English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tabi canım

Tabi canım Çeviri Fransızca

172 parallel translation
- Tabi canım. Hafta sonu evde yalnız kalmak ne güzel bir bilsen.
C'est génial de passer un dimanche tout seul à la maison.
Tabi canım ne demezsin, sanki gemi yeniden inşaa ediliyor gibi.
Pas mal, vu que le bateau est toujours en construction.
- Tabi canım. - Tina mutfakta birşeyler hazırlıyor. İstersen git bir bak.
Tina est à la cuisine, si vous voulez...
- Tabi canım, ben de Cybill Shepherd'im.
C'est ça. Et moi, je suis Cybill Shepherd.
Tabi canım!
Bien sûr.
Tabi canım.
Non, bien sûr.
Tabi canım, Dave onları kızıl derilinin birine sattı.
Oui, Dave les a vendus à un lndien.
Tabi canım.
C'est ça.
- Tabi canım sen her şeyi biliyorsundur.
- Tu dois avoir raison, alors.
Tabi canım, müthiş bir sergi olacak desene. Howard! Howard, bekle!
Empaillé, tu seras mieux!
- Tabi canım. Asistan Steven Simonson A.B.D'nin en baba kardiologuna karşı mı?
L'interne Stephen Simonson souhaite déposer plainte contre le meilleur cardiologue des Etats-Unis?
- Tabi canım.
- Ouais.
- E tabi canım, bu evde her şey çok hoş ve doğaüstü..
- Tout est plutôt paranormal ici.
Tabi canım.
Formidable.
O tabi canım, lütfen.
- Lui. S'il vous plaît?
Tabi canım, ben de onu diyecektim.
J'aime son humour.
- Tabi canım... Johan...
Oui, c'est ça.
Tabi canım tabi.
D'accord, chéri.
Kulak deldirtmek gibi bir şey. Tabi canım.
C'est comme se faire percer les oreilles.
Ya senin? Tabi canım.
- Bien sûr.
Tabi canım, bir saattir aptal kutusunu izleyen sen değildin sanki.
T'es pas le genre à rester deux heures devant la télé comme une cloche.
Tabi canım, yaşayacağım.
Oui, je survivrai.
- Tabi canım. Senin şu değersiz oğluna yaptığım yatırım giderlerini geri istiyorum.
Il faut me rembourser ce que j'ai investi pour votre fils.
Evet, tabi canım.
J'aimerais dire un mot sur mon compagnon de chambrée pour son union matrimoniale.
- Tabi canım. Sadece not alabilmem için önce ne istediğini söyle.
- Bien sûr, chérie, dites-moi ce que vous voulez, pour que je puisse l'écrire.
- Tabi canım.
C'est vrai.
- Tabi canım, tabi.
- C'est ça, c'est ça...
Tabi canım, şaşırmadım nedense.
C'est confidentiel. C'est merveilleux, je ne suis pas surpris.
Tabi canım.
Oh, oui.
- Tabi canım.
- Ils sont vrais.
- Tabi canım. - Sen bir bok çuvalısın.
Tu n'es qu'un sale dégonflé.
Tabi canım ne demezsin.
Mon cul, oui.
Tabi ki kabus, canım.
J'ai dû rêver.
Tabi canım.
- Ça vous ennuie que votre femme vienne avec nous?
- Tabi, canım.
- Bien sûr.
Oh, tabi, tabi... değişecek canım, kesinlikle değişecek.
Sans aucun doute.
Tabi ki canım, yemin ederim.
Je le jure.
Tabi ki haklısın canım.
Oui, c'est ce qu'il mérite.
Tabi ki canım.
Bien sûr, mon coeur?
- Tabi, canım.
- Si.
- Canınızı yakmayacağım. - Tabi! Sen karıncayı bile incitmezsin.
Ben voyons
Tabi anlatmadım canım benim.
Vous savez, je ne dirais pas sur mon bébé.
- tabi canım, hiç olur mu.
Aucun danger.
Hadi canım! Tabi!
Tu déconnes!
Tabi ki, canım.
- Bien sûr, mon chéri.
Tabi canım!
Tu parles.
Oh, tabi senin de canım, bir zamanlar doldururdun.
Oh, mais toi aussi chéri, une fois que tu auras forci...
Tabi ki, can kaybı olması çok üzücü. Ama çok zor bir duruma karşılık verdik diye düşünmeden edemiyorum.
Bien sûr, la perte de vies est à regretter, mais je ne peux m'empêcher de penser que nous avons répondu à une situation très difficile.
- Tabi canım.
- C'est ça.
- Tabi ki canım. Ben senin annenim.
- Je suis ta mère.
Tabii canım tabi.
Oui, c'est ça oui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]