O halde ne Çeviri Fransızca
2,784 parallel translation
Madem o balkona çıkmak istiyoruz, o halde ne mal olduğumuzu göstermemiz lazım!
Pour accéder au balcon, faut montrer qui est quoi!
O halde ne olacak? Dünya altüst mü olacak?
Le monde ne survivra pas?
O halde neden toplumun bunu yapmasına izin vermeyelim?
Pourquoi alors ne pas laisser la société en décider?
Peki o halde neden terfi eden ben değilim?
Bien, alors pourquoi ne suis-je pas promu?
O halde ne düşünüyordun?
À quoi tu pensais?
O halde ne istiyorsunuz?
Vous n'êtes pas de la police. Alors, que voulez-vous?
Evet. - O halde ne arıyordu?
- Que cherchait-il alors?
O halde ne yapıyoruz?
On fait quoi, alors?
Nedenlerinin hepsi de makul gözüküyor, o halde neden bana söylemedin?
Tout cela sonne vraiment noble, alors pourquoi ne m'as-tu rien dit?
- O halde ne oldu?
Que s'est-il passé?
O halde neden bunu söylemiyorsun?
Alors, pourquoi tu ne le dis pas, que tu veux me voir?
O halde üzgünüm ama tam olarak anlayamamışım seni.
Désolé, mais je ne comprends pas bien.
O halde arılardan söz etmek gerekmez.
Alors, personne ne parlera des abeilles.
O halde eski ortagin hala hayattaysa, onun da bizimle burada olmasi gerekmez miydi?
- Alors si ton ancien partenaire est encore en vie, ne serait-ce pas logique qu'il soit ici avec nous?
O halde seneler tutmuyor.
- Bon, les années ne s'additionnent pas.
O halde sizde ikizlerin doğum günü partisine gelemeyeceksiniz.
Ouah! Vous ne pourrez pas assister à la fête des jumeaux, alors.
O halde ona bilgi vermeyi reddederiz ve havasını alır!
Alors ne coopérons pas et elle n'aura rien.
O halde kızda şeytan olduğunu ne biliyorsunuz?
Dans ce cas, comment savoir qu'elle est possédée?
O halde bu ne?
Alors, qu'est ce que c'est?
Eğer biri hastalıktan ölürse, o halde bu bir lanettir ve bu yüzden yardım etmeye çalışmazlar, çünkü bir laneti iyileştiremezsin.
Et si quelqu'un meure de maladie, Alors c'est un maléfice et ils ne cherchent pas à aider, parce qu'un maléfice et que ça ne se soigne pas.
Peki tamam ne güzel Ölelim o halde
On va simplement crever là dedans. Finalement, on est déjà morts.
O halde, ne yapacağız?
Que va-t-on faire, alors?
O halde her şey affedildi, üzülmeyin.
Tout est oublié, ne vous inquiétez pas.
O halde, neden benle kendisi barajı inşa ettiğinde temasa geçmiyorsunuz?
Donc, pourquoi ne pas me recontacter quand il aura construit son barrage? recontactez-moi
Planın ne o halde?
Quelle est ta stratégie?
- Pekâlâ, o halde öğrenelim. Keyfin bilir. Devam et.
Sauf si la voiture ne marche pas.
Toplanmayalım o halde.
Alors ne le faisons pas.
- Bak, eğer adın Julie değilse o halde...
Si tu ne t'appelles pas Julie, alors...
O halde 40 yaşına geldiğinde ne durumda olacaksın?
Que seras-tu quand tu auras 40 ans, par exemple?
O halde kimse'hayır'demeyecek,'öl'diye bağırmaya gerek yok.
Personne ne dira non. Ne crie pas "crève".
Ne o halde?
Qu'est-ce que c'est, alors?
O halde süresi doldu demektir.
Il ne peut pas être en bas de la liste.
Ben evli bir adam değilim, belki de yanılıyorumdur ama suratım o halde eve gelseydim karımın en azından neler olduğunu sormasını beklerdim.
Je ne suis pas marié, je me trompe peut-être. Mais je suppose que si je rentrais à la maison avec un coquard, ma femme me demanderait comment c'est arrivé.
O halde burada ne işin var?
Qu'est-ce que vous foutez là, alors?
Benim için gelmediysen o halde burada ne işin var?
Si c'est pas moi, c'est qui ta cible?
O halde kimse onları bulamayacak.
Personne ne les trouvera jamais.
O halde, ne zaman California'ya gidiyorum?
Alors, quand je déménage en Californie?
Ne yazıyorsun o halde?
Alors, que leur dites-vous?
O halde birisi ondan hoşlanmıyordu.
Alors quelqu'un ne l'aimait pas.
Tamam, o halde yeni teorimiz ne?
J'étais coincé à la sécurité, j'ai raté mon vol.
İnan bana, kızın umursamadığını sadece takıldıklarını söyledikleri halde ciddi şeklide etkilenen o kadar çok arkadaşım var ki.
Crois moi, je ne sais plus combien de mes amis qui se sont rammassés à cause d'une fille qui leur a dit qu'elle ne voulait rien de sérieux.
O halde seni tutmayayım.
Oh, Et bien je ne vais pas t'embêter.
O halde, bu korkunç felaketin sorumlusu ben değilim.
Alors... Je ne suis pas responsable d'une horrible tragédie
Çocuklarını berbat bir halde yüzüstü bırakan babalar hakkında konuştuğunuzu dinlerken ve bu şeyleri gördüğüm zaman o adamlardan biri olmak istemiyorum.
Mais vous entendre parler des pères qui bousillent les gosses et voir ce qui se passe, je ne veux pas être comme ça.
- O halde niye onu güvenliğe almadınız?
Alors pourquoi ne pas l'avoir mis en sureté?
Ne yapıyoruz o halde?
Alors, que fait-on?
O halde hâlâ ne oturuyorsunuz?
Alors pourquoi vous attendez?
Ne yapardın o halde?
Tu ferais quoi?
O halde sorun ne?
Où est le problème?
Çünkü piçin teki beni o halde görüntülemiş
Pourquoi ne pas négocier un arrangement?
O halde Kurt ne aldığını bilmiyordu felç kâbusundan sağ kurtuldu.
Kurt ignorait ce qu'il prenait, mais il survit à ce cauchemar.
o halde neden 20
o halde 836
o hâlde 29
o halde anlaştık 29
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neyi var 56
neon 28
o halde 836
o hâlde 29
o halde anlaştık 29
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neyi var 56
neon 28