English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yeter dedim

Yeter dedim Çeviri Fransızca

329 parallel translation
- Yeter dedim!
Là! - Laisse-moi!
Yeter dedim.
Arrête, j'ai dit.
Yeter dedim.
C'est fini.
Yeter dedim.
- Elle en a tout l'air. - J'ai dit ça suffit.
Yeter dedim! Hadi gidelim.
Je pars.
Bakın, yeter dedim. Senin neyin var?
Qu'est-ce que tu as?
Yeter dedim.
J'ai dit, ça suffit!
- Bu kadarı yeter dedim.
- C'est tout, j'ai dit.
Sana yeter dedim!
Tu en as assez.
Yeter dedim!
Ça suffit, maintenant.
Yeter dedim!
J'ai dit "arrêtez"!
Yeter, yeter dedim!
Calme-toi, calme-toi.
- Yeter dedim.
- J'ai dit : "Assez."
- Bu kadar yeter dedim!
- Assez, j'ai dit!
- Yeter dedim.
Wilde avait raison.
- Kan, güzel kırmızı kan- - - Yeter dedim!
- Du sang, du beau sang rouge..
Yeter dedim!
J'ai dit ça suffit!
- Yeter dedim sana, pis Domuz.
Pourquoi maintenant? - J'en ai dit assez, espèce de porc.
Yeter dedim sana!
Assez, je te l'ai dit!
- Bu kadar yeter dedim!
- J'ai dit : Assez!
- Yeter artık! - Yeter dedim!
- J'ai dit : "Ça suffit!"
Yeter dedim mi, yeter.
Marre c'est marre.
Yeter dedim! İstemiyor işte!
Ça suffit, Otis.
Sana yeter dedim!
Ça suffit.
Benim gibi bir altın çocuğu bile eğitemezseniz, aptal bir Portekizliyi asla eğitemezsiniz. - Sana yeter dedim.
Si tu peux pas former un enfant chéri comme moi, essaie toujours de former une Portugaise débile.
Konuştuğumuzda on dolar yeter dedim ama.
On en a parlé, et il a dit que je pouvais en accepter dix.
Yeter dedim!
Ça suffit.
Yeter dedim. Bu yaptığın küfürdür. - Şimdi bize bahşettiği şeyler için O'na şükredeceğiz.
Nous allons Lui demander pardon tout de suite et Le remercier pour tout ce qu'il fait pour nous.
Yeter dedim!
Vous allez arrêter!
- Yeter dedim. Yaşlı Annie'yle park bileti mi satmak istersin?
- Assez, ou je vous mets aux contredanses.
Bu kadar yeter dedim Shannon.
Vous allez vous taire?
- Bu kadar yeter dedim.
J'ai dit que ça suffisait!
- Yeter dedim! Onu ve o piçi yakalarsam Hebrard'a yaptıklarının bedelini ödeyecekler.
Si je lui mets la main dessus j'aurai pas plus pitié qu'ils n'ont eu du lieutenant.
Yeter dedim.
Ça suffit!
- Anlat dedim. - Yeter.
- Parle.
Evet. "Yeter" dedim. "Yeter."
"Arrête," je lui disais.
Yeter mi dedim?
Ça te suffit?
"Düşüncem önemli değil, o futbolcuyu etkile yeter." dedim.
J'ai dit que mon opinion ne compte pas. Qu'elle impressionne le joueur de foot.
- Bu kadar yeter. - Birkaç tane daha. - "Bu kadar yeter" dedim.
Allons, c'est fini pour les photos...
- Yeter, dedim.
Ça suffit.
Yeter ama. Karımsın dedim.
Mais arrête un peu!
Karşı tarafta dedim, yeter.
J'ai dit de l'autre côté. Ça suffit.
Tamam dedim, bu kadar yeter.
OK. Ça suffit!
Ve siyaset dersi vereceği için sosyalist düşünür de okutabilirsin dedim. Yeter ki yanlış olduklarını söylesin.
En plus de ça, comme il enseignera la politique, je lui ai dit qu'il pourrait enseigner les grands penseurs socialistes à condition qu'il dise qu'ils avaient tort.
Yeter dedim.
J'ai dit : assez!
Evet dedim ve artık yeter!
- Je vous dis, si! En voilà assez!
Yeter! Sana "kapa çeneni" dedim!
Je t'ai dit de te taire!
İşte o zaman, "bu kadar yeter" dedim.
Là je décidai que c'en était trop.
Kes şunu, Ella. Sana kes dedim! Yeter!
Arrête!
Yeter dedim!
À moi!
"Bu kadar yeter, Boom Boom" dedim.
Je me suis dit : " Trop, c'est trop.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]