English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ U ] / Uygun adım

Uygun adım Çeviri Fransızca

142 parallel translation
Söylesene... Berlin'de uygun adım yürürken bunu yapıyor musunuz gerçekten?
Dis-moi... vous défilez vraiment dans Berlin en faisant ça?
Koşmakta ve gülmekte özgürler zorla üniforma giymeden... zorla uygun adım yürütülüp... savaş şarkıları söylemeden.
Libres de grandir comme des enfants, libres de courir et de rire, sans endosser des uniformes. Sans avoir à défiler dans les rues en chantant des hymnes martiaux.
Uygun adım and selam, Uygun adım and selam...
Marcher et saluer, saluer et marcher
Onun için, sadece'uygun adım and selam'... Uygun adım and selam'la yıllar geçip gider.
Au fil des années, il salue et marche, marche et salue.
İnsanlık onu sürekli'uygun adım ve selam'halindeyken görür.
L'humanité le voit toujours en saluant et en marchant.
Ve milyonlarca aynı kaderi paylaşanla Diğerlerinin haklarını çiğneyerek'uygun adım'a devam eder.
Et il marche ainsi avec ses millions de camarades piétinant les droits des autres.
Uygun adım marş.
En avant... marche!
Uzaklarda uygun adım yürüyenleri sezdin mi?
As-tu pisté les promeneurs, au loin?
Ben yürüyün komutu verince, eskisi gibi uygun adım yürümenizi istiyorum.
A mon signal, marchez, comme vous saviez si bien le faire.
Yüzlercesi, binlercesi uygun adım daire çiziyorlar.
Des milliers de gars qui marchent en rond.
Uygun adım, ileri marş!
Cadets... En avant, marche!
Uygun adım marş marş!
T'apprendras sur place.
Geçit töreni gibi uygun adım gidecek değiliz herhalde.
Moi, non. On dirait une procession.
Uygun adım yürür.
Ils défilent.
Kıta... uygun adım marş!
Section... Marche!
Uygun adım, marş.
Gauche, toute. En avant, marche.
Yürürüz uygun adım Bütün orman boyunca
Dans les taillis ou dans les bois,
Hepsi uygun adım yürüyor.
Avançant au pas!
Çaylak dönemlerimizde bir kış Staten Island rüzgarında, tüm bölük uygun adım yürümek zorunda kalmıştık, hatırladın mı?
Tu te souviens de cet hiver où on n'était encore que des débutants et qu'on t'a obligé à braver les vents froids de Staten Island?
Uygun adım yürüyen kadınlara asla katlanamıyorum.
Je n'ai jamais pu blairer les femmes en uniforme.
İzleyin, uygun adım!
Allez, faites-le!
- Bu nedenle, uygun adımları atmalıyım.
La voiture est prête?
Ama önce, düşünmeksizin uygun adım yürümeyi ve silah kullanmayı öğrenmeniz lazım.
D'abord, apprenez à marcher au pas. Ensuite appliquez les règles du manuel sans même y penser!
Bugün, meydanda bir ileri bir geri uygun adım yürüyeceğiz.
Aujourd'hui, nous allons défiler sur la place.
Biliyorsun Philip, sert konuşuyorsun ters davranıyorsun. Birkaç ufaklığı arazide uygun adım yürüteceksin ama gerçek şu ki evlat, sen bir hazırlık subayısın çünkü tüm olabileceğin buydu.
Tu parles et tu agis comme un dur, ça ne prend qu'avec des gosses qui font de la préparation militaire.
* Askerler uygun adım yürürken * * Kızlar açarlar pencereleri kapıları *
"Quand les soldats défilent... les jeunes filles ouvrent leurs portes et leurs fenêtres."
"Bölükler uygun adım işlerinin başına gidiyor. " Bizim için tek şey var, o da Treblinka. " Bizim kaderimiz.
On les divisait toujours en tronçons de 10, 12, et même 15 wagons... qui étaient conduits au camp... et amenés à la rampe.
" Bölükler uygun adım işlerinin başına gidiyor.
Je vous le garantis. Et combien d'Ukrainiens? 10.
Uygun adım, marş!
En avant, marche!
Uygun adım, marş!
En avant... marche!
Uygun adım, marş.
En avant, marche.
Asla uygun adım yürüyemezdim.
Je n'arrivais jamais à marcher au pas
Uygun adım.
Au pas de charge.
Uygun adım ileri!
En avant!
Doğa yürüyüşlerimiz öldürücü uygun adım yürüyüşleri haline geldi.
Nos randonnées sont devenues de tristes marches funèbres.
Yanıma kadar uygun adımla geldi. Ve, bana evlenme teklif etti.
Il a marché directement vers moi, et il m'a demandé en mariage.
Sonuçta, uygun adımlar attığımızı sanıyoruz.
Nous prenons les mesures que nous estimons... appropriées.
Zor olan müzik değil, uygun adım yürümek.
C'est pas la musique qui est dure, c'est le défilé.
Uygun adım marş!
En avant, marche!
Tüm gün uygun adım yürüyelim, geceleri de tuvaletleri temizleyelim
ALIMENTATION ÉLECTRIQUE Marchons au pas Et nettoyons des latrines toute la nuit
Bay Mr. Cantrell adına bu onuru ben üstleniyorum. - Oaks'da gün doğumu sizin için uygun mu? - Mükemmel, bayım.
M. Cantrell et moi, nous serons au Chêne, à l'aube.
Bana uygun, Watson, tabi, sen kuşku duyacağım bir titiz değilsen ve adımlarının Londra'da başka benzeri olmadığını da ekleyebilir miyim?
On peut dire "là", Watson, Inutile de jouer les puristes. Et votre pas est reconnaissable entre mille.
- Öyleyse gitmeyi reddediyoruz. Bana ve adamlarıma, yönetmeliklere uygun davranılacağına ikna olmadıkça bir adım bile atmam.
- Si on ne nous traite pas... selon la Convention, je ne bougerai pas d'ici!
Bay Josephson adında biriyle görüştüm. Beni uygun buldu.
M. Josephson m'a fait passer une entrevue et m'a trouvé acceptable.
Herkes ileri bakarak ve uygun adım yürüsün!
Notre armée.
Uygun adım - her zamanki gibi.
A l'aube, nous partons pour Targoviste.
Bira mayasını eklemek için en uygun sıcaklığın 7. adım olduğunu nereden biliyorsun?
Comment sais-tu que cette marche est à la bonne température?
Ama demokrasi adına sana yardım edeceğim. Benim için uygun.
Mais, dans un esprit bipartisan et pour de futures considérations, je suis d'accord pour l'échange.
Ama o, ya da onun gibi biri daima yanımızda olacak, dürüstlük adı altında korku yaymak için... uygun ortamın gelişmesini bekleyecek.
Mais elle et ses pareils ne disparaîtront jamais, graines bien décidées à repousser si le climat s'y prête, semant l'effroi sous le drapeau de la justice.
Uygun adım marş!
Marche.
# Kollarımızı sallardık Uygun adım yürürken # # Etraftakiler gülümserdi Şarkımızı söylerken #
FISH AND CHIPS

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]