Çabuk olsun Çeviri Fransızca
199 parallel translation
Hem de çabuk olsun.
Mais tirez vite et droit, S.V.P.
" Bağışlanmayı isteyin öyleyse, çabuk olsun.
Allons, faites-le, et soyez brève. Je vais attendre.
- Peki, ama çabuk olsun.
- Oui, mais vite.
- Peki, ama çabuk olsun.
D'accord, mais faites vite. Vite?
Çabuk olsun.
Alors faites vite.
Canlanın. Herkes çabuk olsun.
Réveillez-vous, tous.
Çabuk olsun.
Il me faut ça vite.
Çabuk olsun öyleyse!
On n'a pas le temps.
- Çabuk olsun.
- Fais ça vite.
Ama çabuk olsun!
Mais dépêchez-vous.
Bizimle devam edecekler çabuk olsun
Ceux qui veulent venir avec nous, venez.
Paris 621036 lütfen, çabuk olsun kardeş.
Le 621036 à Paris, je vous prie et magnez-vous la rondelle!
- Çabuk olsun da fark etmez. - Tamam.
Si ca va vite.
İşlemleri çabuk olsun. Gazete yok.
N'alertez pas les journaux.
Eğer otobüsteyden birşey soracak olursanız, mümkün oluduğunca çabuk olsun. Hiçbirinizi tek tek bekleyemem. Bu yüzden acele etmelisiniz.
Si vous voulez bien vous diriger vers le bus le plus vite possible, une boisson gratuite vous attend à votre siège.
Çabuk olsun.
Faites vite.
Çabuk olsun. Boks maçı seyredeceğim.
Je veux voir le match de boxe.
Çabuk olsun.
Dis-lui de se dépêcher.
Ama çabuk olsun.
Mais faites vite.
- Gelişiniz çabuk oldu, vedanız da çabuk olsun.
- Partez comme vous êtes venus : vite!
Tamam, Ventura çabuk olsun.
Très bien. Faites vite.
Mümkün olduğunca çabuk olsun.
Dès que possible.
Çabuk olsun.
Mais faites vite.
Yeter ki çabuk olsun.
Tout ce que je te demande, c'est de faire vite.
Çabuk olsun.
Et vite.
Ensizyon derin ve çabuk olsun.
L'incision doit être profonde et nette.
Çabuk olsun, tamam mı?
Bien, mais rapide.
Çabuk olsun. Şu kabak kasaları her an geri gelebilirler.
Les bombardiers vont repasser au-dessus la Manche.
Görünürde ne olmuş olursa olsun, Jerrold'u çok çabuk yargılamayın.
- Ne condamnez pas Jerrold trop vite.
Ne olursa olsun çabuk çık.
Quoi qu'il arrive, sors vite de là!
- Ne olursa olsun, ama lütfen çabuk.
N'importe quoi! Vite!
"Küçük bir koyunum olsun, çabuk ol, evlat."
"Et ce mouton. Mon gars. ça vient?"
Lanet olsun daha çabuk!
Oh! vite!
"Ne zaman mümkün olursa gel ama çabuk mümkün olsun."
Viens quand tu peux, mais peux bientôt.
Yeter ki çabuk olsun.
Á condition que ce soit rapide.
Onu buradan çıkar. Çabuk, lanet olsun.
Sortez-le de là.
Kızın annesi, karar ne olursa olsun çabuk verilmesini istiyor.
La mère de Ia jeune fille demande que Ia chose se décide vite, dans un sens ou dans l'autre.
Hector, çabuk, lanet olsun!
Attrape-le! Hector, bouge!
# Lanet olsun, çabuk olsana!
Nom de Dieu, ça arrive, oui!
- Lanet olsun Roger, çabuk ol.
- Merde, Roger, magne-toi.
Çabuk ve acısız olsun.
Vite et sans souffrance.
Çabuk olsun.
Imperius, fais vite.
Lanet olsun, çabuk ol! Acil bir durum var!
Allez, bouge ton cul.
Lanet olsun, çabuk buraya gel.
Montre-toi tout de suite, nom de Dieu.
Lanet olsun! Torba, torba, çabuk! Gel buraya, çabuk!
Merde, le sac, le sac, vite!
Çabuk! Çabuk, lanet olsun!
Allez, bougez-vous, bon sang.
Leydi Eva'yı ibret olsun diye cezalandırdığım yayıldığı taktirde, ötekileri çok daha çabuk yola gelmiş bulacağım.
Si on apprend la triste histoire de Lady Eva, je ramènerais plus facilement les autres à la raison.
Ne pahasına olursa olsun, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde... büyümeye işte o zaman karar vermiştin.
C'est alors que tu as décidé de grandir... à tout prix, dès que possible.
Araba çalmaktan iki yıl hapis mi yatmış? Haydi, elini çabuk tut! Lanet olsun, kahretsin!
- Non, celui qui a pris deux ans pour vol de voiture!
Bırak ne olacaksa, olsun. Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi.
Que ce qui doit arriver, arrive, une fois pour toutes.
Eski ve aşınmış görünsün, ve çabuk olsun, lütfen.
Fais vite, s'il te plaît
olsun 342
çabuk 5381
çabuk gel 161
çabuk ol 1397
çabuk buraya gel 62
çabuk söyle 30
çabuk öğreniyorsun 18
çabuk çabuk 24
çabuk olun 740
çabuk git 36
çabuk 5381
çabuk gel 161
çabuk ol 1397
çabuk buraya gel 62
çabuk söyle 30
çabuk öğreniyorsun 18
çabuk çabuk 24
çabuk olun 740
çabuk git 36