catco'ya hoş geldin.
Bienvenue chez Catco.
Hoş değildi.
Peu probable.
Arkadaşların çok hoş.
Tes amis sont gentils.
Bu gezegen parazitleri hoş karşılamıyor.
Cette planète ne prend pas bien le concept de parasites.
Cadmus'a hoş geldin.
Bienvenue à Cadmus.
Hoş geldiniz.
Bonjour.
- Hoş geldin. Hayırdır?
- Qu'est-ce que tu fais là?
Restorburg Williams'a hoş geldiniz.
Bienvenue à Dinersburg Williams.
Bu akşam hoş görünüyorsun.
Tu es beau ce soir.
Çok hoş.
C'est chic.
Kulağa hoş geliyor. Belki biraz da kraker olsa hoş olurdu.
Ca semble bien, mais nous devrions manger avant.
- Selam. - Hoş geldiniz, girsenize.
Entrez.
Görevdeyken içmek pek hoş kaçmaz.
Ce serait inapproprié de boire en service.
Peki bu hoş beyefendinin adı ne?
Comment s'appelle ce charmant gentleman?
Silah üreticileri, zimmete silah geçirme suçlamalarını pek hoş karşılamıyorlar.
Les fabricants d'armes apprécient pas les accusations d'armes détournées.
Sands'e hoş geldiniz bayım.
Bienvenue au Sands, monsieur.
seni İmparatorluk'ta evimde, aile hayatımızda hoş karşılamamıza rağmen.
malgré le fait que je vous aie accueillie dans le Reich dans ma maison, et dans ma vie de famille.
Gelecek hafta kulağa hoş geliyor.
La semaine prochaine semble parfaite.
tekrar hoş geldin Remy.
Bon retour, Remy.
Tartışma Masası'na hoş geldiniz.
Bienvenu au bureau de conversation
Beyler, konsolosluğumuza hoş geldiniz.
Messieurs, bienvenue dans notre consulat.
Amerika'ya hoş geldiniz.
Bienvenue en Amérique.
Karınız için çok hoş bir hediye olabilir.
Cela ferait un joli cadeau pour votre épouse.
Kulağa hoş geliyor.
Ça m'a l'air bien.
Çok hoş.
C'est gentil.
Hiç hoş değil bu.
C'est pas sympa.
Bu da hoş değil.
C'est pas sympa non plus.
Ne kadar hoş değil mi?
C'est plutôt cool, pas vrai?
Kesinlikle hoş değil.
Pas tout à fait comfortable.
- Merhaba. - Hoş geldiniz.
Bienvenue.
Hayal edebileceğiniz en hoş ve yetkili kişiler tarafından muamele göreceksiniz.
Vous serez traitée de la plus efficace et agréable faà § on imaginable.
Ama eşarpların sonunda çiçek demeti çıkarmam çok hoş değil miydi?
Mais c'était génial quand j'ai sorti un bouquet au bout de ces foulards?
Onları yaparken ben de eğleniyorum. Ama Tess ve Annie için bir kez o şapkayı takmam, gerçekten çok hoş olur diye düşünüyorum.
Mais ce serait sympa que pour une fois, je porte le chapeau pour Tess et Annie.
- Biz geldik! - Hoş geldiniz!
On est de retour!
Şölene hoş geldiniz.
Bienvenue à la fête.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]