English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tabi ki

Tabi ki Çeviri Fransızca

9,203 parallel translation
Tabi ki öylesin, en iyi arkadaşın benim.
Bien sûr que tu l'es. Je suis ta meilleure amie.
- Tabi ki öyle düşünüyor, çünkü öyle.
- Bien sûr que oui, car c'est vrai.
Tabi ki!
Bien sûr!
- Tabi. Aman Tanrım, tabi ki.
Oh, mon Dieu, bien sûr.
Hmm. Tabi ki ordaydın.
Bien sûr.
- Tabi ki karışmıştır.
- Aww... mais oui tu l'es.
- Tabi ki.
- Je le ferai.
- Tabi ki de.
- Bien sûr.
Hayır, tabi ki de. Güzel jakuzi ve saunaları olan birine ayarlatabilen bir arkadaşım var.
Putain, non, je connais un gars qui connaît un gars qu'il a flashé pour un endroit raffiné avec un sauna, jacuzzi.
- Tabi ki de.
- Bien sûr que non.
Yine her gecemi kulüplerde geçirdiğim zamanlara döndüğümde kafile, modellerden, aktörlerden, müzisyenlerden, ve tabi ki yakalanmamayı ümit eden politikacılardan, geylerden, zennelerden kısacası bu tür kılsız, kel adamlardan oluşurdu.
À l'époque où j'allais encore tous les jours dans les clubs, le mélange idéal c'était les mannequins, les acteurs, les musiciens, bien-sûr, les politiciens espérant ne pas se faire prendre, les gays, les drag queens, ces jeunes hommes lisses et chauves.
Tabi ki, elbette, bir gün senin ona ateş edeceğini düşünmüştür.
A moins, bien sûr, qu'il pensait qu'en ce jour, vous lui tireriez dessus.
İsterseniz tabi ki.
Si vous vouliez... Enfin, si vous voulez.
- Tabi ki vardır.
- Bien sûr, oui.
- Tabi ki hayır.
- Non, bien sur que non.
Tabi ki vermiyoruz.
- Non. Bien. Bien sur que non.
Tabi ki.
Oui.
Sen tabi ki.
C'est toi.
- Tabi ki istiyorsundur.
- Bien sûr que tu le veux.
Tabi ki Smith ama bir seks sahnesini izlemek üzere olduğumuzu biliyorsun, değil mi?
Bien sûr qu'il le peut, Smith, mais tu sais qu'on est pas loin d'une scène de sexe, hein?
- Tabi ki selam söylerim. - Güzel.
Bien sûr.
Tabi ki etmezler.
Bien sûr qu'ils ne vont pas l'admettre.
- Tabi ki.
- Bien sûr.
- Evet, tabi ki, senin için bu.
- Oui, c'est- - c'est pour toi.
- Ve tabi ki de seni!
- et de vous, bien sur!
Tabi ki yaptım, anne.
Oh que oui, Mère.
Tabi ki evet.
Je dit oui.
Evet, tabi ki.
Oui. Bien sur.
Tabi ki gerçek bir bebeği vardı.
Bien sûr qu'il était vrai.
Tabi ki anladım ama incinmiştim ve kafam karışmıştı.
Bien sûr que j'ai compris, mais je me suis aussi sentie blessée et déboussolée.
Ve tabi ki, hepimiz kutlamak için buradayız yetenekli grubumuz Ashes of Rome'u.
Et bien sur, nous sommes ici pour célébrer un groupe plein de talent, Ashes of Rome.
Evet tabi ki bu Bishop'ın bana geldiği tarih. O tarihten sonra kritere uyan kaç aşırı doz vakası oldu?
Combien d'overdoses y a-t-il eu depuis et qui correspondent?
Tabi ki biliyoruz.
Bien sûr.
- Tabi ki.
- Ouais
Tabi ki!
Bien sûr.
- Oh, ben, ben... Tabi ki.
Oh, j-j-je euh...
Bu nörodejeneratif bir durum, ve tabi ki bu onun sosyal refleks yitimini açıklar.
C'est une condition neurodégénérative, et cela expliquerai certainement sa désinhibition sociale.
Ve tabi ki üzüldünüz.
Pas étonnant que vous soyez amer.
Tabi ki Rusça biliyor.
Évidemment il parle russe.
Tabi ki. Hayır, hayır.
Bien sûr.
Berbat tabi ki de.
Horrible bien sûr.
Tabi ki Cantor hatasını kabul etmezse bunların hiç birinin anlamı olmayacak.
Évidemment rien de tout ceci n'a de sens si Cantor n'admet pas sa faute.
Tabi ki. Tabi ki.
Bien sûr, bien sûr.
Tabi ki de.
Bien sûr.
tabi ki seviyorum.
Bien sûr.
Tabi ki hayır.
Bien sûr que non.
O kadar çok isterdim ki, Sayın Yargıç,... ama Illinois'de, kefalet kontrole tabi maddelerin sokak değerine bağlı.
J'aimerais bien, monsieur, mais, en Illinois, la caution est calculée sur la valeur de revente de la substance incriminée.
Evet, tabi ki.
Si.
Tabi ki!
- Bien sur!
Tabi ki hayır.
Certainement pas.
- Tabi ki biliyordum.
Bien sur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]