English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çok yanılıyorsun

Çok yanılıyorsun Çeviri Fransızca

163 parallel translation
Çok yanılıyorsun.
Tu te trompes.
Çok yanılıyorsun Fran tatlım.
Vous avez tort, ma chère Fran.
Öyle mi düşünüyorsun? Çok yanılıyorsun.
Otoku garde la maison avec le petit.
Benden kısıp, servetine bir kaç frank eklemeye çalışıyorsan, çok yanılıyorsun.
Si vous croyez pouvoir vous enrichir à mes dépens, vous vous trompez lourdement.
Hakkında her şeyi duydum John. Ama yanılıyorsun. Çok yanılıyorsun.
Je sais tout et tu as tort, John, tellement tort!
Sana gelince, bu işle ne alakan var bilemiyorum ancak Crystal'a zarar verebileceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun.
Quant à vous, si vous croyez... que vous allez nuire à Chrystal, vous faites erreur!
Ucuz bir dedektife razı olacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun.
Je ne m'intéresse pas à un détective de bas étage!
Harry'nin Afrika'ya sadece kahve yetiştirmeye gittiğini sanıyorsan çok yanılıyorsun.
Si vous imaginez que Harry va en Afrique juste pour planter du café, vous vous trompez grandement!
Çok yanılıyorsun.
Vous vous trompez complètement.
Bütün teşkilatını ben kurdum ve Tiki Adası için Lewis'e ihtiyacım var sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
J'ai construit toute son organisation, et si tu crois... que j'ai besoin de Lewis pour Tiki, tu te goures.
Hayır, yanılıyorsun, çok yanılıyorsun
Tu as complètement tort
Çok yanılıyorsun.
- Tu te plantes.
Yanılıyorsun Meck. Çok yanılıyorsun!
C'est faux, Meck, tout faux!
Ama çok yanılıyorsun.
Eh bien tu as tout faux.
Eğer annenin yaşadıklarından dolayı acı çekmediğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun.
Tu as tort de penser que ta mère n'a pas souffert de cette histoire.
- Çok yanılıyorsun.
Tu te trompes complètement.
O çizgi romana senin gibi bir sapık tarafından çizileceğimi sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
Si vous croyez que je vais revenir dans votre BD, sale pervers! Vous êtes cinglé!
Bana çok iyi davranan bir erkekle kavga etmek istemem. Ancak bir konuda çok yanılıyorsun.
Je n'aime pas être contrariante, chéri, surtout que tu as été gentil avec moi, mais tu t'es planté sur une chose.
Yanıldığın zaman, çok yanılıyorsun, bu korkunç!
C'est effrayant à quel point tu te trompes.
Bak, bu konuda çok yanılıyorsun.
Tu vois, tu te trompes déjà.
Eğer George için fazla iyi olduğunu düşünüyorsan çok yanılıyorsun.
Car si tu la crois trop bien pour George, tu te trompes.
Yanılıyorsun. Çok yanılıyorsun.
Tu te trompes.
Hem de çok yanılıyorsun.
- Faux, vous avez tort.
- Çok yanılıyorsun.
- Tu te trompes.
Kimin kime ne yaptığının hesabını yapacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun!
Si tu crois que je vais calculer qui-a-fait-quoi, tu te goures.
Benim mahkeme salonumu intikam için kullanabileceğini ve eski işlerini halletmek için kullanabileceğini mi sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
Si vous croyez vous servir de ma cour pour votre vengeance personnelle et pour régler de vieilles querelles, vous vous trompez.
Çok yanılıyorsun, Raja.
Tu réfléchis trop.
Yanılıyorsun, çok yanılıyorsun.
- Chut. Vous vous trompez.
Kardeşin Mike'ı bulmana yardım edeceğimi sanıyorsan çok yanılıyorsun.
Si tu pense que je vais t'aider à trouver ton frère Mike, tu est mal, très mal!
Hem de çok yanılıyorsun.
Vous vous trompez complètement.
Çok yanılıyorsun.
Vous me connaissez mal.
Hayır, çok yanılıyorsun.
Tu te trompes.
Eğer Ralph'le yatman benim işimi almaya yarayacak diye düşünüyorsan çok yanılıyorsun.
N'espérez pas avoir mon poste en couchant avec Ralph.
Çok yanılıyorsun.
Tu te trompes complètement.
Şu sıfır hakkında çok yanılıyorsun.
Vous vous plantez, pour le zéro.
Seksin seni kurtaracağını sanıyorsan çok ama çok yanılıyorsun.
Doug, si tu crois que le sexe va te sauver, tu te trompes complètement.
Ben çocuk doğurduktan sonra, öyle bir anne olacağımı sanıyorsan Çok yanılıyorsun!
4 dans certains cas. Si tu crois que j'élèverai mon enfant comme ça, que je serai ce genre de mère, tu devrais y penser à deux fois.
Yanılıyorsun, Joss bana çok iyi bir koca oldu.
Eh bien tu as tort, Joss est un très bon mari.
Yanılıyorsun, Jeb'in babasını çok sevdim.
Non, j'aimais son père.
Öncelikle yanılıyorsun, kralını çok seviyordum.
D'abord, vous vous trompez. J'ai beaucoup aimé votre Roi.
Bence yanılıyorsun. Micol'le aranızda ne geçmiş olursa olsun arkadaşlığınız hâlâ çok değerli.
Quoi qu'il se soit passé entre toi et Micòl, votre amitié devrait être plus forte.
Çok ama çok yanılıyorsun.
Tu te plantes complètement.
Yanılıyorsun. Bu çok saçma.
- Vous vous trompez.
Çok etkileyici! Yanılıyorsun.
Tu te trompes.
Ama yanılıyorsun, seni çok iyi tanıyorum, sen iki yüzlüsün.
Tu te trompes! Je te connais bien. Tu triches!
Çok yanılıyorsun.
Vous êtes jeune.
Endişelenmen çok hoş ama onun hakkında yanılıyorsun.
C'est gentil de ta part de t'inquiéter, mais tu as tort, à propos de Vincent.
Hayır yanılıyorsun seninle çok ilgisi var.
Si, ça te concerne toujours.
Seni çok iyi bilen birine güvenmemekte yanılıyorsun.
Tu as tort, tu devrais me faire la part belle.
- Onun hakkında çok yanılıyorsun.
Tu ignores qui il est vraiment.
Bir tane mükemmel ruh eşiniz olmasının kötü yanı bulunmasının çok zor olması. Bulmayacağına kendini hazırlıyorsun.
L'inconvénient de l'âme sœur, c'est qu'elle est introuvable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]