Yeterli mi Çeviri Fransızca
1,598 parallel translation
Yeterli mi?
C'est assez? Oui, très bien.
Baldızın doğum günü için bu yeterli mi?
Ça sera assez pour l'anniversaire de ma belle-sœur?
Bu kadar malumat yeterli mi?
Tu en sais assez maintenant?
Görsel eşleşme idamı durdurmak için yeterli mi?
Est-ce qu'une correspondance visuelle suffit à suspendre l'exécution?
Olay yeri inceleme. Yeterli mi?
Le troll de la scène de crime?
Peltesi yeterli mi?
Ça va, le sirop d'érable?
Bu yeterli mi Bay Manuel?
Ça vous va, M. Manuel?
Emily, göğüs lazım mı yoksa şimdilik yeterli mi?
Emily, vous avez besoin d'un peu de poitrine ou est-ce que la votre suffira pour le moment?
Yeterli mi, yoksa devam edeyim mi?
T'en as eu assez ou je dois continuer?
Ama bu koskoca bir adım atıp, tüm arkadaşlığımızı bozmak için yeterli mi? Bilmiyorum.
Mais est-ce suffisant pour sauter le pas et risquer notre amitié?
Yeterli mi? Yoksa devam edeyim mi?
Ça suffit, ou je continue?
Onu suçlamak için yeterli mi?
Au point de le faire craquer?
- Sence bu yeterli mi?
Tu crois que c'est suffisant?
Bu yeterli mi?
C'est suffisant?
Bu yeterli mi?
Ça suffit? Oui.
Savaşın ne olduğunu açıklamak için, bu yeterli mi sence?
Ca vous paraît d'une guerre, ça?
- Yeterli mi?
- C'est suffisant?
Bu senin için yeterli mi?
Est-ce suffisant pour vous?
Ama öyle. Seninle gelmeme izin ver. Cevap ister misin yoksa kahkaha yeterli mi?
- Non, laissez-moi vous accompagner
Bunlar yeterli mi?
Je t'ai répondu?
Çin yemeklerinden hoşlanırdı... gibi şeyler yeterli mi?
La nourriture chinoise. Des détails comme ça? Oui.
Kahve yeterli mi?
Assez de café pour tout le monde?
Yeterli mi?
- C'est dégoutant.
Yeterli mi?
Ça suffira?
Bu yeterli değil mi?
Ce n'est pas assez?
Hayatının dört yılını aldılar. Bu yeterli değil mi?
Ils ont pris 4 années de sa vie, ce n'est pas assez?
- Kimlik teşhisi yapılabilir mi? - Evet, yeterli.
- Ça devrait suffire?
Bayanın yaptıkları yeterli gelmedi mi?
C'est pas déjà assez dur pour elle?
Benson'un evini arayabilmek için yeterli bilgi toplayabildik mi? Aiden üzerinde çalışıyor.
Toujours pas de mandat pour les Benson?
- Yeterli değil mi?
- Ce n'est pas suffisant?
Bu hastane, bu iş, senin için yeterli, değil mi?
Cet hôpital, ce travail, ça vous suffit, n'est-ce pas?
Sana acı çektirmek istiyor olmam, yeterli değil mi?
- Pour te voir souffrir.
Senin için yeterli değil mi?
Ca ne vous suffit pas?
Patronu kaçırmak için yeterli bir sebep olabilir mi?
C'est une bonne raison pour enlever le patron.
Yani, önemli olan kamyonu geri getirebilmeniz. Bu yeterli değil mi?
L'important, c'est qu'on ait le camion, non?
Özgürlük yeterli değil mi?
- Sa liberté ne suffit pas?
- Bu yeterli değil mi?
- Ça ne te suffit pas?
Bu adam için tecavüz yeterli değil mi?
Le viol ne suffit donc pas pour ce mec?
- Bu yeterli değil mi?
- Tu crois que ce n'est pas assez?
Sınırları kontrol etmek senin için yeterli değil mi?
Mater la zone ne vous suffit pas?
Bunu şehir meclisinde yapmak için yeterli değil misin? Yoksa bu biraz güç gösterisi mi? Ekstradan benim işimi de yapmak?
Vous manquez de travail ou vous faites le mien pour flatter votre ego?
Büyük bir bilgelik, güç, anlayış sizin Ori'a saygı göstermeniz için yeterli değil mi?
Je suppose que ce que j'essaie de comprendre est, si les Ori vous ont parlé directement et demandé de les vénérer.
Bilgisi, gücü, anlayışı Ori'a hürmet etmen için yeterli değil mi?
Est-ce que la connaissance, le pouvoir, la compréhension ne vous semblent pas suffisant pour que vous vénériez les Oris?
Hala yeterli değil mi?
N'est-ce pas suffisant, déjà?
Bu yeterli değil mi?
Ça suffit, non?
Sizden bir takım yeterli değil mi?
Une seule équipe ne suffit pas?
Bu kanıt yeterli değil mi?
Ceci n'est pas une preuve suffisante?
Bu yeterli değil mi?
N'est-ce pas suffisant?
Sence bu kadar yeterli mi?
Assez, non?
Birini okuyabiliyorum yeterli değil mi?
C'est largement suffisant.
Yeterli mi?
C'est assez?